GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : - ODTÜ Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tarkan Gürbüz'ün yapay zeka ChatGPT'ye soru sorması ve yanıt alması - Doç. Dr. Tarkan Gürbüz ile röportaj 5 soruda yapay zeka ChatGPT'nin eğitim dünyasına etkisi - ODTÜ Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tarkan Gürbüz: - "ChatGPT'ye kişisel asistan olarak bakabilirsiniz. Öğrenciler, ChatGPT ve diğer yapay zeka algoritmalarını nerede ve nasıl, ne kadar kullanmış olduklarının bilgisini öğretmenle paylaşmalı, öğretmen yönlendirmeleri bu doğrultuda yapılmalı. Bu kapsamda öğretmenler de ödev verme şekillerini değiştirmeli" -"Şu an için ChatGPT'nin çok doğru olmayan çözümler ürettiği durumlar da söz konusu. Dolayısıyla insan faktörü ortadan kalkmıyor. Tedirgin olacak herhangi bir durum yok" ANKARA (AA) - SELMA KASAP - ODTÜ Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tarkan Gürbüz, son günlerde gündemde olan ChatGPT'ye, "eğitimde kişisel asistan" olarak bakılmasını ve öğretmenlerin de ödev verme şeklini bu teknolojiye göre değiştirmesini önerdi. Dijital yayınları kullanarak çözüm üreten ChatGPT'nin, "eğitim dünyasında öğrencilerin ödevlerini yaptırdığı, makalelerini yazdırdığı bir kaynağa dönüşeceği, bu nedenle yaratıcılığı sınırlama tehdidi yarattığı" şeklinde eleştiriler sonrası, akademinin dikkati bu teknolojiye çevrildi. "Eğitimde yapay zeka uygulamaları" konusunda ders veren ODTÜ Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tarkan Gürbüz, AA muhabirine, ChatGPT'nin eğitim dünyasına etkisini anlattı, çeşitli sorular sorduğu ChatGPT'nin yanıtlarını yorumladı. ChatGPT'ye, "Eğitimde teknolojinin etkin ve etkili şekilde kullanımı nedir?" sorusunu yönelten Gürbüz, "Öğrencilerin ödevlerini ve sınavlarını değerlendirir, öğretmene hızlı bir geri bildirim sağlar" şeklinde yanıt aldı. Gürbüz, "Çok doğru söylüyor. Bu anlamda iyi yetişmiş donanımlı öğretmenlerin elinde sadece ChatGPT değil, gelişen ve gelişmekte olan diğer teknolojiler de önemli ve etkili birer araca dönüşebilir." dedi. "ChatGPT ile öğrenciler, sınıfta aynı ödevi hazırlar mı?" sorusu üzerine ChatGPT'nin yanıtı, "Bu durumda öğrencilerin öğrenme durumları sınırlı kalabilir ve öğrenciler arasında bir farklılaşma olmayabilir. Bir öğretmen olarak öğrencilerin farklı öğrenme stillerine ve ihtiyaçlarına uygun olarak ödevler tasarlamak önemlidir." şeklinde oldu. Bu yorum üzerine Gürbüz, "Hayallerin sınırı yok. ChatGPT ile ilgili çalışmalar arttıkça, literatüre girdikçe emin olun ChatGPT kendisini savunur hale gelecektir. " dedi. Doç. Dr. Gürbüz'ün, ChatGPT'nin eğitim dünyasına etkisine ilişkin AA muhabirinin sorularına verdiği yanıtlar şöyle: 1 - ChatGPT ile nasıl iletişim kurmak gerekir, soru sormak için nasıl bir yol izlenmesi gerekiyor? ChatGPT, veri tabanından sizin sorduğunuz soruların yanıtlarına yani ihtiyaç duyduğunuz bilgiye erişiminizi uygun hale getirebilen bir teknoloji. Bunu verimli kullanmanın yollarını bulamazsanız ve öğrenmezseniz elbette bu teknoloji çok sığ kalacaktır. Soru sorarken detaylandırmak gerekiyor. Kendinizi tanıtmanız ve potansiyelinizi ortaya koymanız gerekiyor. Bunların her biri veri olarak işleniyor ve arka planda yapay zeka sizi giderek daha iyi anlayarak sormak istediğiniz sorunun çerçevesini çiziyor ve ona göre çözüm üretiyor. Sorular çeşitlendikçe daha zengin içerikler de getirecektir. İhtiyacınızı ne kadar düzgün sorularla iletirseniz o kadar çok fayda görürsünüz. 2- Yapay zeka, eğitim süreçlerinde nasıl kullanılmalı, eğitim süreçleri üzerine ne tür fırsat ve tehditleri olabilir? Eğitimde teknoloji amaç değil araçtır. Zorlama yollarla, kullanmış olmak için teknoloji kullanılmamalı. Bu doğrultuda dönüşüm süreci eğitimde en iyi şekilde gerçekleştirilmelidir. Yapay zekanın sunabileceği fırsatları, ufuk açıcı çözümleri, sizin düşünmediğiniz noktalardan veri getirerek hayal gücünüzü, yaratıcılığınızı destekleyen bir araç olarak kullanmayı hedeflemek gerekiyor. Tıpkı cep telefonu gibi. ChatGPT teknoloji bağımlılığı riskinizi artıyor, üretkenliğinize engel oluyor ve sizi düşünmeden uzak bir çalışma ortamına sokuyorsa o da elbette bir tehdit oluşturacaktır. 3 - Yapay zekanın okullarda ödevler, üniversitelerde de makale yazımı konularında aynı içerikleri üretme riskine karşı ne önerirsiniz? Öğrenciler, ChatGPT ve diğer yapay zeka algoritmalarını nerede ve nasıl, ne kadar kullanmış olduklarının bilgisini öğretmenle paylaşmalı, öğretmen yönlendirmeleri bu doğrultuda yapılmalı. Bu kapsamda öğretmenler de ödev verme şekillerini değiştirmeli. Yapay zekayla birlikte artık öğrenme süreçlerinde öğretmen-öğrenci birlikte daha koordineli çalışmak ve birbirlerini tanımak durumunda. Dolayısıyla öğretmen, sadece bilgi kaynağı değil yönlendirici ve kaynağa ulaştıran kişi olarak rolünü güçlendirmeli. Öğrenci, öğretmen, birey, ChatGPT'yi ya da benzeri yapay zeka ürünleri kullanarak birlikte üretmeyi öğrenmeliler. 4 - Öğrenciler ve akademisyen adayları bu teknolojiyi kullanırken nelere dikkat etmeli? Yapay zeka, öğrenme aşamalarındaki zaman faktörüyle ilgili problemleri yeniden gözden geçirme fırsatı sunacak. Birçok işi bu teknolojilere yükleyebiliriz ve kendimize zaman yaratabiliriz. O yarattığımız zamanda ortaya çıkacak öğrenme ortamında çıktıların kalitesini artırma şansımız var. Eğitim gerçekten daha da önem kazanarak başat rolü oynuyor. Her zamankinden çok daha kaliteli bir eğitime her kademede ihtiyacımız var. 5 - Yapay zeka ve insan nasıl birlikte çalışabilir? Yapay zekaya, ihtiyacınızı ne kadar düzgün sorularla iletirseniz o kadar çok fayda görürsünüz. Yanıtlarla, edebiyatla ilgili çalışmaları güçlendirebilirsiniz, yazılarınızı daha nitelikli hale getirebilirsiniz, bloglarınızı renklendirebilirsiniz. Kısa öyküler yazdırabilirsiniz. Aslında ChatGPT'ye kişisel asistan olarak bakabilirsiniz. Teknoloji yardımcınız olduğu durumda üretkenliğiniz daha da artacaktır. ChatGPT şu an öğreniyor. Mart ayında 4. versiyonu çıktı. Algoritmalara güvenebilirsiniz ama algoritmalar hata yapabilir ve bu hata düzeltilebilir. Şu an için ChatGPT'nin çok doğru olmayan çözümler ürettiği durumlar da söz konusu. Dolayısıyla insan faktörü ortadan kalkmıyor. Tedirgin olacak herhangi bir durum yok. "Bütün her şeyi makinelere devrediyoruz ve insan odaklı olmaktan uzaklaşıyoruz" şeklinde düşünmek yanlış olacaktır.