Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “40 yıldan bu yana Türkiye’nin birçok konusunda PKK’nın terör örgütü uzantısı şeklinde ifadede bulunanların yanına gitmek suretiyle ellerini sıkmam bu çağrıya dayalı bir kaynaştırıcı, birleştirici, Türkiye partisi olmanın işareti olarak görülmedir” dedi.
Siyaset ve Liderlik Okulu’nun 20’inci Dönem Eğitim ve Öğretim Yılı Açılış Töreni’ne katıldı. MHP Genel Merkez Binası’nda gerçekleşen törende Bahçeli, Siyaset ve Liderlik Okulu’nun önemine değinerek, Türkiye’nin ve dünyanın meselelerinin verimli ve etkin bir şekilde tartışıldığı okulun hayırlara vesile olmasını diledi.
Burada bir konuşma gerçekleştiren Bahçeli, 2009 dan bu yana geçen 14 yıl içerisinde Siyaset ve Liderlik Okulu’nun hizmetini aksatmadan sürdürdüğünü ve 20’inci döneminin açılışında burada olmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu kaydetti. Bahçeli, “Bu eğitim çalışmaları hepinizin bildiği üzere bir kurum olarak hizmet sunmakta ve 2 buçuk ayı aşan bir çalışmayı sürdürmekte. Buradan mezun olan arkadaşlarımız değişik alanlarda, hem siyasette hem iş alanlarında hem de özümsedikleri çalışma alanlarında hizmet sunmaya gayret göstereceklerdir” açıklamasında bulundu.
Siyaset ve Liderlik Okulu’nda bilim insanlarının katkılarıyla ders verildiğini de vurgulayan Bahçeli, burada her konunun tartışmaya açık olduğunu, her konu üzerinde görüş beyan etmek serbest olduğunu ve Türkiye ve dünya meselelerinin verimli ve etkin bir şekilde ele alındığını kaydetti.
“TBMM’nin aldığı karar yerindedir"
Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan MHP Lideri Bahçeli, TBMM’nin İsrail’in Filistin ve Lübnan’a yaptığı saldırıları değerlendirmek üzere toplanmasına ilişkin “İsrail’in yaptığı katliamlardan sonra TBMM’de Türkiye’nin değerli milletvekillerine, ilgili sorumlu bakanlıkların vereceği bilgiler ışığında bir değerlendirmede bulunmak ve geleceğe göre yorumlama fırsatını bu millete sunmak kanaatimce hayırlı olacaktır” şeklinde konuştu.
“Türkiye ile herhangi bir sonuç alınmayacağını artık kabullenmeleri gerekir”
Adana’nın Seyhan ilçesinde terör örgütü liderinin posterlerinin asılmasına da cevap veren Bahçeli, “Bunlar alışkanlık haline gelmiş davranışlardır. Yine aynı yolda devam ediyorlar. Bunların bu işlerden vazgeçmeleri, Türkiye ile herhangi bir sonuç alınmayacağını artık kabullenmeleri gerekir” ifadelerini kullandı.
“MHP’nin ve Ülkü Ocakları’nın itibarsızlaştırmak için gayret gösterilen bakış açılarını kınıyorum”
Bahçeli bir gazetecinin Sinan Ateş davasına ilişkin değerlendirmesini sorması üzerine, şu ifadelere yer verdi:
“Dava, Türk yargı unsurları ile devam etmiştir. Birinci aşaması sonuçlanmıştır. Yargının kararına saygı duyarız. Ancak bunu böyle ifade etmekle beraber burada MHP’nin ve ülke ocaklarının sorgulanması, kötülenmesi kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırmak için gayret gösterilen bakış açılarını da kınadığımı ifade etmek isterim. Bu toplantıya siyasi liderler katılmıştır. Değişik unsurlar gelmiştir. Hepsi orada bulunmakla beraber, MHP’nin sorgulanmasına da katkı sağlayacak davranışlarda ve telkinlerde bulunmuşlardır. Türk adaletinde bunların olmaması lazım. Her davada, her konuda başta Osman Kavala vesaire gibi davalar olmak üzere adalet iddiasında bulunanlar ne olduğu henüz açıklanmamış, sonuçlanmamış bir mahkeme sürecinde böyle bir yargıya vararak sahip oldukları televizyonlar aracılığıyla veyahut da sahip oldukları kadrolarıyla MHP’yi sorgulanmaya başlamış olmaları kabul edilebilir bir durum değildir.”
“Ülkücü kimliğiyle mahkemelere katılanların MHP’nin sorgulandığı bir mahkemede bulunmaları ayıp olmuştur”
Sinan Ateş davasında bazı isimlerin Ülkücü kimliğiyle katıldığını belirten Bahçeli, “Hele hele bazıları vardır ki ülkücü kimliği taşımakla beraber, bu mahkemelere katılmışlardır. Onlar da orada bulunmakla birbirleriyle yıllardır tartıştıkları siyasi akımlarla yan yana oturarak MHP’nin sorgulanmasına seyirci kalmaları da üzücü bir davranıştır. Kızılcahamam’daki şehitlerimizin her 27 Mayıs’ta anma törenlerine katılmayan insanların Ne idiği belirsiz belirsiz bir davranış içerisinde MHP’nin sorgulandığı ve yargılandığı bir mahkemede bulunmaları kendileri için de bir ayıp olmuştur.
"Ellerini sıkmam Türkiye partisi olarak gerekeni yaptığımın göstergesidir”
Bahçeli, TBMM açılışında DEM Parti’li vekillerle tokalaşması üzerine yaptığı açıklamada ise, “Orada Cumhurbaşkanımız anlamlı, Meclisin tarihsel dokusunu ilgilendiren bir konuşma yapmıştır. Türkiye’ye ve dünyaya bakış açısını ifade ederek yaptığı konuşmanın son bölümünde Türkiye Büyük Millet Meclisi‘nde dayanışmanın, huzurun ve akıllı bir çalışmanın davetini sunmuştur. Böyle bir davetten sonra Cumhur İttifakının bileşeni olan, MHP’nin Genel Başkanı Olarak Cumhur İttifakı’nı ve Türk milletinin Cumhurbaşkanı’nın çağrısına bir adım atmak olarak görüyoruz. Eğer bu çağrıya MHP bir adım atmazsa diğerlerinden bir şeyler bekleme hakkı doğmaz. Onun için fikirlerini kabul etmediğim, 40 yıldan bu yana Türkiye’nin birçok konusunda PKK’nın terör örgütü uzantısı şeklinde ifadede bulunanların yanına gitmek suretiyle ellerini sıkmam bu çağrıya dayalı bir kaynaştırıcı, birleştirici, Türkiye partisi olmanın işareti olarak görülmedir. Buradan başka bir anlam çıkarmak doğru değildir. Eş Başkanı olan bir zatında annesinin vefatını orada taziye olarak sunmak da bir insanlık görevidir” diye konuştu.
“Türkiye’de seçimi zorlamak için hatalar yapılıyor”
Bazı televizyon kanallarının gündemdeki konuları ele alıp tartışmalara neden olduğunu da aktaran Bahçeli, “Bu tartışmalara katkı sağlayan hala televizyonlarda var malum işi gücü bırakmış MHP düşmanlığıyla varlıklarını devam ettiren halk partisini de kınıyorum. Aynı zamanda onların televizyonunu da kınıyorum. Akıllarına başlarına alsınlar, huzuru bozmasınlar. Türkiye’nin etrafında ateş çemberi var ateşe katkı sağlamasınlar. MHP sosyal şiddetten yana değildir. Her konuda olduğu gibi yine bir komisyon oluşturmuştur. Aile yapımız değerlendirmesinde çok değerli bilim insanların katkısıyla bir sonuca varılmıştır. Şimdi de sosyal şiddet üzerinde sebepleri sonuçların ve tedbirlerin üzerine çalışma yapan bir bilim insanlarından oluşan çalışmayı daha başlatmıştır. Bütün bunları görmemezlikten gelip daha gelecekte ne olacağı daha iyi anlaşılacak. Türkiye’deki bazı olayları sebep gösterip Türk milletinin huzurunu tahrik etmek doğru bir şey değildir. Her şey zamanında olmalıdır. Türkiye’de seçimi zorlamak için bu hatalar yapılıyor ancak bu zorlamaları yapanların seçim sonuçları almaları mümkün değildir. Milletin sağduyusu her türlü fitne fesadın üstünde bir değere sahiptir. Bu bakımdan seçimden ziyade Türkiye’nin meselelerini içte ve dışta çözebilecek bir çaba içerisinde bulunalım” değerlendirmesinde bulundu.