Basın açıklaması, Eğitim-Bir-Sen Sinop Şube Başkanı Öğr. Gör. Turgut Özmen tarafından Sinop Üniversitesi Öğrenci Yaşam Merkezi’nde yapıldı.
Yaptığı açıklamada, yükseköğretim çalışanlarının ekonomik haklarının iyileştirilmesini talep eden Turgut Özmen şunları ifade etti; “YÖK, kurulduğu tarih olan 1982 yılından bu yana sürekli reform hareketi tartışmaları içerisindedir. 1982 yılından bu yana baktığımızda, yükseköğretim kurumlarında o yıllarda yaklaşık 150 bin öğrenci varken, günümüzde açık öğretim dahil olmak üzere yaklaşık 8-9 milyon öğrenci bulunmaktadır. Bu öğrencilerimizin, lise sonrası olarak adlandırdığımız yükseköğretim süreçlerinde canını dişine takarak çalışan akademik, idari ve işçi konumunda bulunan eğitim çalışanlarının sayısı da yıllar içerisinde artmış ve hayatın olağan akışı içerisinde yeni talepler doğurmuştur.
Bugün burada, bu taleplere sessiz kalan, önüne set olan küresel yapıya ve bürokrasiye "yeter artık" demek için toplandık. Artık yeter! Yükseköğretim çalışanı olan akademik ve idari personele ek zam şarttır. Yükseköğretim çalışanı olan idari personele, yükseköğretim tazminatı verilmelidir. İdari personel sınıfına bakılmaksızın, bulunduğu eğitim kurumunda satın alma, maaş, yazı işleri, öğrenci işleri, proje çalışmaları, yöneticilik gibi birçok alanda akademik personel ve öğrenci için vazgeçilmez bir bütündür.
Akademik çalışma ve yayınları arttırmak için akademik teşvik ödeneği arttırılmalı, akademik personele verilen geliştirme ödeneği arttırılarak, belli oranda idari personele de verilmelidir. Ayrıca, verilen seyyanen zamlar emeklilik ödeneğine yansıtılmalı, emekliliğe ayrılacak personel geçim kaygısında bırakılmamalı, yükseköğretim çalışanının emeğine saygı duyulmalı ve gelir düzeyinde adalet sağlanmalıdır.
Evet, malumunuz üzere 2025 yılı Aile Yılı olarak ilan edildi. Bir ailenin olmazsa olmazları bütünlüğü ve huzurudur. Bizler Eğitimciler Birliği Sendikası olarak, 7. Toplu Sözleşme'de idari personelin üniversiteler arası tayin hakkını dile getirdik ve (son yapılan toplu sözleşmede kabul edilen maddeler arasında olmasına rağmen, bürokratik hantallığa takılmış; yasal düzenleme yapılması beklenmektedir). Bu bağlamda sözler aldık, fakat verilen sözler tutulmadı. Burada tüm yetkililere sesleniyoruz.
İdari personelin çalışma huzuru, aile birlikteliğini ve çalışanın verimliliğini arttırmak için verilen sözlerin tutulmasını talep ediyoruz. Eğitimciler Birliği Sendikası olarak, eğitim çalışanının özlük ve özgürlük hakkı için gücümüz yettiğince çalışacak, sesimiz yettiğince haykıracağız. Çalışanın emeğine saygı, üniversiteler arası tayin hakkı ve gelir düzeyinde adalet istiyoruz.”
