GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : - Drone görüntüleri - Yarıkların oluştuğu alandan detaylar - Prof. Dr. Hasan Sözbilir konuşması - Prof. Dr. Hasan Sözbilir detaylar Prof. Dr. Hasan Sözbilir'e göre "son üç deprem 500 yılın en büyüğü" - Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir: - "Bu depremler dünya ölçeğinde düşündüğümüzde 7 fayın 15 gün içinde çalışması dünyada pek gözlenen bir durum değil. Belki de bir ilk olarak gözlemlenebilir. Bu şekilde baktığımızda son 500 yıldaki en büyük deprem olduğunu da söyleyebiliyoruz" - "Bugün Türkiye'de 485 faydan sadece 200 civarındakine kesilip bakılabildi. 285 fayın daha kesilmesi gerekiyor. Biz Türkiye olarak sismik tehlikenin neresindeyiz? Riskimiz ne kadar ? Sorusunun yanıtı bu faylara bakıldıktan sonra ortaya çıkacak" KAHRAMANMARAŞ (AA) - İZZET MAZI / ÖMER FARUK SALMAN - Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Kahramanmaraş merkezli depremlerde 15 günde 7 fayın kırılmasının dünyada pek gözlenen bir durum olmadığını belirterek, "Bu şekilde baktığımızda son 500 yıldaki en büyük deprem olduğunu da söyleyebiliyoruz." dedi. Prof. Dr. Sözbilir, AA muhabirine, Elazığ Fırat Üniversitesi, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ve Afyon Kocatepe Üniversitesi, AFAD ve TÜBİTAK ekipleriyle 6 ve 20 Şubat'ta yaşanan depremlerin ardından bölgede çalışma yaptıklarını hatırlattı. Depremin hemen ardından sahadan veri topladıklarını ifade eden Sözbilir, ilk günden itibaren de yaptıkları gözlemlerde fay hatlarını incelediklerini dile getirdi. Yaşanan üç büyük depremde 7 fay parçasının kırıldığını tespit ettiklerini aktaran Sözbilir, "7,7 büyüklüğündeki ilk depremde Narlı Fayı adı verilen bir fay ile birlikte kırılmalar gerçekleşiyor ve Amanos-Pazarcık ile Erkenek gibi segmentler kırılıyor. Dokuz saat sonra ise daha kuzeyde Çardak ve Doğanşehir fayları kırılıyor ve 7,6 büyüklüğündeki depremi üretiyor. En son 20 Şubat'ta ise 6,4 büyüklüğündeki deprem ile Antakya Fayı çalışmış oldu. Bu depremleri dünya ölçeğinde düşündüğümüzde, 7 fayın 15 gün içinde kırılması dünyada pek gözlenen bir durum değil. Belki de bir ilk olarak değerlendirilebilir. Bu şekilde baktığımızda, son 500 yıldaki en büyük deprem olduğunu da söyleyebiliyoruz." diye konuştu. Türkiye'deki 485 fayın önemli bir bölümünün Kuzey Anadolu Fayı ve Doğu Anadolu Fayı ile Batı Anadolu'da yer aldığına işaret eden Sözbilir, geri kalan kısmının ise dağılmış durumda olduğunu belirtti. - "Fayların ne zaman kırılacağıyla ilgili bilgi toplamak için geçmişini araştırıyoruz" Şu ana kadar 485 faydan sadece 200'ünün kesilip inceleme ve araştırma yapılabildiğine işaret eden Prof. Dr. Sözbilir, şöyle konuştu: "Kuzey Anadolu Fayı üzerinde belli bir fay parçası var, onlar büyük ölçekli 7'nin üzerinde deprem üretebilen faylar. Bir diğer 7'nin üzerinde deprem üretebilen faylar Doğu Anadolu Fayı üzerinde. Bu bölgede gelişen faylar Doğu Anadolu Fayı'nın çatallandığı, saçaklandığı yerler. Bu alan aynı zamanda Doğu Anadolu'nun çatalının bitmeye başladığı yerde. Bizim jeolojideki tabirimizle at kuyruğuna benzer bir saçaklanma gözlenir. Bu gerilim de bu faylara dağıtılıyor. Biz gelecekte bu fayların ne zaman kırılacağıyla ilgili bilgi toplamak için geçmişini araştırıyoruz. Fayın üzerinde geçmiş dönemde ürettiği depremle ilgili bilgi almak için hendek açıyoruz. Hendeğin içinde geçmiş depremleri görebiliyoruz. Böylelikle geçmişte kaç deprem olmuş, hangi aralıklarda olmuş, en son deprem ne zaman olmuş bunlara bakabiliyoruz." Deprem bölgesinde şimdiye kadar iki fay üzerinde "paleosismoloji" (depremler oluştuktan çok sonra eski deprem izlerinin araştırılması) çalışması yapıldığını söyleyen Sözbilir, "Pazarcık ve Amanos segmentinde... Bu iki fay üzerinde elde edilen veriler, yaklaşık 500 yıldır bu fayların kırılmadığı yönündeydi. Kırılma aralığının da 500 yıl olduğu ve kırılma zamanının geldiği yönünde bilim insanları zaten sürekli açıklamalar yapıyordu." dedi. - "Çok segmentli kırılmayı hiçbir bilim insanı öngöremedi" Faylardaki kırılmanın sadece Maraş'ı etkileyeceğinin düşünüldüğünü ifade eden Sözbilir, şöyle devam etti: "Ancak 7 tane fay kırıldı. Şimdi o geri kalan faylarla ilgili neden bilgimiz yoktu? Çünkü, daha hendek çalışması yapılmamıştı. Bugün Türkiye'de 485 faydan sadece 200 civarındakine kesilip bakılabildi. 285 fayın daha kesilmesi gerekiyor. Biz Türkiye olarak sismik tehlikenin neresindeyiz? Riskimiz ne kadar ? Sorusunun yanıtı bu faylara bakıldıktan sonra ortaya çıkacak. Geri kalan 5 fay da incelenmiş olsaydı, belki de Çardak ve Doğanşehir, Narlı, Antakya fayında bu hendek tabanlı paleosismoloji çalışmasını yapabilseydik bunların da 500 yıldır kırılmadığı ortaya çıkacaktı. Bu yüzden bu çok segmentli kırılmayı hiçbir bilim insanı öngöremedi." Şu anda aktivitesi ortaya çıkması beklenen 285 fayın olduğunu anlatan Sözbilir, bunlar üzerinde en kısa zamanda incelenme ve araştırma yapılması gerektiğini vurguladı. Aynı anda 3-4 fayın birden kırılma olayı ile ilgili çalışma yapılabilmesi için fayların incelenmesinin şart olduğunun altını çizen Sözbilir, şunları kaydetti: "Bu bölgede fayların önemli bir bölümü kırıldı ve enerji boşalımı etraftaki faylara bir şekilde aktarılıyor. Onlar da zamanı geldiğinde kırılacak ama şimdilik artçı depremler gerçekleşiyor. O yüzden kimsenin hasarlı evlere girmemesi gerekiyor. O sırada bir artçı gerçekleşebilir. Evlere çok iyi bir şekilde bakılması gerekiyor. Şu anda deprem bölgesine sürekli yardımlar akıyor. Konteynerler çadırlar kuruluyor. Belirli bir süreç dahilinde bu süreci millet olarak atlatacağız." Merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan ve 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından bazı noktaların 7 metreye kadar kalıcı olarak yer değiştirdiğine dikkati çeken Sözbilir, depremlerde maksimum şiddetin 12 olduğunu, 7'nin hissedildiğini, yeryüzündeki zayıf yerlerin bu şiddete yenildiğini sözlerine ekledi.