Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Gedik Üniversitesi’nde düzenlenen 2024-2025 Akademik Yılı açılış töreninde, “Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, Türkiye Yüzyılı’nın başında artık darbe anayasasıyla yolumuza devam etmek bizim için aslında bir yüz karası. Darbecilerin yazdırdığı bir anayasayla demokratik hukuk devletinin yönetilmesi doğru bir şey değildir" dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul’un Pendik ilçesinde bulunan İstanbul Gedik Üniversitesi’nde düzenlenen 2024-2025 Akademik Yılı açılış törenine katıldı. Bakan Tunç törende yaptığı konuşmada, “Toplum değişiyor, toplumun ihtiyaçları değişiyor. Bütün bunlar yeni suç tiplerinin de ortaya çıkmasına neden oluyor. Buna paralel olarak hızlı bir şekilde mevzuatımızı da toplumun ihtiyaçlarına uyarlamak durumunda kalıyoruz. Bu nedenle planlı bir çaba içerisinde yargı reformu strateji belgeleri kapsamında da sürekli bir yenilenme içerisindeyiz. 2009 yılında birinci yargı reformu, 2015’te ikincisi, 2018’de üçüncüsünü yayınlamış ve mevzuatımızı sürekli güncel tutmaya çalışmıştık. Önceki reformlardan henüz hayata geçmeyen kısımlar ve yeni ihtiyaçlara göre yeni reformları da Yargı Reformu Strateji Belgemiz ile 2024 ve 2028 yıllarını, önümüzdeki 4 yıllık bir planı, yargı alanında neler yapacağımızı kısa, orta ve uzun vadeli hedefler şeklinde önümüzdeki günlerde sayın Cumhurbaşkanımız kamuoyuyla paylaşacak. Bütün kesimlerin görüşlerini aldık. Yargı mensuplarımızın, vatandaşlarımızın, hukuk fakültelerimizin görüşleri geldi. Yine akademisyenlerimizden, barolarımızdan görüşler aldık. Bir buçuk yıllık bir çalışma neticesinde şu anda son istişarelerini gerçekleştiriyoruz. Vatandaşlarımızın da erişimine açtık. 45 bine yakın da vatandaşımızdan görüşler geldi. Hala daha o sistem açık. Yargıdaki karşılaşılan sorunlar, çözüm önerileri, mevzuatta yapılması gerekli değişiklik ihtiyaçları, uygulamada, idari alanda yapılabilecek hususlar hepsi Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde hedefler olarak belirlenecek” dedi.

Bakan Tunç, “Şu anda toplumun huzur ve sükunetini bozan hem bilişim yoluyla işlenen suçların, sosyal medya aracılığıyla işlenen suçların da artış gösterdiğini görüyoruz. Özellikle toplumu suçtan korumak adaletin en başlıca görevi. Toplumu suçtan korumak, suçu önlemek, suç işlenmişse de o suç işleyene hak ettiği cezayı uygulamak, cezası infaz edildikten sonra da bir daha suç işlememesi için onu ıslah etmek. Ceza adalet sisteminin üç aşaması vardır; soruşturma, dava ve infaz aşaması. Bu aşamalarda özellikle yargının etkinliğini sağlayacak, suç işlenmesini en aza indirecek, işleyene de hak ettiği cezayı, yaptırımı uygulayacak sistemi bugüne kadar yaptığımız çalışmalara ilaveten yeni gelişen durumlar sonrasında da yeni düzenlemeleri hayata geçireceğiz. Bazı suç tiplerinin artmış olması ve bu artış sebepleri, gerek mevzuatımızdan kaynaklanan sebepler gerek diğer sebepler, bunların hepsi Cumhurbaşkanımız tarafından açıklandıktan sonra meclisimize yasal düzenlemeler olarak getireceğimiz konular var. Ve hızlı bir şekilde kanunlaştırarak, yargının gecikmeden tecelli edebilmesi, öngörülebilen bir adalet sisteminin tesisi ve vatandaşlarımızın yargı hizmetlerinden memnuniyetini en üst noktaya taşımanın gayretiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.

Darbecilerin yazdırdığı anayasanın değişmesi gerektiğini ifade eden Bakan Tunç, “Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, Türkiye Yüzyılı’nın başında artık darbe anayasasıyla yolumuza devam etmek bizim için aslında bir yüz karası. Darbecilerin yazdırdığı bir anayasayla demokratik hukuk devletinin yönetilmesi doğru bir şey değildir. Yine anayasamızda ’Sıkıyönetim ilan edilebilir’ maddesi vardı, darbecilerin yazdığı anayasa. Bunu kaldırdık, değiştirdik. ’Darbeciler yargılanamaz’ diye bir hüküm vardı. Milletimizin onayıyla, onların desteğiyle bunların hepsi değişti ama tüm bu değişiklikler anayasadaki vesayetçi ruhu tamamen ortadan kaldırdı mı? Bunu söylemek mümkün değil. Darbecilerin oluşturduğu vesayetçi anlayışın oluşturduğu bir kurgu var. Sonraki değişiklikler, o kurguyu bozmaya yönelik değişiklikler, o vesayetçi ruhu ortadan kaldırmaya yönelik yapılan değişiklikler, anayasanın farklı maddelerinde farklı çelişkilere de yol açtı. Dolayısıyla tüm bunları ortadan kaldırmanın yolu yeni, demokratik, sivil, katılımcı, temel hak ve özgürlükleri öne alan, devletin görevlerini net bir şekilde belirleyen, millet ve devlet arasındaki bir toplum sözleşmesini yapmak durumundayız. Türkiye’ye bu yakışır. 28. Dönem Parlamentosu’nda uzlaşmaya yanaşanlar millet tarafından takdir toplar ama uzlaşmaz bir tutum içerisinde olanlarsa yine millet tarafından eleştirilir. Temennimiz milletimize olan bu borcu ’Türkiye Yüzyılı’ inşa sürecinin başında gerçekleştirelim, ülkemizi yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşturmak için çalışalım. Çünkü kalkınmanın temeli demokrasi, adalet, eğitim. Bunlar çok önemli. İnşallah bunları da önümüzdeki süreçte gerçekleştirmenin gayreti içerisinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.

Türkiye ile Sırbistan arasında 11 anlaşma imzalandı Türkiye ile Sırbistan arasında 11 anlaşma imzalandı

Programa Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. İsmail İlhan Hatipoğlu’nun yanı sıra eski Bulgaristan İnovasyon ve Büyüme Bakanı Milena Stoycheva, Gedik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kesik ve üniversitenin Mütevelli Heyet Başkanı Hülya Gedik de katıldı.

Kaynak: iha