Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki heyelan olayları son yıllarda artış gösteriyor. Özellikle Artvin, Rize ve Trabzon’da sıklıkla yaşanan toprak kaymaları, hem yerleşim alanlarını hem de tarım arazilerini tehdit ediyor. Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi’nden Prof. Dr. Aydın Tüfekçioğlu, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde son yıllarda artan heyelan riskine dikkat çekerek artan yağışlar, çaylık alanların yaygınlaşması ve altyapı çalışmalarındaki eksikliklerin bu doğal afeti tetiklediğini söyledi.
Heyelanların en önemli nedenlerinden birinin yağış miktarındaki artış olduğunu vurgulayan Tüfekçioğlu, özellikle şiddetli sağanakların heyelan oluşumunu hızlandırdığına işaret etti. Sahil kesimindeki ormanlık alanların çay tarımına dönüştürülmesi de bu sorunu derinleştiriyor. Tüfekçioğlu, “Çay bitkisinin yoğun kök yapısı, yağmur suyunun toprakta birikmesine neden oluyor ve bu da heyelan riskini artırıyor. Vatandaşlarımız, çaylık alanların alt kısımlarında ev yapmaktan kesinlikle kaçınmalı” ifadelerini kullandı.
Eğimli arazilerde yapılan inşaat ve yol projelerinin toprak stabilitesini bozarak heyelanları tetiklediğine dikkat çeken Tüfekçioğlu, “Her yıl yol yapımı sırasında meydana gelen heyelanları engellemek için tünel geçişleri veya sediment köprüleri inşa edilmesi şart. Aksi takdirde bölgede can ve mal kayıpları devam eder” uyarısında bulundu.
Kış aylarında çığ tehlikesi büyüyor
Karadeniz’in yüksek rakımlı bölgelerinde çığ tehlikesinin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten Tüfekçioğlu, yoğun kar yağışı sonrası yaşanan hava değişikliklerinin bu riski artırdığını söyledi. Tüfekçioğlu “Havanın ılımanlaşmasıyla birlikte kar tabakası hızla hareket edebilir ve çığ olaylarına yol açabilir. Bu nedenle, çığ tehlikesi olan alanlara kar yağışı sonrası gidilmemesi hayati önem taşıyor” diye konuştu.
Arhavi’de heyelan riski devam ediyor
Arhavi’de 8 Aralık tarihinde 4 kişinin ölümü ile sonuçlanan heyelanla ilgili değerlendirmelerde bulunan Tüfekçioğlu, bölgede hâlâ kopmaya hazır yamaçların bulunduğunu vurguladı. Uydu görüntüleri ve hava fotoğrafları üzerinden yapılan incelemelerde, hareket etmeye hazır kitlelerin olduğunun görüldüğünü kaydeden Tüfekçioğlu “Bu malzemelerin yukarıdan alınması ya da aşağıya setler yapılarak hareketlerinin engellenmesi gerekiyor. Aksi takdirde bölgede can ve mal kaybı riski sürecektir” dedi.
Artan yağışlar ve toprak kaymaları göz önüne alındığında, bölgedeki altyapı çalışmalarının daha dikkatli planlanması gerektiğini vurgulayan Tüfekçioğlu, gelecekte beklenen yağış artışlarının heyelanları daha da artırabileceğine işaret etti. Tüfekçioğlu “Yağışların 200-400 mm arasında artacağı öngörülüyor ve bu sağanaklar, heyelan riskini katbekat artıracak. Bölgenin topografik yapısı ve iklim değişikliği göz önünde bulundurularak, afet yönetimi konusunda daha kapsamlı adımlar atılmalı” önerisinde bulundu.