Balık tüketiminin yüksek Omega-3 içeriği sayesinde, zekâ gelişimine katkı sağladığını belirten Uzm. Dyt. Gizem Bahadır, “Balık tüketimi ile Omega-3 içeriği almak eklem ağrılarına iyi gelir. Çocuklarda dikkat dağınıklığını engeller. Balık, genel olarak içerdiği vitaminler sayesinde bağışıklık sisteminin korunmasına yardımcı olur. İçerdiği A vitamini sayesinde göz sağlığını korur. Kalsiyum içeriği ile kemik sağlığını korur. Düzenli tüketilen balığın Alzheimer’a yakalanma riskini azalttığına dair çalışmalar bulunmaktadır” dedi.
Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi’nden Uzman Diyetisyen Fatma Gizem Bahadır, balık tüketmenin faydaları ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında açıklamalarda bulundu. Hangi ayda hangi balığı tercih etmemiz gerektiğinden bahseden Uzm. Dyt. Bahadır, “Ocak ve şubat aylarında uskumru, palamut, hamsi gibi balıklar; mart ve nisan aylarında kefal, levrek, mezgit, barbunya tüketilebilir. Haziran ayında ise balıklar verimsiz olmaya başlar. Uskumru ve mezgit tüketilebilir. Eylül ayında tekrar balıkçılık verimli hale gelir. Lüfer ve palamut, aralık ayı ise uskumru, lüfer ve hamsinin en lezzetli olduğu dönemdir” diye konuştu.
“Yüksek miktarda Omega-3 içerir”
Balıkta bulunan besin değerlerine değinen Uzm. Dyt. Bahadır, “Balık, yağ ve proteinden oluşur; hiç karbonhidrat içermez. Aynı zamanda içerisinde sodyum ve potasyum bulunur ve A vitaminini içerir. Balıklar, özellikle somon ve uskumru balığı, yüksek miktarda Omega-3 içerir. Selenyum ve D vitamini açısından da zengindir. Hamsi ve levrek balığı da B vitamini açısından zengindir. Hamsi ve sardalya gibi küçük balıklar, aynı zamanda kalsiyum açısından da zengindir” şeklinde konuştu.
“Çocuklarda dikkat dağınıklığını engeller”
Balık tüketiminin öneminden bahseden Uzm. Dyt. Gizem Bahadır, “Balık, yüksek omega-3 içeriği sayesinde zekâ gelişimine katkı sağlar. Yine Omega-3 içeriği ile eklem ağrılarına iyi gelir. Çocukların dikkat dağınıklığını engeller. Balık, genel olarak içerdiği vitaminler sayesinde bağışıklık sisteminin korunmasına yardımcı olur. Düşük karbonhidrat içeriği sayesinde diyabet gelişim riskini azaltır. İçerdiği A vitamini sayesinde göz sağlığını korur. Kalsiyum içeriği ile kemik sağlığını korur. Düzenli tüketilen balığın Alzheimer’a yakalanma riskini azalttığına dair çalışmalar bulunmaktadır” dedi.
“Kızartarak pişirmek vitamin değerlerini azaltabilir”
Doğru pişirme yöntemlerini anlatan Uzm. Dyt. Bahadır, “Balığı, vitamin değerlerinin ölmemesi için kızartmamalıyız. Balık, kısa sürede pişebilen bir besindir. Fırında, ızgara, buğulama ya da buharda pişirme yöntemlerini kullanmalıyız. Fırında pişirirken 120-150 derecede 10-15 dakika yeterli olacaktır. Buharda ve buğulamada da 10 dakikada pişirebilirsiniz. Izgara yapılacaksa, az miktarda zeytinyağı tercih edilmelidir. Balığın en yararlı tüketimi, kendi yağında fırında pişirmektir. Yüksek ısıda ve uzun sürede pişirilirse, protein ve vitamin değeri azalacaktır. Özellikle kış aylarında, haftada 2 kez mutlaka balık tüketmeliyiz” dedi.
“Ağır kokan balıktan uzak durulmalı”
Balık seçimi yaparken dikkat edilmesi gerekenlere dikkat çeken Uzm. Dyt. Gizem Bahadır, “Balık seçimi yaparken cıva içeriği düşük olan balıklar seçilmelidir. Taze balığın derisi mutlaka parlak olur. Ayrıca gözleri de parlak olur ve içe çökük olmamalıdır. Balıklar buz içerisinde olmalıdır. Ağır kokmamalı, kokusu hafif olmalıdır ve suya konulduğunda dibe batması gerekir” ifadelerini kullandı.
“Zehirlenmemek için öneriler”
Balıktan zehirlenmemek için tavsiyelerde bulunan Uzm. Dyt Bahadır, “Balık, doğru pişirme tekniği ile pişirilmelidir. Balık, pişirilmeden önce iyice temizlenmelidir. Balığın saklama koşullarına da dikkat etmek gerekir. Balığı saklayacaksak, tuzlayarak buzdolabının dondurucu bölümünde saklamak gerekir. Oda ısısında 24 saatten fazla tutulmamalıdır. Balığın taze olmasına özen gösterilmelidir. Yüksek cıva içeren balıklar zehirlenme yapabileceği için tüketilmemelidir. Balon balığı, vatoz, iskorpit gibi balıklar tüketilmemelidir” açıklamasında bulundu.