Milenyum kuşağının ardından gelen Z ve Y jenerasyonu, daha önceki nesillerden farklı beklentilere sahip. Teknoloji bağımlılığı, sosyal bilinç ve bireysellik gibi konularda daha belirgin farklılıklar gösteren Z ve Y kuşağı, iş hayatından eğitim sistemine kadar pek çok alanda yeni bir paradigma yaratıyor. Bu doğrultuda Online Fransızca kursu Preply Z ve Y kuşaklarının beklenti ve öğrenme alışkanlıklarının nasıl değiştiğini ortaya koyan Avrupa, Asya, Kuzey ve Güney Amerika’da, aralarında Türkiye’nin de olduğu 9 farklı coğrafyada 5.400’den fazla katılımcıyla yapmış olduğu araştırmasını yayınladı. Araştırmada Z ve Y jenerasyonlarının; bölgeden bölgeye, farklı yaş gruplarında öğrenme alışkanlıklarının ve hayattan beklentilerin nasıl değiştiğini detaylı şekilde araştırdı. Araştırmada çok ilginç sonuçlar ortaya çıktı.
İşte araştırmaya göre;
-
Katılımcıların %61’i, finansal istikrarı hayatındaki en önemli üç hedeften biri olarak kabul etmektedir. Öyle ki bu oran, onu takip eden en önemli iki beklenti olan “aile ile geçirilen zaman” ve “fiziksel sağlık” başlıklarından 24 puan daha yüksek oldu. Arjantin, Japonya, Güney Kore, finansal istikrara en çok odaklanan ülkeler arasında yer aldı. Milenyum (Y) kuşağı, %64’lük bir oranla finansal istikrarı en önemli beklentisi sayarken, Z kuşağının bu seçeneği işaretleme oranı %59 oldu.
-
Türkiye’de finansal istikrar, en önemli ikinci öncelik olarak sıralandı. Çalışma hayatındaki her 2 Türk gencinden biri, kariyer gelişimini en önemli ilk beklenti ve hedef olduğunu belirtti. Ayrıca Türk gençlerin en az önemsediği şey ise %15’lik oranla “önemli bir romantik ilişkiye sahip olmak” başlığı oldu.
-
Türkiye, Arjantin ve Meksika ile beraber girişimci ruhun en yüksek olduğu üç ülke oldu. Türkiye’deki katılımcıların %38’i, iş hayatından bekledikleri en önemli üç şey arasında kendi işini kurmanın olduğunu belirtti.
-
Türkiye, yapay zeka teknolojisini en hızlı benimseyen ülke oldu. Türkiye’de her 5 kişiden üçü, yapay zekayı aktif olarak kullandığını söyledi. Türkiye, araştırmayı gerçekleştirdiğimiz ABD, Almanya, İspanya, Polonya, Meksika, Arjantin, Japonya ve Güney Kore’yi geride bıraktı.
-
Yapay zeka kullanım senaryoları, bu teknolojinin pek çok farklı ihtiyaca yanıt verebildiğini gösterdi. Örneğin kullanıcıların %34’ü yapay zekayı bilgi toplama için kullandıklarını söylerken, %34’ü çeviri ihtiyaçları için yapay zekadan yararlandıklarını ifade etti. 10 kişiden üçü, yapay zekayı iş amaçları doğrultusunda kullandığını belirtti. Ayrıca metinsel – görsel içerik oluşturma (%29), kişisel öneriler alma (%31) gibi amaçlar da öne çıktı.
Ortaya çıkan bu bulguları değerlendiren Chicago Üniversitesi’nde Dilbilim Profesörü ve Preply Dil Uzmanı Dr. Melissa Baese Berk, ‘Bu kadar çok kişinin profesyonel gelişim için farklı diller öğrenmesi ve yapay zeka becerileri edinmesi hiç de şaşırtıcı değil. Çünkü dil öğrenme becerisi her ekonomide değerli bir unsur olmayı sürdürürken; katılımcıların birçoğu da ek bir yabancı dil bildiğini söylemesine rağmen bu alanda hala gelişmeye devam ediyor. Bunu tüm kuşak ve coğrafyalarda saptamak mümkün” şeklinde yorumladı.
Araştırmayı hazırlayan Online Fransızca kursu Preply analistleri araştırmaya ilişkin; “50 dilde 44 binden fazla nitelikli dil öğretmenini kullanıcılarıyla buluşturmaya ve değişen trendleri yakından takip ederek kullanıcılara en uygun öğrenim metodlarını sunmayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda Z ve Y jenerasyonunun beklentilerini tespit etmek bizim için ufuk açıcı oldu.” şeklinde yorumlarını belirtti.
Advertorial