İSTANBUL (AA) - Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) İcra Sekreteri Simon Stiell, iklim finansmanında gelişmekte olan ülkelere doğru genel akış eğiliminin artış gösterdiğini söyledi.
Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de devam eden COP29 zirvesi kapsamında gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin temsilcileri, "6. İklim Finansmanı Konulu Yüksek Düzeyli Bakanlar Diyaloğu" toplantısında bir araya geldi. Toplantıda UNFCCC İcra Sekreteri Simon Stiell, COP29 Başkanı ve Azerbaycan Ekoloji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Muhtar Babayev ile UNFCCC ve taraf ülkelerin temsilcileri yer aldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Stiell, iklim kriziyle mücadelede somut adımlar atılması için tüm tarafların çabasına ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Gelişmekte olan ülkelerin iklim finansmanı için gelişmiş ülkelerden sağlanacak 100 milyar dolarlık hedefe ulaşabilmek ve daha çok insana fayda sağlayabilmek adına yapılan çalışmalardan ders çıkarılması gerektiğini kaydeden Stiell, "Ulaşılabilir, öngörülebilir ve gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarıyla orantılı bir finansmanı yerine getirmeliyiz." dedi.
Stiell, iklim eyleminin gerçekleştirilebilmesinde finans meselesinin anahtar rol oynadığını, yapıcı ve çözüm odaklı bir anlayışın oluşturulabileceğini belirtti.
UNFCCC Daimi Finans Komitesi’nin 100 milyar dolar hedefine ulaşma süreci üzerine hazırladığı ikinci rapordaki verilere dair bilgi paylaşan Stiell, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gelişmekte olan ülkelere doğru iklim finansmanının genel akış eğilimi artış gösteriyor. Uyum projelerine kredilerin yanı sıra hibe şeklinde de daha fazla finansman akıyor. Yapılan görüşmeler, tarafların birbirini suçlayacağı bir zeminde ilerlememeli, çözüm odaklı yaklaşmak sürecin işleyişi açısından önem taşıyor. Elimizdeki büyük fırsatlar ve karşı karşıya olduğumuz korkunç riskler, birer gerçek. Açıkları kapatmak, sorunları çözmek ve iklim finansmanı ve iklim eyleminin faydalarını sağlamak amacıyla bir araya gelmek için harekete geçmenin tam zamanı."
- "Bunu yapmamanın, ciddi insani ve ekonomik maliyetleri olacaktır"
Babayev ise iklim finansmanını hem COP29’un hem de iklim krizinin anahtar meselesi olarak nitelendirerek "Durumun aciliyeti ortadadır. Yıl boyunca iklim değişikliğinin etkilerinin yol açtığı yıkımın boyutunu gördük. Pakistan'da ülkenin üçte birini etkileyen sel felaketinin ardından yaşananları gözlemledik. Yakın zamanda sel felaketinin İspanya'da oluşturduğu hasarı gördük. Pasifik bölgesinde ada topluluklarının tamamen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu biliyoruz ve artık harekete geçmeliyiz. Bunu yapmamanın, ciddi insani ve ekonomik maliyetleri olacaktır." ifadelerini kullandı.
Kopenhag ve Paris’teki COP zirvelerinde belirlenen iklim finansmanları hedefinin COP29’da değerlendirildiğini ve yıllık 100 milyarlık hedefin ilk kez 2022 yılında tutturulduğunu hatırlatan Babayev, "Önde gelen çok taraflı kalkınma bankaları, yıllık kolektif iklim finansmanlarının 2030'a kadar 170 milyar dolara ulaşacağını öngörüyor. Buna, uyum finansmanına ilişkin 49 milyar dolar da dahil." diye konuştu.
Programda, UNFCCC Daimi Finans Komitesi Üyeleri Gabriela Blatter ve Richard Muyungi, iklim finansmanındaki son gelişmeleri içeren ikinci raporun detaylarını katılımcılarla paylaştı.
OECD verilerine göre 2021 ve 2022 yılları karşılaştırıldığında uyum finansmanına akışın yüzde 30'dan yüzde 32'ye, azaltım finansmanına akışın yüzde 16’dan yüzde 60’a, hibe oranlarının ise yüzde 26'dan yüzde 43'e yükseldiğini vurgulayan Muyungi, yaşanan bu artışlara karşın gelişmekte olan ülkelerin finansal ihtiyacının yıllık 100 milyar doları aştığının altını çizdi.
Blatter ise 2021 ve 2022'de çok taraflı iklim fonlarından sağlanan finansmanın önemli bölümünün Latin Amerika, Karayipler, Afrika ve Asya ülkelerine gittiğini bildirdi.
Programın devamında gelişmiş ülkeler fonlara yaptıkları katkılar konusunda bilgilendirmede bulunurken gelişmekte olan ülke temsilcileri, 1,5 derece hedefine ulaşılabilmesi için ihtiyaçlara cevap veren yeni bir fon gerektiğini dile getirdi.