Otellerde kalan müşterilerin can sıkıntısını gidermek, onlara vakit geçirmek için animasyon denilen etkinlikler düzenleniyor. Profesyonel okul müsameresi tadında olan bu animasyonları yapan kişilerede animatör deniliyor.
İşte başlığa konu olan sözü kaldığımız bir otelin Kırgızistanlı bir animatörü söyledi.
BEN O ÜLKEYE ASLA GERİ DÖNMEM....
Kırgız animatör Antalya'da ki rahat hayatı doyasıya yaşıyor ve baskıcı bir rejim sayılabilecek ülkesine dönmeyeceğini çarpıcı bir cümleyle ifade ediyor.
Yazının amacı Kırgız rejimini incelemek yada Antalya'nın turistik hayatını anlatmak değil. Tüm çalışmalarımızda olduğu gibi bu yazımızın da ana fikri Sinop.
Kırgız animatörden bir çay sohbetinde duyduğum bu cümleler beni yıllar yıllar öncesine götürdü.
18 yaşlarında işsiz bir Sinop’luyuz. Kuzuluk Köyünde bir eğitim öğretim yılı vekil öğretmenlikten sonra işsizler ordusuna katıldık.
İşsiz genç bir insan için Sinop gerçekten bir cehenneme dönüyor.
Ve Kırgız animatörün sözünün benzerleri bizim dudaklarımızdan dökülüveriyor.
Sonunda herkes gibi bizde soluğu İstanbul'da almıştık.
Bir çok genç işsiz arkadaşımızın çevre baskısı vs nedenlerden dolayı Sinop'tan nefret eder hale geldiğine şahit oluyorduk.
Kırgız animatör baskıcı rejiminden bıktığı için ülkesinden kaçmayı tercih etmişti. Yüzbinlerce Sinoplu ise daha iyi yaşayabilmek için, karınlarını doyurabilmek için bu toprakları çoğu bir daha dönmemecesine terk ettiler.
Sinop asla geri dönülmek istemeyen memleket olmaktan çıkarılmalı... Yatırımcıların önü açılmalı ve ilimiz içine düştüğü bu darboğazdan kurtarılmalı. Artık yeter. Daha fazla erimeye tahammülümüz yok. İlimizin parlayan bir yıldız haline gelmesi ve özlenen ve yaşanmak isteyen yer haline gelmesi lazım.