Sinop’un Boyabat ilçesi Karaburun bölgesindeki 3.5 milyar liralık maden ihalesi sonuçlandı. İhale sonucunda Cengiz Holding'in iştiraki Eti Bakır A.Ş., Boyabat Bakır Maden Sahası'nın yeni sahibi oldu. Maden Tetkik ve Arama (MTA) verilerine göre bölgede 79 milyon 800 bin ton maden rezervi bulunuyor. Bu rezervde 1 milyon 220 bin ton bakır, 177 bin ons altın ve 279 bin ton çinko mevcut olduğu rezervin toplam mali değeri ise 13.3 milyar dolar (456 milyar lira) olarak hesaplandı. İhalenin bedeli ise 3.5 milyar lira olarak belirlendi.
 
Sinop Çevre Dostları Derneği, ''Bakır Madeni Ruhsat Sahası ile ilgili ihale kararının, şartnamenin ve ilanın'' yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesi Başkanlığına dava açtı. Ülkemizde tarla tarımı ve hayvancılık yapılan bütün alanların yaylalar ve ormanlar dikkate alınmadan madencilik faaliyetleri ile yok edildiğini belirten Sinop Çevre Dostları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hale Oğuz, bunun bir örneğinin Boyabat’ta yaşanmak üzere olduğunu söyledi. Oğuz; “Basından öğrenildiği üzere, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından, Sinop İli Boyabat İlçesi sınırlarında bulunan MTA tarafından keşifli Bakır Madeni Ruhsat Sahası ile ilgili olarak ihale ilanı ve Şartnamesi 20 Eylül 2024 tarihinde MAPEG resmi internet sitesinde yayınlanmış ve 15 Ekim 2024 tarihinde ihaleye çıkartılmıştır.

Söz konusu ihale için; 14 Ekim 2024 tarihinde Sinop Çevre Dostları Derneği tarafından Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesi Başkanlığına başvurularak: İhale Sahaları ile ilgili davalı idare kararının, şartnamenin ve ihale ilanının öncelikle yürütmesinin durdurulmasını; nihai olarak da ihalenin iptali talep edilmiştir.
 Sinop, Boyabat ve çevresinde yaşayan değerli vatandaşlarımızın birçoğu bilmektedir ki 22 yıldır ülkemizi yöneten siyasi iktidar yöre halklarının görüşünü almadan yaşam alanlarımızı talan etmiş, rant uğruna sermaye gruplarına peşkeş çekmiştir.

Ülkemizde tarla tarımı ve hayvancılık yapılan bütün alanlar; yaylalar ve ormanlar dikkate alınmadan madencilik faaliyetleri ile yok edilmektedir. 

Türkiye genelinde yapılan vahşi maden aramaları sonucunda neler yaşandığına bakalım: Daha birkaç ay öncesinde Erzincan İliç Çöpler Madeninde yaşananları bir hatırlayalım. Pasa denilen siyanür ve sülfürik asit uygulanmış toprağın kayması sonucu onlarca insan hayatını kaybetmiştir. Fırat Nehrine ne kadar zehir aktığı ise bilinmemektedir O yöre yaşanmaz hale gelmiştir. Hemen sınırlarımızda bulunan Hanönü İlçesinde işletilen bakır madeninin kimyasal atıkları özellikle ağır metaller su kanalına karışarak suyu kirlettiği tarafsız laboratuvarlarda tespit edilmektedir. Dolayısı ile Hanönü içinden geçmekte olan Gökırmak suyu, maden atıklarıyla kirletilmektedir. Yine Karadeniz’de Fatsa’da siyanür kullanılarak çıkartılmaya çalışılan altın madeni nedeniyle bölgenin geçim kaynağı olan fındık tarımı bitirilmiştir. Meyve ağaçları ve tarlalarda üretilen ürünler kirletilmiştir. Yine Karadeniz’in güzel beldesi Ordu Aybastı ve Korgan yaylalarında siyanürlü altın madeni için çalışmalar yürüten şirket, yöre halkının ısrarlı karşı duruşları sayesinde şimdilik engellenmiştir. Şimdi sıra Boyabat yerelindeki madenlerin vahşice çıkarılmasına geldi. Bunun için 15 Ekim 2024 tarihinde bir ihale gerçekleştirildi” dedi. 

BU MADENLER İLE YAŞAM ALANLARIMIZ YOK OLACAK

Boyabat Bakır Maden Sahası ihalesinin iptal edilmemesi durumunda çevreye büyük zararlar verileceğinin altını çizen Sinop Çevre Dostları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hale Oğuz, bu madenler yüzünden yaşam alanlarının yok olacağını söyledi. Oğuz; “Öncelikle Sinop ve Boyabat’ta yaşayan değerli vatandaşlarımıza bu ihalenin iptal edilmemesi durumunda nelerle karşılaşacağımızı hatırlatmak isteriz. Boyabat’ın içinden geçen Gökırmak, Kızılırmak ile birleşerek Bafra’da Karadeniz’e ulaşmaktadır. Bu ırmaklar havza içindeki ovalarımızı sulamakta ve en önemli geçim kaynağımız olan Çeltik tarlalarını sulamaktadır. Ayrıca tarlalarımızda yetiştirdiğimiz diğer ürünlerinde verimli olmasını sağlamaktadır. Bu madenlerin açılmasına izin verdiğimizde bu madenlerin işlenmesinde kullanılan kimyasal maddeler tarlalarımızı ve sularımızı kirletecekler ve geçim kaynaklarımız ile yaşam alanlarımız yok olacaktır. Yine bu maden sahalarının açılması halinde Boyabat içme sularının kirlenmesine ve bu vesileyle sağlığımızı tehdit eder durumun oluşmasına izin vermiş olacağız. 

Maden şirketlerinin sözcülüğüne soyunan yetkililer “madenlerde işçi olarak şu kadar eleman iş sahibi olacak. Neden karşı çıkıyorsunuz. Karşı çıkmayın” gibi sözlerle her madencilik faaliyetinde olduğu gibi bizleri yanıltmak istemektedirler.

Yurtta hava durumu Yurtta hava durumu

Değerli vatandaşlarımızı yaşam alanlarına sahip çıkmaya ve mevcut tüm sivil toplum örgütlerini Sinop Çevre Dostları Derneği olarak açmış olduğumuz davaya müdahil olmaya veya ayrı olarak hatta vatandaşlarımızı bireysel olarak dava açmaya hem davalar açarak hem yasal zeminde birlikte mücadele ederek yaşam alanlarımızı ve geçim kaynaklarımızı korumaya çağırıyoruz” diye konuştu.

Kaynak: Vitrinhaber Gazetesi