GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : - Zonguldak Kömürspor'un binası - Zonguldak Kömürspor'un Basın Sözcüsü Şükrü Öztürk'ün konuşması Zonguldak Kömürspor Basın Sözcüsü Öztürk'ten, Vanspor FK maçı sonrası yaşananlara ilişkin açıklama: - "Yaşanan olaylar ne spor kelimesiyle bağdaşabilir ne de futbol camiasının içinde tasvip ettiğimiz olaylardır. Oradaki o korkuyu, oradaki o arbedeyi Allah kimseye yaşatmasın" ZONGULDAK (AA) - TFF 2. Lig Beyaz Grup ekibi Zonguldak Kömürspor'un basın sözcüsü Şükrü Öztürk, dün oynanan Vanspor FK maçının ardından soyunma odasında yaşanan olaylara ilişkin, "Ne spor kelimesiyle bağdaşabilir ne de futbol camiasının içinde tasvip ettiğimiz olaylardır." dedi. Öztürk, gazetecilere yaptığı açıklamada, olayda mağdur olduklarını savundu. Hiçbir olay çıkmadan soyunma odasına geçtiklerini belirten Öztürk, şöyle konuştu: "Çocuklar duş alacakken bunların başkanı yanında 2-3 yönetici ve korumalarıyla beraber soyunma odasına gelerek Mustafa Hoca'ya, 'Çocukları tebrik edeceğim, izniniz var mı?' dediğinde Mustafa hocamız da gayet nazik bir şekilde, 'Tabii başkanım buyurun.' deyip soyunma odasına giriyor. Önce, 'Tebrik ederim, çok iyi mücadele ettiniz.' dedikten sonra Nuri arkadaşımıza dönerek ağza alınmayacak, terbiyemizin el vermediği, insanların namusunu ayaklar altına alan küfürler etmeye başlayarak saldırmaya başladı. Bu boğuşmada kalecimiz Egemen'in kaburgalarına gelen bir tekmeyle Egemen o kalabalıkta yere düştü. Yani, 'O çocuğumu kaldıralım, ayıralım mı, çekelim mi, mücadele mi edelim, kavga mı edelim?' derken biz bunları dışarı kadar sürükledik." Öztürk, o ana kadar emniyet kuvvetlerinden kimsenin gelmediğini öne sürerek, "Olaylar bittikten sonra emniyet kuvvetleri geldi. Çevik kuvvet ekipleri bunları dışarı aldılar. Yaşanan olaylar ne spor kelimesiyle bağdaşabilir ne de futbol camiasının içinde tasvip ettiğimiz olaylardır. Ama orada belli bir düzen kurulmuş. Mağlup olduğumuz halde bu sıkıntıları orada yaşadık. Yani berabere kalsak, galip gelsek bugün hala Van'da olabilirdik. Oradaki o korkuyu, oradaki o arbedeyi Allah kimseye yaşatmasın." diye konuştu. Kendi futbolcularının sağduyulu davranarak olayların büyümesini engellediğini ifade eden Öztürk, "Bu anlamda da ben bütün sporcu kardeşlerime, o takımdaşlık ruhunu yansıttıkları, Egemen ve Nuri'ye sahip çıktıkları için tebrik ediyorum. Orada bir takımdaşlık ruhu yaşandı. Ama korumaların da yöneticilerin bir tanesinin belinde silah vardı. Korumanın bir tanesi zaten kapı kapandıktan sonra silahını çekti, eline aldı. Biliyorsunuz ki spor müsabakalarının oynandığı salonlar ve sahalara, tribünlere ruhsatlı dahi olsa kolluk kuvvetlerinin dışında kimsenin silahla girmeye yetkisi yok. Bu da demek oluyor ki oraya girerken aramalar yapılmamış. Adam nüfuzlu adam, gelmiş orada ne güvenlik arıyor, ne emniyet arıyor. Elini kolunu sallaya sallaya gidiyor." değerlendirmesinde bulundu. Öztürk, ambulansın çağrıldığını ve Egemen'i hastaneye gönderdiklerini anlatarak, şöyle devam etti: "Emniyet müdürüne şunu söyledim: 'Bakın, bu insanlar gözü dönmüş, hastaneye giderler, çocuğa bir zarar verirler, orada güvenlik önlemlerini aldırın.' dedim. 'Tamam.' dedi, çocuk güvende, sıkıntı yok. Ama sonradan baktık ki gitmişler çocuğun başında zorla fotoğraf çekmişler. Çocuk istemediği halde zorla fotoğraf çekmişler. 'İşte ben gittim, geçmiş olsun dileklerinde bulundum.' Bu olayların başında soyunma odasında, o ilk başta yaptığı konuşmada kendi yöneticileri video çekiyor. O videoyu bölmüşler. 3-5 saniyelik kısmını sosyal medyaya atmışlar. 'İşte biz tebrik etmek amacıyla gittik.' Ama daha sonrası eğer yürekleri yetiyorsa o videonun tamamını yayınlasınlar. Tüm spor kamuoyu da bunu görsün. Neler yaşandı, neler oldu? Kim kime ağza alınmayacak laflar söyledi. Bunları da bütün spor kamuoyu görsün."