İSTANBUL (AA) - HALİL İBRAHİM MEDET - Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in ülkesindeki Afrikalı göçmenlerin "kontrol altına alınması gerektiği" yönündeki açıklaması ve Tunus halkının tepkisizliği göçmenlere yönelik ırkçı politikaların artmasına yol açıyor.
Tunuslu siyasi analist ve The International Interest Genel Yayın Yönetmeni Sami Hamdi, AA muhabirine, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in ayrımcı söylemlerini ve halkın Sahra Altı Afrika ülkelerinden göçmenlere karşı yürütülen yeni kampanyaya yönelik tavrını değerlendirdi.
Sami Hamdi, Tunusluların büyük kısmının Kays Said'in göçmenlerle ilgili görüşlerine katılmadığını belirterek, "Tunus halkında siyasete karşı yaygın bir ilgisizlik var. Halk, Kays Said'in göçmenlere baskı politikasını desteklemese de muhalefet etmeye de istekli değil." dedi.
Ülkede, Said'in ayrımcı söylemlerine tepkisizliğin, hükümetin göçmenleri hedef alan söylemlerini artırdığını aktaran Hamdi, buna rağmen ülkede göçmenlerle dayanışma amacıyla "ırkçılık karşıtı" protesto gösterilerinin düzenlendiğini söyledi.
Hamdi, bu gösterilerin siyahi göçmen karşıtı politikayı değiştirmeye yetecek düzeyde olmadığını kaydederek, gösterilerin göçmenlere yalnız olmadıklarını hissettirdiğini ifade etti.
- "Said'in ırkçı tutumu kendisini Avrupa'ya sevdirme girişimleriyle bağlantılı"
Afrika Birliğinin (AfB), Tunus'a "uluslararası hukuk kapsamında göçmenlere karşı yükümlülüklerini yerine getirmesi" çağrısı yaptığına dikkati çeken Hamdi, "Said, AfB'nin açıklamasına rağmen bu tutumu nereye kadar sürdüreceğine karar vermek için İtalya ve Fransa gibi Avrupa ülkelerinden gelecek tepkileri bekliyor." şeklinde konuştu.
Said'in göçmenlere karşı tavrının kendisini Avrupa'ya "sevdirme girişimleriyle" bağlantılı olduğuna işaret eden Hamdi, şu değerlendirmede bulundu:
"Kays Said'e göre Avrupa, Tunus'la ilgili sadece güvenlik ve geçişi önemsiyor. Said, Tunus'u Avrupa ülkelerine giden yol olarak kullanmaya çalışan göçmenlere karşı sert tedbirler aldığını göstererek Avrupa ülkelerinin desteğini almaya çalışıyor. Tunus kolluk kuvvetleri, Tunusluların daha iyi bir yaşam arayışıyla Avrupa'ya 'sinsi' bir yolculuk yapmasını veya göçmenlerin İtalya gibi Avrupa Birliği (AB) ülkelerine geçişini engellemek için Akdeniz'e konuşlanmış durumda. Kolluk kuvvetleri daha sıkı tedbirler alınmasını istiyor. Said göçmenlere yönelik bu baskı sayesinde Avrupalı siyasilerin kendisine karşı daha sıcak davranacağını ve desteklenmesi gereken bir müttefik olarak kabul edeceğini düşünüyor."
Said'in, Afrika ülkelerinden daha çok Avrupa nezdindeki meşruiyetini önemsediğini dile getiren Hamdi, "Said yeni otoriter rejimini sağlama almaya çalışırken AB'nin desteğini de almaya çalışıyor." görüşünü paylaştı.
- Ne olmuştu?
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, 22 Şubat'ta yaptığı açıklamada, Sahra Altı Afrika ülkelerinden gelen düzensiz göçle "Tunus’un demografik yapısının değiştirilmesinin hedeflendiğini", bunun kontrol altına alınması için gerekli tedbirlerin uygulanması çağrısında bulunmuştu.
AfB Komisyonu Başkanı Musa Faki Muhammed, 25 Şubat'ta yaptığı açıklamada, Tunus otoritesince yapılan söz konusu açıklamanın şiddetle kınandığını belirtmişti.
Tunus'un AfB üyesi olduğu hatırlatılan açıklamada, özellikle üyeler dahil tüm ülkelerin uluslararası hukuk kapsamında göçmenlere karşı yükümlülüklerini yerine getirmesi çağrısı yapılmıştı.
Said'in açıklamalarından sonra Tunus'ta Sahra Altı Afrika ülkelerinden gelen düzensiz göçmenlerle dayanışma amacıyla "ırkçılık karşıtı" yürüyüş düzenlenmişti. Başkent Tunus'ta sivil toplum kuruluşları ile Gazeteciler Sendikası'nın çağrısıyla sendika önünde toplanan binlerce kişi Habib Burgiba Caddesi'ne yürümüştü.
Her yıl binlerce Afrikalı düzensiz göçmen, daha iyi bir yaşam umuduyla Avrupa'ya ulaşmak için Tunus'a geliyor.
Uzun yıllar Tunus'ta göçmen mahallelerinde yaşayan Sahra Altı Afrika ülkelerinden gelen göçmenlerin bir kısmı Avrupa'ya ulaşmayı başarırken bir kısmı ise denizde can veriyor.
