Ataşehir Belediyesi’nin "Bizim Hikayemiz" programında bu hafta, Belarus’tan Türkiye’ye gelen Tatsiana Hrynevich Matafonava’nın hikayesine yer verildi. Ataşehir’de yaşayan ve 12 yıllık filarmoni deneyimine sahip olan Tatsiana, Belarus’taki hayatını geride bırakarak Türkiye’de yeni bir başlangıç yapmak için çıktığı yolculuğu tüm içtenliğiyle paylaştı.

Belarus’ta yaşamış olduğu sıkıntılardan dolayı dört yıl önce Türkiye’ye yerleşen Tatsiana’nın hikayesi, yeni bir başlangıç arayan herkese ilham veriyor. Doğup büyüdüğü Belarus’tan ayrılmanın zorluklarını ve yeni bir başlangıç arayışını derin bir şekilde yaşayan Tatsiana, ait olduğu yeri terk etmenin getirdiği duygusal yükle yola çıktı. Müziği yaşamının merkezine koyan Tatsiana, bu zorlu yolculuğuna rağmen müzik tutkusunu sürdürmeye kararlıydı. Müziği, onun için sadece bir ifade biçimi değil, aynı zamanda özgürlüğü ve umudu simgeliyordu. 12 yıl boyunca filarmoni orkestrasında çalışarak keman, gitar, piyano ve trompet gibi birçok enstrümanı başarıyla çalan Tatsiana, müzik tutkusunu devam ettirmek için Türkiye’de yeni fırsatlar aramaya başladı.

Sinop'ta kuvvetli rüzgar dev dalgalar oluşturdu Sinop'ta kuvvetli rüzgar dev dalgalar oluşturdu

Belarus’tan Türkiye’ye yeni bir hayat

Türkiye’ye geldiğinde, ilk yıl evde müzik yapmayı denedi. Ancak, komşularının gürültü şikayetleri nedeniyle bu imkânı kısa süre içerisinde kaybetti. Müziği, hayatının ayrılmaz bir parçası olarak gören Tatsiana, yaşadığı bu zorluklara rağmen pes etmedi. Yeni bir müzik hayatı kurma isteği, onu farklı yollar aramaya itti. Müzik tutkusunu sürdürebilmek için alternatif çözümler bulma çabası içinde, Ataşehir Belediyesi’nin sunduğu fırsatları değerlendirmeye karar verdi. Ataşehir Belediyesi aracılığıyla Mustafa Saffet Kültür Merkezi’ne yönlendirilen Tatsiana, bu merkez sayesinde müzik kariyerine devam etme fırsatı buldu. MSKM ile tanıştıktan sonra, yeni bir toplulukla etkileşimde bulunma imkanı da bulan Tatsiana, buradaki odasında her gün prova yaparak Belarusça ve Türkçe şarkılar öğrendi. Müzik hayatında kendine yeni bir yön çizerken, Türk müziğine olan ilgisi de giderek arttı.

“Müzik benim sesim ve ben sesimi duyurmak için sahneye çıkıyorum”

Şu ana kadar 29 Türkçe şarkı öğrenen Tatsiana, müziğe olan tutkusunu şu sözlerle ifade etti: “Müzik, benim için yaşamın bir parçası; her zaman yanımda hissetmek istiyorum. Zorluklara rağmen müziğimi sürdürmeye kararlıyım çünkü müziğim, özgürlüğüm ve umudum. Kısacası müzik benim sesim ve ben sesimi duyurmak için sahneye çıkıyorum.” Tatsiana, her yeni şarkıyla birlikte hem dil becerilerini geliştiriyor hem de Türk kültürüne daha yakın bir bağ kuruyor. Mustafa Saffet Kültür Merkezi, Tatsiana’nın yaşamında sadece müzik yaptığı bir mekan değil, aynı zamanda bir destek ve ilham kaynağı haline geldi.

“Türk halkı çok açık kalpli”

İstanbul’un tarihi güzelliklerine hayran kalan Tatsiana, Ataşehir Belediyesi ve kültür merkezine duyduğu minnettarlığı ifade ederek, “Burada bir yabancıya bu kadar destek verilmesi, Türk halkının açık kalpli olduğunu gösteriyor” dedi. Tatsiana, “Müzik, insanların kalplerini birleştirir. Benim hikayem de bunun bir örneği” diyerek, müziğin sınır tanımayan gücünü vurguladı. Tatsiana Hrynevich Matafonava’nın hikayesi, müziğin insanları bir araya getiren bir güç olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Kaynak: iha