Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Sinop Şubesi tarafından basın açıklaması düzenlendi. İskele meydanı Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşan Eğitim-İş Sinop Şubesi Başkanı Celal Tuncay Şahbenderoğlu, eğitim emekçilerinin terk edildiği sefaleti anlatmak, emekçilerin nasıl nefes alamaz hale getirildiğini göstermek için alanlarda olduklarını söyledi. Şahbenderoğlu; “Senede bir gün, öğretmenler gününde, öğretmeni övenlerin senenin diğer günlerinde, öğretmeni nasıl zor koşullarda çalıştırdıklarını, nasıl insani olmayan ücretleri reva gördüklerini anlatmak için buradayız.

Bugün alt üst olmuş ülke ekonomisine rağmen, tozpembe tablo çizmeye çalışanlara karşı “Barınamıyoruz, Geçinemiyoruz, Yaşayamıyoruz” demek için buradayız.
Bilindiği üzere; TÜİK’in yalancı enflasyon rakamları, sarı sendikaların iktidarı memnun etmeye endeksli tavrı ve iktidarın emek düşmanı bakış açısıyla şekillenen 7.Dönem Toplu Sözleşme müsameresinde, perde yine yoksullukla kapanmıştır.

Belirlenen zam teklifi, hem bugünün gerçek enflasyon rakamlarının, hem de Merkez Bankası’nın önümüzdeki yıl için açıkladığı ve yine kim bilir kaç kez revize ederek yukarıya çekeceği iyimser enflasyon rakamlarının dahi altında kalmıştır” dedi.

ORTAYA ÇIKAN SONUÇ TAM BİR UTANÇ TABLOSUDUR
Verilen zam oranının tüm kamu emekçileri gibi geleceğin mimarı olan eğitim emekçileri açısından da bir utanç tablosu olduğunu belirten Eğitim-İş Sinop Şubesi Başkanı Celal Tuncay Şahbenderoğlu, yapıldığı söylenen zam ile insani koşullarda çalışma haklarının ellerinden alındığını söyledi. Şahbenderoğlu; “Memur ve memur emeklisi için açlık sınırına düşmek anlamına gelen, kamuda işçi-memur arasındaki ücret makasını ters orantıya sokan, seçimden seçime hatırlanan ve vaat edilen haklarımızı görmezden gelen bu sonuç tüm kamu emekçileri gibi, geleceğin mimarı olan eğitim emekçileri açısından da bir utanç tablosudur.

Şimdi bizden susmamızı bekliyorlar. Bizim insani koşullarda çalışma hakkımızı çaldılar. Bizim evimize göğsümüzü kabartarak, sınıflarımıza sadece derslerimizi düşünerek girme hakkımızı çaldılar.

Bizim yaşanabilir emeklilik hayalimizi çaldılar. Bizim ay sonunu bekleme halimizi, bitmeyen bir karakışa çevirdiler. Bizim öğrencilerimize laik, bilimsel eğitim verme hakkımızı çaldılar.

Kendi yarattığı ve 20 yıldır uyguladığı torpil mekanizması olan mülakatı, kaldırmayı seçim vaadi haline getirerek tarihe geçmişlerdi, şimdi bu sözlerini de tutmayacaklarını ilan ettiler. Eğitimden liyakati, gencecik insanlardan hak ettikleri kadroları çaldılar. Şimdi bizim susmamızı bekliyorlar. Çok beklerler.
Susmadık, susmuyoruz, susmayacağız! Barınamıyoruz, Geçinemiyoruz, Yaşayamıyoruz!” diye konuştu.

GURME’den toplum mimarlarına bir haftalık kutlama GURME’den toplum mimarlarına bir haftalık kutlama

BIÇAK KEMİĞE DAYANMAKLA KALMAMIŞ, KESMEYE BAŞLAMIŞTIR!
20 yıl emek veren bir öğretmenin, bugün kamuda belirlenen en düşük ücretin sadece çok az üstünde bir ücret aldığını hatırlatan Eğitim-İş Sinop Şubesi Başkanı Celal Tuncay Şahbenderoğlu, bu şartlar altında artık bıçağın kemiğe dayanmakla kalmadığını, kesmeye başladığını söyledi. Şahbenderoğlu; “AK Parti iktidara geldiğinde öğretmen olan eğitim emekçisinin bugün eline geçen aylık ücret tüm ödenek ve yardımlar dahil 22 bin lira civarındadır. Yani 20 yıl emek veren bir öğretmen, bugün kamuda belirlenen en düşük ücretin sadece çok az üstünde bir ücret almakta, emeği değersizleştirilmektedir. 
Kadrolaşma, mobbing, haksız soruşturmalar eğitimde kol gezmekte, birçok mesleki hakkımız da sistemsel olarak gasp edilmektedir. Bıçak kemiğe dayanmakla kalmamış, kesmeye başlamıştır!

Bugün bunun kanıtı olan utanç karneleriyle, maaş bordrolarımızla karşınızdayız! Başöğretmen’in gelecek nesilleri emanet edecek kadar güvendiği eğitim neferlerine reva görülen sefalet budur! Eğitimi önem sırasında sonlara iten çağdışı yönetim anlayışının yol açtığı rezil tablo budur!
Ülkenin her alanını sarmalayan gerici, antidemokratik tavır, eğitimi de sarmalamıştır. Mesleki itibarımız, demokratik hak ve taleplerimiz, çocuklarımızın laik, bilimsel, demokratik, parasız ve eşit eğitim hakkı için mücadelemiz ve sesimizi büyütüyoruz. 

Mesleğimizin onuruna ve geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitim hakkına sahip çıkıyoruz. Dernek ve vakıf maskesi takan gerici yapılarla imzalanan protokoller; eğitim bilimine, pedagojiye, laik ve bilimsel eğitime taban tabana zıt, eğitim ve öğretim birliğine ve yasalarımıza açıkça aykırı olan ÇEDES ve benzeri projelere karşı “çocukları korumak vatanı korumaktır” şiarıyla hareket etmeye devam edeceğiz. Eğitime ve çocuklarımıza sahip çıkacağız. 

Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz: Buna boyun eğmeyeceğiz! İnsani çalışma şartları ve insani ücretlere kavuşana kadar eylemlilik sürecimizi giderek artırıyoruz. 4 Kasım’da Konya ve Kocaeli, 11 Kasım’da Ordu ve Aydın, 18 Kasım’da Tekirdağ ve Van merkezli bölge eylemleri düzenleyeceğiz. Öğretmenler Günü’nü ise kutlamıyoruz ve riyakarca kutlamaları kabul etmiyoruz. O gün üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakacak ve Başöğretmenimize şükranlarımızı sunacağız. 25 Kasım’da Başkent’te düzenleyeceğimiz büyük buluşmamızda ise Fakir Baykurt’un yoldaşları olarak el açmayacak, ders vereceğiz! Haklıyız, kazanacağız!
Ayrıca Sinop için önemli olan bu günde Atatürk’ün Sinop'a gelişinin 95. yılını kutlar, ona layık eğitim neferleri olarak ülkemizi aydınlık yarınlara kavuşturacağımıza ant içeriz” dedi.

Yapılan açıklama sonrasında Eğitim-İş Sinop Şubesi üyeleri yanlarındaki getirdikleri bordrolarını yakarak maaşları protesto etti.

Editör: Merve Yerli