Durağan'da büyük aile yapısının güzelliklerini yaşadığımız yıllar... Evin ilk torunu olarak, 20 kişiden fazla büyük aile fertleriyle birlikte tek bir çatı altında yaşıyorduk. Büyükbaba, babaanne, baba, anne, amca, hala, yenge ve kuzenlerimle birlikte her anı paylaşmak, özel bağlar kurmak, unutulmaz anılar biriktirmek büyümeme eşlik eden en değerli hatıralardandı.
1981 yılında İmam-Hatip olan büyükbabamın kalp krizi sonucu aniden vefat etmesi, ailenin rehberliğini babaanneme bırakmıştı. O güçlü, mücadeleci kadın, büyükbabamın acısını beni yanına alarak bastırmak istemişti. Büyükannemin elinde büyümek, onun bilge rehberliğinde yetişmek, hayata dair önemli değerleri öğrenmemi sağlamıştı.
Durağan sokaklarında büyükannemle birlikte dolaşmak, onunla beraber gittiği her yere heyecanla katılmak benim için büyük bir keyifti. Biraz tombiş ve iştahı açık bir çocuk olarak, öğün öncesinde acıktığımda ona söylerdim, hemen bana güzel bir garuşduma yapardı. Onun özenle hazırladığı su böreği yufkalarını evin odalarında görmek, lezzetli incir uyuşturması ve üzüm hoşafıyla sofraların zenginliği anılarımda canlanıyor.
Birçok Karadenizli gibi kanserden kaybettiğimiz merhum büyükannem, cember dokuma sanatında maharetli bir ustaydı. Onun odasında gördüğüm o el yapımı dokuma tezgahı, ayakları pedala basarken ellerinin mekiği bir sağa bir sola savurması, çıkrıkta masura sarması, tezgahın mekik sesi, hatta onun el dokuması ürünlerini incelemek beni hep büyülemişti. Durağan'da o yıllarda birçok evde yüzlerce dokuma tezgahı bulunurdu; cember, mahrama ve Durağan bezi gibi birçok ürün dokunurdu bu tezgahlarda. Kadınlar cemberlerini pazarlarda kapış kapış satardı, bu sanatın zenginliğini ve önemini herkese gösterirlerdi.
Eğer ki yetki alırsam Durağan'a yapmayı planladığım bu konudaki bir proje, benim için çok özel bir anlam taşıyor: CEMBER VE YEREL DOKUMALAR MÜZESİ PROJESİ
Durağan Belediyesi'nin, eski bir Durağan evini restore ederek "Cember ve Yerel Dokumalar Müzesi" olarak hayata geçirmesi, ilçenin kültürel mirasını korumanın yanı sıra, marka değerini de güçlendirecek önemli bir adım olacaktır. Bu müze, ulusal basında da ses getirerek ilgi uyandıracak ve ilçeye ziyaretçi akışını artıracaktır.
Müze sayesinde geçmişimiz korunurken, ilçenin dokuma kültürü canlandırılacak ve milli kültüre büyük bir hizmet sunulacaktır. Evimizin ilk torunu olarak, merhum Emine Irmak büyükannemle birlikte yaşadığım o güzel günleri, kuracağımız bu müze sayesinde gelecek nesillere aktarmak için sabırsızlanıyorum