Türkeli’nin Güzelkent köyünde 13 Ekim Pazar günü gerçekleştirilen halk oylamasında, köyün statüsünün değiştirilmesi konusunda önemli bir karar alındı. Yapılan referandumda, Güzelkent’in köy statüsünden çıkarılarak Türkeli ilçesine mahalle olarak bağlanmasını içeren teklif, oy çokluğuyla kabul edildi.

Keskin virajda kafa kafaya çarpıştılar Keskin virajda kafa kafaya çarpıştılar

Oylamada, köy sakinlerinin büyük çoğunluğu "Evet" oyu vererek değişikliğe onay verdi. Bu kararla birlikte Türkeli Belediye Meclisi, önümüzdeki günlerde gerçekleşecek toplantıda Güzelkent’in ilçe merkezine mahalle olarak bağlanması gündemini görüşecek. Bu görüşmede, mahalle olma teklifi onaylandığı takdirde Güzelkent, Türkeli’nin 5. Mahallesi olacak.

Muhtar Gürleyen açıklamasında şunları söyledi:

“Sevgili Güzelkentliler, yaklaşık 11 yıldır köy statüsünde kalan Güzelkent’imiz, bugün yapılan halk oylaması sonucu ilçe sınırları içinde mahalle statüsüne geçmeye hak kazandı. Bu kararın hepimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Katılım sağlayan tüm hemşehrilerimize teşekkür ederim.”

Gürleyen, halkın iradesine saygının önemini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:

“Halkın iradesinden üstün hiçbir güç yoktur. Çoğunluğun kararı neyse ona saygı duymalıyız. Ancak ‘Helaldı’nın yerlisi hayır dedi’, ‘Dışarıdan gelenler evet dedi’, ‘Satılık köy’ gibi söylemler, bizleri ötekileştirmekten ve kutuplaştırmaktan başka bir işe yaramaz. Bu tür yaklaşımların, Güzelkent’in mahalle olarak Türkeli’ye katılmasına da bir faydası olmayacaktır.”

“Bölünmeyelim, birlik olalım”

Muhtar Gürleyen, ayrımcı söylemlerin toplumsal barışa zarar vereceğini belirterek, şu uyarıda bulundu:

“Bu tarz söylemler, bölünmemize yol açar ve art niyetli kişilerin çıkarlarına hizmet eder. Birlikte hareket edersek ses getiririz, ancak bölünürsek başarısız oluruz. Lütfen empati yapalım. ‘Dışarıdan gelen’ dediğiniz insanlar Suriyeli ya da Yunanlı değil; yatırım yapan, iş kuran, burada yaşayan insanlar. Güzelkent, 70 yıl öncesinin Güzelkent’i değil. Bugün burası, farklı yerlerden gelenlerin bir araya geldiği küçük bir metropol. Hepimiz eşit haklara ve imkanlara sahibiz, birbirimizin haklarına saygı göstermek zorundayız.”

“Yerlilik” üzerinden yapılan ayrıştırmaya tepki

Gürleyen, geçmişte yaşanan arsa satışları ve yapılaşmalarla ilgili örnekler vererek, yerlilik üzerinden yapılan eleştirilerin samimiyetsiz olduğunu söyledi:

“Ben müteahhitlik yapıyorum, Güzelkent’te iki bina inşa ettim ve arsaları köyün yerlilerinden aldım. 250 m² arsa karşılığında 210.000 Euro değerinde üç daire verirken kimse bana ‘yabancı’ demedi. Aynı şekilde, daha önce imarda otopark olarak görünen bir alan 50 dairelik projeye dönüştürülürken de kimse bu duruma itiraz etmedi. Şimdi kalkıp, ‘Yerliler yok sayıldı’ demek doğru değil. Eğer istemeseydiniz, arsaları satmazdınız, hep birlikte eskisi gibi yaşardınız.”

Yerel seçimlere atıf

Gürleyen, yerel seçimlerde yaşananları hatırlatarak şu değerlendirmede bulundu:

“6 ay önce bir yerel seçim yaptık. Tayfun Göksu abim beni yanlış anlamasın, kendisiyle dostluğumuzu herkes bilir. Seçim sürecinde kazanırsa yanında olacağımı söyledim, ben kazansam da onu yanımda görmek istediğimi belirttim. Ancak yerliler olarak kendi adayınıza sadece 55 oy verdiniz. Madem yerlilik bu kadar önemliydi, neden daha güçlü destek vermediniz? Üç kuruşluk menfaat için birilerinin bizleri bölmesine izin vermeyin.”

"Birlik olmazsak başarı gelmez"

Son olarak, Gürleyen tüm Güzelkent sakinlerine birlik çağrısı yaparak sözlerini şöyle tamamladı:

“Biz küçük bir topluluğuz ve birbirimize ihtiyacımız var. Bölünerek hiçbir yere varamayız. İl de olsak, metropol de olsak, ancak birlik olursak başarıya ulaşabiliriz. Artık sandıktan çıkan bu karara hep birlikte saygı gösterip, hakkımızı ve hizmetlerimizi aramak için mücadele etmeliyiz. Kendi içimizde senlik-benlik kavgalarıyla yerimizde saymak bize hiçbir şey kazandırmaz.”

Kaynak: Türkeli'nin Sesi