Acil Tıp Uzmanı Dr. Mustafa İpek, bir Kurban Bayramı klasiği haline gelen, sonu acil serviste biten ‘acemi kasap’ yaralanmalarıyla ilgili uyarılarda bulunarak, “Bazen kesilerden sonra büyük ameliyatlar geçiriyor hastalar. Bu, ampütasyona kadar da gidebiliyor. Onun için işi ehline bırakmak lazım” dedi.
Diyarbakır Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesinde Acil Tıp Uzmanı Doktor Mustafa İpek, kurbanlıkların kesimi sırasında basit bir cilt kesisinden hayati damarlara zarar verecek ya da ampütasyona kadar yol açabilecek ciddi yaralanmalar yaşanabileceğini belirterek, Kurban Bayramında karşılaşılabilecek olası yaralanmalara karşı vatandaşları uyardı.
Kurban Bayramında hastanelerin acilinde kesi yaralanmalarından dolayı yüzde 10 ile 15 civarında artış yaşandığını söyleyen İpek, “Kurban Bayramını sevinçli bir şekilde geçirmeliyiz. Ama maalesef bazen aksilikler bayramda büyük sıkıntılara sebep olabiliyor. Özellikle işin ehli olmayan kişiler tarafından kesilen kurbanlar maalesef büyük patolojilere yol açabiliyor. Aynı zamanda hastanelerin acillerindeki yük de artmış oluyor. Yapılan çalışmalar şunu gösteriyor; kurban kesimini işin ehli yaptığı zaman yüzde 90’ında problem çıkmıyor. Kurban döneminde başvuran hastalar içerisinde yapılan çalışmalar neticesinde çoğunun kasap olmadığı ortaya çıkmaktadır. Bu işi normal hayatında yapmayan insanlar genellikle bize başvurmaktadır. Eline bıçağı alan maalesef kasap değildir. Kurban kesimi, bu işi meslek olarak yapabilen kişiler tarafından gerçekleştirilmeli. Bu şekilde yapılırsa gerçekten travma sayısı çok azalacaktır. Kurban Bayramında travma bölümüne başvuran hasta sayısında yaklaşık yüzde 10 ile 15 civarında bir artış oluyor. Ama bu iş gerçekten ehil kişiler tarafından yapıldığı takdirde bize başvuran hasta sayısı da çok azalacaktır. Maalesef bu durumlar için çok fazla bütçe de ayrılmaktadır. Örneğin bir kesi olduktan sonra bu sadece basit bir kesi olmayabiliyor. Bazen bir tendon kesisi oluyor. Bazen kesilerden sonra büyük ameliyatlar geçiriyor hastalar. Bu ampütasyona kadar da gidebiliyor. Onun için işi ehline bırakmak lazım” dedi.
Kesi yaralanmalarında olay yerindeki ilk müdahalenin ardından acil servise başvurulması gerektiğine dikkat çeken İpek, “Bu tarz yaralanmalarla karşılaşıldığı takdirde kanayan bölgeye olabildiğince baskılı bir şekilde pansuman yapılmalıdır. Böylelikle kanamayı engelleyeceğiz. Eğer kanama durmuyorsa soğuk uygulama ve elevasyon yapabiliriz. Yine kanama durmuyorsa bu hastanın büyük bir damar yaralanması olabilir. Bu durumda turnike son çare. Turnike, kesi olan yere en yakın tek kemiğin geçtiği bölgelere yapılması gerekir. Mesela ön kol, çift kemiğin geçtiği bölgedir. Buraya yapılacak olan turnike yeterli etkiyi göstermeyebilir. Turnikeyi en yakın kola yapmak gerekir. Aynı şekilde bacakta bir yara varsa turnikenin uyluk bölgesine yapılması gerek. Ardından tabi en yakın acil servise muhakkak başvurulmalı” ifadelerine yer verdi.
KKKA ve şarbon riskine dikkat
Eldivensiz kurban kesen kasapların büyük bir tehlike altında olduğuna dikkat çeken İpek, son olarak şunları kaydetti:
“Kurbanlarımızı kasaplara kestirdik. Ama kasaplar da büyük bir tehlike altındalar maalesef. Çok sayıda kurban kesen kasapların sonrasında Kırım Kongo Kanamalı Ateşine (KKKA) maruz kalma riskleri de var. Kene sokmasına maruz kalabiliyor. Aynı zamanda şarbon hastalığına da maruz kalabiliyorlar. Kurban Bayramında kesim yapıldıktan birkaç gün sonra vücudumuzda döküntülerin başlaması, yara çıkması veya ateşin yükselmesi durumunda mutlaka bunu önemseyip en yakın sağlık kuruluşuna özellikle enfeksiyon hastalıkları bölümüne veya acillere başvurabilirler. Bu durumda özellikle eldivensiz kurban kesilmemelidir. Hayvana birebir temas edilmemelidir.”