ZONGULDAK (AA) - GÖKHAN YILMAZ - Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. İshak Turan, doğal gaz keşiflerinin milli enerji politikasındaki paradigma değişikliğinin bir sonucu olduğunu, gelecek yıllarda da milli enerji politikasındaki bu yaklaşım devam ettirilirse Türkiye'nin hem doğal gazda hem petrolde dışa olan bağımlılığının hızlı bir şekilde azalacağını belirtti.
BEÜ tarafından desteklenen "Türkiye Enerji Güvenliği Açısından Karadeniz'de Keşfedilen Doğal Gaz ve Filyos Vadi Projesi" çalışmasında proje yürütücüsü olarak görev yapan Turan, AA muhabirine, Çaycuma-1 kuyusundan 58 milyar metreküplük doğal gaz keşfinin sevindirici olduğunu söyledi.
Turan, daha önce 540 milyar metreküp olarak açıklanan doğal gaz keşfinin 3 boyutlu modellemesiyle 652 milyar metreküp olarak revize edildiğini, böylece 710 milyar metreküp doğal gaz keşfine ulaşıldığını anımsattı.
Türkiye'nin, tükettiği doğal gazın yüzde 99,5'ini ithal eden bir ülke olduğunu anlatan Turan, "Doğal gazda neredeyse tamamen dışa bağımlı bir ülkeyiz. Bu açıdan burada bulunacak her bir metreküplük doğal gazın Türk mili enerji güvenliği ve sanayisi için kayda değer sayılar olduğunu söyleyebiliriz." dedi.
- "2023'te de yeni ek rezervlerin ve müjdelerin geleceğini düşünüyorum"
Türkiye'nin yılda ortalama 58-60 milyar metreküplük doğal gaz tüketen bir ülke olduğuna dikkati çeken Turan, şöyle devam etti:
"Buradaki rakamlara baktığımız zaman 710 milyar metreküplük rakam Türkiye'nin 12 yıllık tüketimine tekabül etmektedir ancak faz-1 ve faz-2'de 2025'in sonunda yaklaşık olarak 15 milyar metreküplük bir üretim planlanmaktadır. Bu bağlamda baktığımız zaman 15 milyar metreküp de Türkiye'de konutlarda tüketilen doğal gaz miktarına dek gelmektedir. Bu da yaklaşık olarak 47 yıl boyunca konutlarda tüketilecek doğal gazın Sakarya Gaz Sahası'ndan temin edileceğini bizlere göstermektedir. Oldukça ciddi rakamlar. Bir taraftan da tabii ki burada yeni kuyular, yeni sondaj çalışmaları devam ediyor. Ben 2023'te de yeni ek rezervlerin ve müjdelerin geleceğini düşünüyorum."
Turan, dünyada bir enerji krizinin yaşandığının unutulmaması gerektiğinin altını çizerek, "Burada ilan edilen rakamlar iki günde elde edilecek sonuçlar, başarılar değil. Bunların, milli enerji politikasındaki paradigma değişikliğinin aslında bir sonucu olduğunu söyleyebiliriz. Bugün denizlerde ulaşılan bu keşifler milli enerji filomuz sayesinde gerçekleşiyor. Bugün toplamda 4 sondaj gemisi, 2 sismik araştırma gemimiz ve Karadeniz'de bu faaliyetleri yürüten yaklaşık 60'a yakın destek gemisi var. İşte bu filoya sahip olmak bu başarıların oluşmasına zemin hazırlamaktadır." diye konuştu.
Keşiflerin ülke olarak geleceğe daha güvenli bakılmasını sağladığını aktaran Turan, "Eğer önümüzdeki yıllarda da milli enerji politikasındaki bu yaklaşım devam ettirilirse Türkiye'nin hem doğal gazda hem petrolde dışa olan bağımlılığını hızlı bir şekilde azaltacağını, bunun da ülke ekonomisi ve milli enerji güvenliği açısından oldukça hayati olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.