AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kurulacak olan yapay zekayla ilgili Araştırma Komisyonu’na ilişkin, "Meclisimizin çatısı altında bütün partilerin iştirakıyla böyle bir komisyonun hayata geçmesi Türkiye açısından önemli bir gelişmedir" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanı Dr. Ömer İleri, TBMM’de kurulacak yapay zekayla ilgili Araştırma Komisyonu hakkında açıklamada bulundu. Yapay zeka alanında çalışma yürütmenin önemli olduğunu ve bu alanda öncü olanların ileride söz sahibi olacağını söyleyen İleri, siyasilere bu konuda önemli görevler düştüğünü belirtti. Siyasilerin teknolojiyi sadece kullanmakla yetinmemesi gerektiğine değinen İleri, bu alanda öncü olmalarının önemli olduğunu söyledi.
"2024 e-Devlet kıyaslama raporuna göre Türkiye olarak aldığımız puan Avrupa Birliği ortalamasının üzerinde"
AK Parti olarak milli teknoloji kapsamında ve siber vatan temasında önemli çalışmalara imza attıklarını söyleyen İleri, "Gayri Safi Milli Hasılamızın AR-GE’ye ayırdığımız payı 2023 sonu itibarıyla yüzde 1.32’ye ulaşmış durumda. 2002 yılında binde 5 olan, geldiği noktayı düşündüğümüzde hakikaten AR-GE’ye önemli bir kaynak ayırdığımızı görüyoruz. Bu AR-GE çalışmalarının şu an itibarıyla yüzde 70’i özel teşebbüsler tarafından yürütülüyor. Bunun da çok önemli bir aşama olduğunu görüyoruz. Bunun yanında AR-GE istihdamımız arttı. Hepinizin takip ettiği gibi e-Devlet sistemimiz oldukça geniş ve yaygın bir kullanım kazandı. Geldiğimiz nokta itibarıyla Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanmış olan 2024 e-Devlet kıyaslama raporuna göre Türkiye olarak aldığımız puan Avrupa Birliği ortalamasının üzerinde. Almanya, Fransa ve İtalya gibi ülkeleri geride bırakarak, 37 ülke arasında 10’uncu sırada yerimizi korumuş vaziyetteyiz" ifadelerini kullandı.
Savunma sanayii alanında da önemli bir yerlilik oranına ulaşıldığını söyleyen İleri, 2023 yılı itibarıyla 5,5 milyar dolar ihracat düzeyine çıkıldığını belirtti. Amaçlarının sadece yerliliği sağlamak olmadığını söyleyen Ömer İleri, aynı zamanda rekabetçi bir ortam tesis etmek ve verimli bir ekosistemi hayata geçirmek istediklerini ifade etti.
"Geniş bir yelpazede biz tekrar görüyoruz ki ’siber vatan’ hakikaten kritik bir konu"
Siber vatanı ayağa kaldırmak istediklerini ve buna yönelik birçok adım attıklarını belirten İleri, "Bundan birkaç ay kadar önce yaşadığımız mavi ekran krizinden tutun yine son dönemde şahit olduğumuz İsrail’in Lübnan’daki saldırılarına ve bu saldırılarda kullandığı tekniklere kadar geniş bir yelpazede biz tekrar görüyoruz ki ’siber vatan’ hakikaten kritik bir konu ve Milli Teknoloji Hamlesi’nin uzunca bir süredir hayata geçiriliyor olması da aslında bu kritik konunun epeyce erken bir aşamada fark edilmiş olmasının ve Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çalışıyor olmasının çok önemli bir göstergesi diye düşünüyorum" ifadelerine yer verdi.
Yapay zeka alanında devletler yarış halinde
Yapay zekanın toplumda önemli bir gündem maddesi olduğuna dikkati çeken İleri, "Yapay zekayı birçok akademisyen elektriğe benzetiyor. O kadar önemli dönüştürücü rolü olacak bir teknoloji olarak görüyorlar bunu. Kimileri de içerisinde bulunduğumuz süreci dijital çağdan ziyade, yapay zeka çağı olarak nitelendiriyor. Çok önemli bir ekonomik alan bu anlamda oluşmakta. Bunun sonucu olarak da ülkeler bu alanda söz sahibi olmak için kıyasıya rekabet halindeler. Veri toplama noktasında, işlemci altyapısı geliştirme noktasında, sermaye yatırımları, uygulama geliştirme, patent üretimi noktasında çok ciddi bir rekabet var. Her ülkenin de bu anlamda kendi stratejisi mevcut. Türkiye’de bu alanda ’Milli Teknoloji Hamlesi’ vizyonunu ortaya koyan irade, bu noktada zamanlı bir şekilde çok kuvvetli adımlar atmış durumda" diye konuştu.
"Gelecek onu tasarlayanlara aittir"
Yapay zekanın toplumsal etkileri konusunda siyasilere çok önemli görevler düştüğünü söyleyen İleri, "Dünyada bu teknolojilerin olası olumsuz etkilerinin dillendiren akademisyenler, teknoloji insanları var. Bu konuda açılan davalara, telif hakları tartışmalarına, hatta bilim insanlarının bu anlamda bazı kötümser senaryoları çizdiklerine şahit oluyoruz. Bütün bunlara paralel olarak biliyorsunuz Milli Güvenlik Kurulu’nun Mayıs ayındaki toplantısı yayımladığı bildiride yapay zeka teknolojilerinin önemine itafen düzenlediği bir madde var. Tabi bu tartışmalar devam eden süreç. Dünya çapında henüz kabul görmüş uzlaşma bu noktada olmamakla beraber AB’nin hayata geçirmiş olduğu yapay zeka yasası var. 2023 yılında uzlaşmaya varılmıştı bu konuda. Bu yasanın tüm altyapısıyla hayata geçmesi 2026 yılını bulacak. ABD’de henüz federal bir düzenleme olmamakla birlikte orda da idari bir takım yönlendirmeler, genelgeler yayımlandığını görüyoruz. Geçtiğimiz hafta BM Genel Kurulunda ise Genel Kurulun hemen öncesinde ’Gelecek Paktı’ kapsamında çalışılan bir sözleşme var. Bunun bir parçası da bizim Küresel Dijital İlkeler Sözleşmesi dediğimiz konudur. Burada da yapa zekanın dünyanın regüle etme noktasında ulusal bir iş birliği vurgulanıyor. Bizler diyoruz ki gelecek onu tasarlayanlara aittir. Şunu vurguluyoruz ki siyaset ve siyasetçiler teknolojiyi sadece kullanmakla yetinmeyecekler, teknolojinin yönlendirilmesi, teknolojinin insanlık adına faydalı bir noktaya çekilmesi noktasında da ciddi çalışmalara imza atacaklar" ifadelerine yer verdi.
"Meclisimizin çatısı altında bütün partilerin iştirakıyla böyle bir komisyonun hayata geçmesi Türkiye açısından önemli bir gelişmedir"
TBMM’de yapay zekayla ilgili Araştırma Komisyonu kurulacak olmasını olumlu bulduklarını belirten İleri, "Meclisimizin çatısı altında, bütün partilerin iştirakıyla böyle bir komisyonun hayata geçmesi Türkiye açısından önemli bir gelişmedir" dedi.