Ağrılı hastalar, Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastenesinin günden güne artan başarısı sayesinde tedavi olmak için çevre hastanelere gitmenin stresinden kurtuluyor.

Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesine her gün yeni bir alan ekleyerek hastalara umut olmaya devam ediyor. Bu doğrultuda yeni açılan ve donanımıyla her gün hastalarına hizmet veren hemotoloji ve onkoloji servisi ile kronik böbrek yetmezliği için diyaliz tedavisi gören hastaların çevre illere gidip tedavi görmesinin önüne geçildi. Günlük 40 ile 45 arası hastanın muayenesinin yapıldığı serviste, Kasım ayından beri ihtiyaçlarından ötürü düzenli tedavi gören 72 hasta bulunuyor. Standartların çok daha üstünde tedavi gören hastalar daha önce Erzurum başta olmak üzere çevre illere tedavi görmek için giderken, yeni verilen bu hizmetle bulundukları ilde kolayca tedavi görebiliyorlar.

Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapan Doç. Dr. İstemi Serin, hastanenin hastalarına standartlarında üzerinde hizmet verdiğini belirterek, “Geçen sene göreve başlamıştım yaklaşık 1 sene Ağrı’da göreve başlayalı tabi zorunlu hizmet nedeniyle Ağrı’da bulunuyorum. Devlet hizmet hükümlülüğümü yapıyorum Ağrı’da, bu süreçte Ağrı’da daha önce olmayan birçok hizmeti tek başıma başaramayacağım bişey tabi ama başta hastane yönetimimiz olmak üzere, İl Sağlık Müdürlüğümüz ve burada çalışan herkes, tüm hastane ekibiyle birlikte başarmış vaziyetteyiz. Şu an Ağrı’da birçok hizmeti verebiliyoruz aktif olarak hemotoloji adına, bunların başında da özellikle en çok zorlanılan hem dünyada hem ülkemizde yönetimi oldukça zor olan ve çok uzun süreli yatışlar gereken akut lösemi başta olmak üzere birçok hastalığın tedavisini yapabilir vaziyetteyiz. Bu süreçte hastalarımızın bazılarının tabi ki nakil ihtiyacı oluyor. Allojenik yada otolog kök hücre nakli gibi, bu nakil süreçlerini de Sosyal Güvenlik Kurumu’nun getirdiği imkanlar çeşitli üniversite hastanelerinde tamamlıyoruz. Hastaların nakil sonrası takiplerinde yine kısa bir süre sonra devralarak ünitemizde takiplerini gerçekleştiriyoruz. Tabi buraya geldiğimde neredeyse birçok şey yapılmıyor vaziyetteydi. Şu an; Kemik iliği biyopsisi, biyopsi analizleri, patolojik değerlendirme, akış sitometri, genetik tahliller gibi çok özellikli bir takım tahliller başta olmak üzere birçok şeyi yapabilir vaziyetteyiz. Ama bunları tek başıma yapmam çok mümkün değildi tabi arkasında çok sağlam bir ekip var. Yaklaşık olarak son 2 aydır da izole bir hemotoloji-onkoloji servisi açmayı başardık. Ve hastalarımızı burada takip ediyoruz özellikle izolasyon gereken hastaları, son bir ayda Kasım ayında tedavi olup taburcu olan yada tedavi edip takibini devam ettiren toplamda 72 hastamız var. Her günde yaklaşık 40 ila 45 hastayı hemotoloji polikliniğinde muayene ederek hizmet veriyoruz. Özellikle patoloji ve akış sitometri noktasında birçok şeyi artık kendi ünitemizde daha fazla yapabilir vaziyete gelmemiz gerektiğini düşünüyorum. Belki bu konularda çevre illere de hizmet verebiliriz. Hastaların takibi noktasında standart bir hemotoloji hastasının alması gereken tedaviden çok farklı bir tedavi aldığını veya takipte kaldığını söylemek mümkün değil hatta standartların bence çok üzerinde bir hasta takibi ve hizmeti alabiliyorlar şu anda hastalarımız. Ve hastalarımızın yüzde 60’ı Erzurum’a gidebiliyorlardı tabi kış şartları da son derece zorluyordu. Yüzde 30’luk bir hasta grubu maalesef hemotolojik tanı ve tedavisi ulaşamadan ki bir çoğu acil tedavi veya acil tanı alması gereken hastalar kaybedilmiş durumda idi. Bunun önüne geçebildik en azından son bir senede, şu an tedavi veya takip noktasında sevk ettiğimiz hiç hastamız yok. Sadece nakil noktasında destek alıyoruz. O da birçok ilin yaptığı bir şey, nakil ayrı bir ekiple ayrı bir yapı gerektiriyor. Onun haricinde de Pozitron emisyon tomografisi (PET) dediğimiz bir takım görüntüleme yöntemleri için hastaları yönlendirmek gerekiyor. Sadece çekim için tabi o da yakın bir zamanda umarım üçüncü basamak afiliye edilmiş bir hastane için kurulma noktasına gelebilir.

Kaynak: iha