Toplumlarda güven ile riski ele alarak var olan kültürel erozyona sebep olanları ayrıştırabiliriz. Mamafih güvenlik ile tehlike ilişkilerinin kendi arasındaki bağlantıların da geniş yönlerini ele almak gerekmektedir. Güven psikolojisinin, evrensel ya da evrensele yakınen benzetmeleri varsa, çağcıl öncesi kültürler ile çağcıl dünya kültürleri içindeki güven koşulları arasında da temel karşıtlıklar vardır ki bunlara yoğunlaşılması gerekmektedir.
Sürekli değişkenlik gösteren toplumların kendince sürdürebilirliği olacak kararlar alınarak yeni vizyon sahiplenirler. Öncelikle çağcıl toplumsal bilimin anlaşılması elzemdir. Çağcıl toplumbilimi, günlük deneyim, rengini ve kendiliğindenliğini yalnızca yaşamsal sınırları içinde sürdürür ve geliştirir.
Geçmiş zaman, şimdiki zaman uygulamalarına eklenir ki, ancak yalnızca öylesine sürdürüle gelen geleneksel inanç ve etkinliklerin hangi nedenler olursa olsun kesintiye uğradığı zaman toplumda ne kadar sağlam dahi görülse tüm birikimler zamanla parça parça olacaktır. Çağ kuşaklararasında yaşanılan gözle görülür farkındalıkların bireylerdeki karakteristiklerinde de zamanla değişiklikler görülür.
Kimlik statüleri herhangi bir araştırma yapmadan bağlanmalar ve gelişigüzel araştırmalar yaparlar. İnsan davranışlarını tüm yönüyle kapsayarak karakter, huy, tutum, yatkınlık, idealistlik, benlik, özsaygı gibi değişkenliklerini geleceğin gereksinimlerince uyarlanmalıdır. Toplumlar eğer birbirlerini tetiklemezlerse çağa ayak uyduramayıp fetret dönemine girerek insanlığın gerilemesinde olumsuz rol oynayacaklardır.
Zamane yaşanılanlara ve yaşanması beklenenleri hedef olarak belirlenmedikçe uygarlığa ilgisizlikte artış gözlenecektir. Düzene sisteme duyulan güvensizlik daha başka çözümlenemeyen problemlere baş gösterecektir. Geleceğe dönük reçeteler düzenleyebilme babında var olana sahiplenerek sürekli revize ederek reformların önü açılmalıdır.
Değişen dünyada düşüncenin, olayın, fikrin aynı kalmadığı realitesini benimseyerek ruhsal ve zihinsel gelişime önem verilmesi gerekmektedir. Hiç şüphe yok ki çağcıl kendini yenilemesini benimseyerek yol alınmasıyla insanlık bilgisiz bırakılmamalıdır. Gelişmelere bakıldığında toplumsal hareketlerin dönemsel olarak yenilendiğini ve insanlar üzerinde büyük etkileri olduğudur.
Çağcıl toplumsal bilimin gelişiminde güven, sevgi, saygı, ruhsal ve zihinsel odaklanmaya önem verilmelidir. Artık insanların ya da toplumların kendi kültürleri, inançları, gelenekleri, dünya görüşleri ortak empatiksel saygıyla ödün vermeksizin sürdürülebilinirliği oluşturulmalıdır.
ARAŞTIRMACI YAZAR
VOLKAN YAŞAR BERBER