Şampiyonalara birlikte hazırlanan milli halterci Cansu ve Aysu Bektaş kardeşler, en ağır kiloları birbirlerine destek olarak kaldırıyor. Cansu ve Aysu Bektaş kardeşler, 2028 Los Angeles Olimpiyatları’na katılarak altın madalya kazanmayı hedefliyor.

Milli halterci Cansu Bektaş (20) jimnastik branşıyla ilgilenirken beden eğitimi öğretmeninin tavsiyesi ile halter branşına yöneldi. Halterde kendi ağırlığının bazen iki bazen de üç katını kaldıran Cansu, birçok ulusal ve uluslararası başarı elde ederek altın madalyalar kazandı. Ablasının dünya şampiyonu olmasının ardından milli halterci Aysu Bektaş da (16) halter branşı ile ilgilenmeye başladı. Ablası ile şampiyonalara hazırlanan Aysu, daha önceleri aynı sıklette yarıştığı ablasını hem rakibi hem de örnek olarak aldı. Cansu ve Aysu kardeşler, ailelerinin abla kardeş birlikte olmalarından son derece memnun olduğunu ancak annelerinin müsabakalarını korkudan izleyemediği belirtti. Şimdiki hedefleri 1 ay sonra yapılacak olan Gençler Avrupa Halter Şampiyonası’nda altın madalya kazanmak olan milli halterci kardeşler, en iyi şekilde hazırlanıp 2028 Los Angeles Olimpiyatları’na katılmak istiyor.

"Türkiye üçüncüsü oldum, daha sonra o madalya bana çok tatlı geldi"

Alperen Şengün triple double yaptı, Houston kazandı Alperen Şengün triple double yaptı, Houston kazandı

Halter ile tanışma hikayesini anlatan milli halterci Cansu Bektaş, "Daha öncesinde jimnastikle ilgileniyordum. Sürekli jimnastiğe gidiyordum. Daha sonra bir ameliyat geçirdim ve jimnastiğe bırakmak zorunda kaldım. Uzun bir süre tekrar jimnastiğe başlamak istedim. Spor lisesine gidiyordum ve artık branşımın olması lazımdı. Daha sonra salona gittim. Danışmaya sorduğumda antrenörüm beni karşıladı. Hocam ’bana işte gel jimnastiğe götüreceğim’ diyerek beni kandırdı. Hafta sonları jimnastiğe gidersin hafta içleri haltere gelirsin diye hocamla anlaşma yaptık. Haltere ilk başlarda hiç gitmek istemedim. Çünkü hiç kadın sporcu yoktu. Hocamın uzun süren ısrarlarına dayanamadım, haltere başladım. Düşüncem de ’olmazsa bırakırım’ şeklindeydi. Daha sonra antrenmanlara başladım, yapmaya devam ettim. İki ay sonra Türkiye Şampiyonası’na katıldım ve Türkiye üçüncüsü oldum. Daha sonra o madalya bana çok tatlı geldi. Hiç bırakamadım. Hep şampiyon oldum. İlk defa orada üçüncü oldum. Daha sonrasında hep kariyerimi şampiyonlukla tamamladım" dedi.

"Ben madalyalar kazandıkça kardeşim de heves etti"

Bir çok turnuvada altın madalya kazandığını belirten milli halterci Cansu Bektaş, kamplara giderken arkadaşı olmadığını söyledi. Daha sonraki yıllarda kardeşinin de haltere başlaması ile yalnız kalmadığını ifade eden Cansu Bektaş, "Öncelikle ben kamplara ilk girdiğimde Giresun’dan hiçbir kimse olmuyordu. Ben girdiğimde hiç kimse olmuyordu. Ben de kardeşimin halter sporu ile uğraşmasını çok istiyordum. Kardeşim hiç gelmek istemedi. Daha sonrasında ben dünya şampiyonu oldum ve ertesi günü kardeşim halter salonuna geldi. O da haltere başladı. Ben madalyalar kazandıkça kardeşim de heves etti. Dedi ki ’ben de şampiyon olacağım.’ Daha sonrasında kardeşim de Avrupa şampiyonu oldu, Avrupa ikincisi oldu. Hedefi de benim rekorumu kırmak. Bir maçta da Türkiye rekorumu kırdı. Kardeşim ile çok güzel bir ilişkimiz var" şeklinde konuştu.

Ailesinde annesinin ilk başlarda halter sporuna karşı olduğunu anlatan Cansu, "Öncelikle annem hiç istemedi. Hala daha diyor ki kızım kendinize eziyet ediyorsunuz. Annem madalyalar kazandıkça tabii ki mutlu oluyor ama benim hiçbir maçımı izleyemiyor. Çünkü bir maçımı izlediğinde benim ayağıma kilo düşmüştü, ondan sonra hep korktu, hiç izleyemedi. Ama babam da tam tersi. Yerinde duramıyor. Giresun’da bizim oturduğumuz bir yer var oradaki arkadaşlarına açtırıyor. Herkesle birlikte büyük heyecanla izliyor" diye konuştu.

"Ablam dünya şampiyonu oldu, ben de ertesi gün haltere başladım"

Halter sporu ile tanışma hikayesini anlatan milli halterci Aysu Bektaş, "Ablam dünya şampiyonu oldu, ben de ertesi gün haltere başladım. Aslında ilk salona gitmem öyle olmadı. Ablam haltere başladığı zaman ben de ablamla birlikte gidiyordum ama küçük olduğum için antrenörüm bana sadece oyun oynatıyordu. Ben de zaten bar kaldırmıyordum, yapmak da istemiyordum. İlk salona girişim böyle oldu. Sonra ablam kampa gittiği için ben de salona gitmedim. İlk madalyamı kazandığımda çok mutlu oldum. Avrupa ikincisi oldum. Çok gururlu hissettim, çok mutlu oldum. Ablamla birkaç kez de beraber yarıştık. Ablamla beraber olmak gerçekten çok güzel. Bana çok fazla destek oluyor. Ben ona destek oluyorum. Mesela ben sakatlık geçirdim. O dönemde ablam yanımdaydı. Belki de o olmasa çoktan bırakmıştım. Ama gerçekten ablam çok destek oldu. Çok iyi bir şey ablamla beraber olmak" ifadelerini kullandı.

Kaynak: iha