Özcan, 81 ilde eş zamanlı yapılan basın açıklamasında, İsrail’in on yıllardır Filistin topraklarında işgal ve zulüm politikası izlediğini, 7 Ekim sonrasında ise saldırılarını daha da artırarak büyük bir yıkıma neden olduğunu ifade etti.
ABD VE BATI DÜNYASI İŞGALCİLERE DESTEĞİNİ SÜRDÜRÜYOR
Özcan, “Hiçbir sınır gözetilmeksizin yapılan İsrail saldırıları sebebiyle Gazze’de her yerde enkaz yığınları var. Siyonistler saldırılarında; camiileri, hastaneleri, okulları ve sivil yerleşim yerlerini hedef aldı. Beyaz bayrak açan siviller dahi üzerlerine ateş açılarak katledildi. İşgalciler, kullanılması uluslararası sözleşmelerce yasaklanmış bombaları aralıksız olarak Gazze’ye yağdırdı. İnsanlık tarihinde örneğine az rastlanır bir zulüm, tüm dünyanın gözleri önünde yaşandı ve ne yazık ki yaşanmaya da devam ediyor.
Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından alınan tüm uluslararası kararlara rağmen işgalci İsrail uluslararası hukuku tanımıyor, saldırmaya ve işgale devam ediyor. Ne yazık ki, dünyanın gözleri önünde yaşanan bu zulmü durduracak somut adımlar atılmıyor.
Dünyanın birçok ülkesinde halklar, işgalci İsrail’in zulümlerini yüzbinlerce kişinin katıldığı eylemlerle protesto ederken, ABD ve Batı dünyası yaşanan zulümleri görmezden gelerek hâlâ işgalcilere verdiği desteği sürdürüyor.” dedi.
GAZZE FİLİSTİNLİLERİNDİR
Açıklamalarına devam eden Özcan, şunları kaydetti:
“Amerikan Başkanı Donald Trump, Gazze’ye yönelik olarak yaptığı açıklamalarla İsrail zulmüne arka çıkıyor, tarihin gördüğü en barbarca zulümleri işleyen siyonistlere destek veriyor. “Gazze’yi satın almak”tan, Gazze’yi ABD yetkisi altına almaktan söz ederken, kanlı ve karanlık iş birlikleriyle, binlerce kilometre öteden Ortadoğu’yu dizayn etmeye çalışıyor. On yıllardır İsrail’in zulümlerine karşı topraklarını koruyan, zilleti kabul etmeyen, zorbalığa boyun eğmeyen Filistinlilerin, kendi toprakları olan Gazze’den çıkararak başka ülkelere gönderilmelerinin planları yapılıyor. Bu gerçekleşmeyecek hayalin sahiplerine sesleniyor ve diyoruz ki: Gazze dün olduğu gibi bugün de Filistinlilerindir, yarın da Filistinlilerin olacaktır! Apertheid rejimine verilen destekler sonlandırılmalıdır.
Yalnızca vatanlarını işgale teslim etmedikleri için ağır bedeller ödeyen, yakınlarını kaybeden, evlerini kaybeden ve her an kendi hayatlarını kaybetme tehlikesi bulunan Filistinliler, haklı davalarından asla vazgeçmiyorlar. Filistinli kardeşlerimiz, verdikleri mücadele işgale direnmeye devam ediyorlar.
Trump’ın Filistinlilerin gönderilmesini teklif ettiği bölge ülkeleri, Filistinlilerin hakkını gasp etmeye yönelik bu teklife net bir şekilde karşı durmalıdır.
Devletler, sorumlu uluslararası teşkilat ve kurumlar; ateşkesin başlangıcından bu yana saldırılarına devam eden, alınan kararları uygulamayan İsrail’i, alınan kararlara ve uluslararası hukuka uymaya zorlamalıdır.
İsrail, ateşkes anlaşmasında yer almasına rağmen, Gazze Şeridi'ne yeterli insani yardım girişini engelliyor. Anlaşmada mutabık kalınan sayılardaki çadır, konteyner ev, iş makinesi, hastanelerin yenilenmesi için gereken inşaat malzemeleri, gıda ve temel ihtiyaç maddeleri gibi acil ihtiyaç kalemlerinin girişine ya hiç izin vermiyor ya da anlaşmadaki miktarların çok azının girmesine izin veriyor.
Tedavi için yurtdışına sevk edilen hasta sayısı da anlaşmada bulunan sayının çok altında kaldı. Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail rejiminin, ateşkes anlaşmasının insani protokollerini uygulamayı reddetmeye devam ettiğini duyurdu. Bakanlık ayrıca, Gazze Şeridi'ndeki hasta ve yaralı çocukların, tıbbi imkânların yetersizliği nedeniyle ölümün eşiğine geldiğini, İsrail’in hastaneler için olmazsa olmaz ihtiyaç maddesi olan elektrik jeneratörlerinin girişini engellemeye devam ettiğini bildirdi.
Tüm Filistin ve Kudüs sevdalıları olarak bu davayı savunmaya devam edeceğiz. Türkiye’yi, uluslararası mekanizmaları ve herkesi harekete geçmeye ve İsrail’in attığı hukuksuz adımları ve işgali durdurmaya çağırıyoruz.
Son olarak herkese sesleniyor ve diyoruz ki; tüm dünya halkları tepkisini açıkça göstermelidir. Bütün İslam ülkeleri ve halkları bir araya gelip tepkisini ortaya koymalıdır. İsrail, hukuksuz işgal hareketi ve katlettiği insanlar için uluslararası hukuk önünde hesap vermeli ve tüm dünyanın vicdanında hapsedilmelidir.
Bizler Türkiye’nin sivil toplum kuruluşları ve halkı olarak Kudüs, Mescid-i Aksa ve Filistin özgür oluncaya kadar mücadelemizi tüm gücümüzle sürdüreceğiz!”