Kırım ve Kafkaslar, tarih boyunca mücadelelerin eksik olmadığı topraklardır. Bu coğrafyada yaşayan insanlar, sert doğa koşullarına uyum sağlamış, bağımsız ruhlu bireylerdir. Zaman zaman yaşanan çekişmeler sonucu, Tatarlar bir çatışmada üstün gelir ve çok sayıda Çerkez'i esir alır.

Bu esirler arasında, güçlü ve dinç bir delikanlı vardır. Tüccarlar, onu Kefe'deki pazarda satışa çıkarır. Güzel yüzlü bu genci, bir bezzaz (kumaş satan) fark eder ve onu satın alır. Yeni sahibi, ilk iş olarak gencin zincirlerini çözer, ona yemek verir ve köle gibi değil, bir insan gibi muamele eder. Genç, gördüğü bu iyiliğe karşılık, sadakatle tüccarın yanında kalmaya karar verir.

Aradan zaman geçtikçe delikanlı ticareti öğrenir ve ustalaşır. Tüccar, ona sadece bir iş öğretmekle kalmaz, aynı zamanda ona dinini de tanıtır. Genç adam, gördüğü hoşgörü ve merhametten etkilenerek İslam'la tanışır ve "Süleyman" adını alır.

Hac Yolculuğu ve Rüya

CHP’nin Emel ablasına Kadınlar Günü çiçeği CHP’nin Emel ablasına Kadınlar Günü çiçeği

Yıllar içinde, Süleyman Ağa kendi ticaretini kurar ve büyük bir servet edinir. Zamanla yanında insanlar çalışır ve o da eski ustası gibi çalışanlarına merhamet ve adaletle yaklaşır. Bir gün Hac yolculuğuna çıkar ve döndüğünde manevi bir rüya görür. Rüya, onu Sinop'a çağırıyor gibidir. Bu rüyanın ardından, oğlu Mahmud'un ilim yolunda yükseleceğini hisseder ve onun iyi bir eğitim alması için elinden geleni yapar.

Mahmud Kefevi'nin Yolculuğu

Mahmud, genç yaşta İstanbul'a giderek dönemin en önemli medreselerinde eğitim alır. İleri düzey ilim tahsil eder, ancak gönlü hep Sinop'ta kalır. Babasının rüyasının etkisiyle, parlak bir akademik geleceği reddederek Sinop'a döner. Burada bir cami ve medrese inşa ettirerek, talebelere ilim öğretmeye başlar.

Aynı zamanda, tarih ve tasavvuf alanında önemli eserler kaleme alır. Onun yazıları, peygamberlerden sahabelere, önemli âlimlerden velilere kadar çok geniş bir yelpazeyi kapsar.

Is A Historical Stone Wal

Hakk'a Yolculuk

Mahmud Kefevi, manevi hayatta da derinleşir. Nihayetinde bir üstadın rehberliğinde tasavvufa yoğunlaşır. Onun en büyük özelliği, maneviyatı ve rüya yoluyla ilahi ışıklar alabilmesidir. Bir gece, Resulullah'ı rüyasında görür ve ona ömrünün 63 yıl olacağı söylenir. O da buna uygun olarak kendini ahirete hazırlar.

63 yaşında vefat eden Mahmud Kefevi, Sinop halkı için büyük bir kayıp olur. Ancak ardında, ilmi ve irfanıyla şekillenmiş nesiller bırakır. Onun ilim ve maneviyatla dolu hayatı, bugün de Sinop'un kültürel mirasının bir parçası olarak hatırlanır.

Muhabir: Serhat Özşahin