İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı Bıçakçı köyünde kadınlar, ekmeklerini asırlık geleneklere göre yapıyor. Genç kuşağın bilmediği yaşlıların ise vazgeçmediği birlikte ekmek pişirme geleneği, bir yandan aile ekonomisine katkı sağlarken, diğer yandan da hanımlar arasındaki muhabbet ve yardımlaşmayı geliştiriyor.

Bıçakçı köyünde halkın ortak kullanımında olan fırınlar, mahalle sakini kadınların programlarına göre haftanın belli günlerinde yakılıp topluca ekmek pişiriliyor. Toplu ekmek pişirme geleneğinin unutulmak üzere olduğunu belirten kadınlar, genç kuşakların da bu geleneği sürdürmesini istediklerini belirttiler. Köyde kadınların birlikte ekmek pişirme geleneğinin asırlık geçmişi olduğunu belirten köyün yaşlı çınarlarından Sevim Kula, “Eskiden ekmek hazır alınmaz, her kadın kendi evinin ekmeğini kendi yoğurduğu hamurdan yapardı. Son yıllarda bu gelenek ülke genelinde olduğu gibi köyümüzde de unutulmaya başlandı. Bizler halen sürdürüyoruz. Nohut veya mercimekten yaptığımız mayalarla hamurumuzu yoğururuz. Daha sonra mahalledeki kadınlar kendi arasında toplanıp köy fırınını yakar. Topluca ekmeğimizi yaparız. Bu hem dayanışmayı hem aile ekonomisine ciddi katkı sağlar” diye konuştu.

Boyabat Kalesi’nden büyüleyen görüntü Boyabat Kalesi’nden büyüleyen görüntü

Evde yapılan ekmeklerin hem daha lezzetli hem de daha ekonomik ve hijyenik olduğunu belirten Şadiye Yaşasın ise, “Bugün 200 gram ekmek 10 lira. Yiyoruz ama içinde ne kadar katkı malzemesi var bilen yok. Oysa biz kendi yaptığımız ekmekte ne olduğunu biliyoruz. Normal şartlarda 6 kilo undan 10 kilonun üzerinde hamur ve ekmek çıkar. Herkesin ekonomik krizden söz ettiği bu dönemde bir kadın evinin ekmeğini ve yemeğini kendisi yapsa aile bütçesine ciddi katkısı olur. Bakkaldan alınan ekmek ertesi gün bayatlar, ancak bizim atalarımızdan öğrenerek yaptığımız bu ekmekler 10 gün dayanır” dedi.

“Gençler bilmiyor ve yapmak istemiyor”

Türkiye’de her geçen unutulan gelenek ve göreneklerin sosyal ve kültürel yaşantıyı da olumsuz etkilediğini belirten Hatice Kandemir, “Artık köy yaşantısı ile şehir yaşantısı arasında fark kalmamaya başladı. Şehirde oturan da köyde yaşayan da ekmeğini bakkaldan almaya başladı. Eskiden bir kız gelin olmadan bir ev nasıl geçindirilir, hamur nasıl yoğrulur, ekmek nasıl yapılır bilirdi. Maalesef şimdi herkes internet kullanmayı biliyor. Her şeyi de elektrikli makineler yapıyor. Bu memlekette birkaç hafta elektrikler kesilse kadınlar evini nasıl çekip çevirecek, sofraya ne koyacak merak ediyorum” diyerek gençlerin de eski usul yaşama tekniklerini bilmesi gerektiğini söyledi.

Kaynak: iha