İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Gülsüm Ak, kişiselleştirilmiş diş hekimliğinin, teknolojinin ilerlemesiyle her geçen gün daha yaygın hale geldiğini belirterek, dijital ve kişiye özel çözümlerin, hastaların tedavi süreçlerinde daha iyi sonuçlar almalarını ve iyileşme sürelerinin kısalmasını sağladığını söyledi.

Günümüzde tıp ve diş hekimliğinin, teknolojik ilerlemeler ve bilimsel yenilikler sayesinde önemli bir dönüşüm geçirdiğinin altını çizen Prof. Dr. Ak, "Her bireyin fizyolojik yapısı farklı olduğu gibi hastalıklarının patolojisi de farklılık gösterebilmektedir. Hastalıklar hastadan hastaya farklı bir seyir izleme potansiyeline sahiptir. Sağlık alanı da bu farklılıklara çözüm üretebilmek için evrilmektedir. Hastalıklara odaklı eski standart tedavi anlayışı yerini, hasta odaklı kişiselleşmiş tedavi anlayışına bırakmaktadır. Bu durum akla Hipokrat’ın ’Hastalık yoktur, hasta vardır’ sözünü getirmektedir. Günümüzde her bireyin hastalığı için optimize edilmiş kişiye özel tedavi planları öne çıkmaktadır. Bu tedavilere örnek olarak tıp alanında kişisel ihtiyaçlara göre düzenlenmiş ilaç tedavileri ve diş hekimliği alanında ise kişiselleşmiş implant ve protez tedavileri verilebilir" dedi.

Diş tedavilerinde de kişiye özgü tedavilerin ön plana çıktığını belirten Ak, "Kişinin kendine özgü ihtiyaçlarını karşılamak için özel olarak dijital ortamda üretilmiş protezler ile daha başarılı sonuçlar alındığı gibi ileri derece kemik kaybı yaşamış oral cerrahi hastaları için de tedavi seçenekleri değişmekte ve gelişmektedir. Kişiye özel tasarlanmış subperiostal implant tedavileri ile geleneksel yollarla tedavi edilemeyen ileri kemik kayıplı dişsiz hastaların protetik rehabilitasyonu sağlanabilmektedir. Yine oral cerrahideki bir başka kişiselleşmiş tıp örneği ise kişiye özel planlamalarla, membranlar ve kemik greftleri kullanılarak hastaların kemik seviyelerinin istenilen miktarda arttırılabilmesi olarak karşımıza çıkmaktadır" dedi.

Kişiselleştirilmiş yaklaşımların, yalnızca cerrahi alanla sınırlı kalmayıp, diş hekimliğinin farklı alanlarında da başarıyla uygulandığını kaydeden Ak, "Örneğin, okluzal splintler, çene ve diş yapısına göre özel olarak tasarlanarak, bireylerin çene eklem hastalıkları, diş gıcırdatma veya çene uyumsuzluğu gibi sorunlarına kişiye özel çözümler sunmaktadır. Okluzal splintler, dijital ölçümler ve kişisel 3D analizler ile daha verimli ve rahat bir kullanım sağlamakta, tedavi sürecini hızlandırmaktadır.

Ünlü rapçi gözaltına alındı Ünlü rapçi gözaltına alındı

Horlama tedavisi alanında da kişiselleştirilmiş yaklaşımlar önemli bir yer tutmaktadır. Horlama, uyku apnesi gibi sağlık sorunlarına yol açabilen bir durumdur ve kişiye özel horlama apareyleri, çene yapısına ve solunum yollarına göre tasarlanarak etkili bir çözüm sunmaktadır. Bu apareyler, çenenin belirli bir pozisyonda kalmasını sağlayarak hava yolunun açık tutulmasına yardımcı olur. Teknolojik gelişmelerle kişiye özel olarak üretilen horlama apareyleri, tedavi başarısını artırmakta ve hastaların yaşam kalitesini yükseltmektedir.

Gingivektomi işlemi de kişiselleştirilmiş tıbbın diş hekimliğine yansıyan bir başka örneğidir. Gingivektomi, diş etlerinin fazla dokusunun cerrahi olarak çıkarılmasıdır ve bu işlemde dijital kılavuzlar kullanılarak işlem daha hassas ve estetik açıdan daha başarılı hale getirilmektedir. Gingivektomi guide’ları, diş etlerinin şekli ve büyüklüğüne göre dijital ortamda tasarlanarak, cerrahın en doğru müdahaleyi yapmasına imken tanır. Bu sayede, iyileşme süreci kısalır ve estetik sonuçlar daha tatmin edici olur. Ortognatik cerrahi de kişiselleştirilmiş tıbbın önemli bir uygulama alanıdır. Ortognatik cerrahilerde, çene yapısının düzeltilmesi için yapılan cerrahilerde, dijital tarama ve 3D modelleme teknolojileri kullanılarak, bireye özel cerrahi planlamalar yapılmaktadır. Bu sayede, her hastanın çene morfolojisi göz önünde bulundurularak, cerrahi işlemler daha hassas ve etkili bir şekilde gerçekleştirilir. Ortognatik cerrahi rehberleri (guide) bu sürecin önemli bir parçasıdır ve cerrahın doğru pozisyonda kesiler yapmasına imkan sağlar. Sonuç olarak, tedavi başarısı artar ve komplikasyon riski azalır" dedi.

Diş hekimliğinde kişiselleşmiş tedavilerin sadece cerrahi alanla sınırlı kalmadığının altını çizen Ak, "Şeffaf plaklar gibi ortodontik tedavi seçenekleri de kişiye özel tedavi anlayışını benimsemektedir. Dijital tarama ile alınan ölçüler, hastanın diş ve çene yapısına en uygun şeffaf plakların tasarlanmasına imkan verir. Bu plaklar, dişlerin doğru ve kontrollü bir şekilde hareket etmesini sağlayarak, tedavi sürecini hızlandırır ve estetik açıdan daha kabul edilebilir bir seçenek sunar. Diş protezleri ve implantlar da bireye özel olarak tasarlanabilmektedir. 3D yazıcılar sayesinde ağız içi ölçüler alındıktan sonra, kişiye özel protezler veya implantlar üretilebilir. Bu, özellikle ileri derecede kemik kaybı yaşayan hastalar için büyük bir avantaj sağlamaktadır. Dental implant rehberleri de cerrahiyi kişiselleştirmek için kullanılan bir diğer önemli teknolojidir. 3D taramalar ve dijital modelleme ile, her hastanın çene yapısına uygun olarak tasarlanmış rehberler sayesinde implant yerleştirilmesi daha hassas ve doğru yapılabilir" dedi.

Kaynak: iha