Bu gece memleketten otobüsle köy ürünleriyle dolu bir emanet geldi. İçinde neler yok ki. Kanlıca mantarından, yayık ayranına, tereyağından, köy biberine, pembe domatesten, elmaya, mısırdan kestaneye, köy yumurtasından mis kokulu köy sütüne envai çeşit doğal ürün geldi. Gece 03:30'da dayanamayıp yeni gelmiş olan yayık ayranından yarım litre içtim. Hazır yoğurt ve hazır ayran tabir edilen endüstriyel yoğurt ve ayranı severek tükettiğim hiç bir zaman olmadı. Ama Sinop'un yayık ayranını, özellikle de ekşimişse içmeye hiç doyamadım. 1 haftada 15 litre ayran tükettiğimi biliyorum. Kızlarımda alıştı, onlarda memleketten gelen ayranı severek içiyorlar. Rumeysa köy tereyağını ekmeğine sürerek yemekten acayip keyif alıyor. Türkiye'nin genelinde çoğunlukla tereyağı sütten, süt yağından elde edilirken, Sinop ve çevresinde yoğurttan elde edilir. Market raflarında satılan tereyağlarında köy tereyağının tadını bulabilmek imkansızdır. Bu yağın tadını bilip bu yazıyı okuyanlar hak verecektir.
Sütünden, kaymağına, mantarından kestanesine , balığından cevizine memleketimizin ürünleri her biri birbirinden güzel lezzette. Facebookta Sinopluların en çok beğendikleri resimler genellikle memleketin doğal gıdaları oluyor.
Türkiye İstatistik Kurumumunun yıllık olarak açıkladığı Yerleşim Yeri Kayıtlarına Göre Nüfus Sayımı 2013 yılı sonuçlarına göre sadece İstanbul'da yaşayan Sinop kütüğüne kayıtlı Sinoplu sayısı 366.681 kişi. Kabaca Sinop mevcut nüfusunun 2 katı İstanbul'da yaşıyor. Bu Sinopluların önemli bir kesiminin memleketle olan iletişimi kendi köyüyle sınırlı durumda. Ancak iletişimin artması, yerel siteler ve en sonunda sosyal medya ile birlikte kendi köyünün dışında olan Sinop'u da keşfetmeye başlayan Sinoplular özelinde bir Sinoplu kimliği oluşmaya başlıyor. Bu sosyal durumun Sinop ve Sinoplu lehine dönüşmesi için yoğun çaba sarfetmek lazım.
Memleketten ürün getirtebilecek kişi sayısı çok fazla değil. Bunun için ciddi bir ağa sahip olmanız ve fedakarlık yapmanız gerekiyor. Ürünün temininden, otobüse verilmesine, gece yarısı otobüsten alınmasına kadar ürüne ulaşabilmek meşakkatli bir süreci kapsıyor. Bu süreçte otobüste kaybolan ürünler, kırılan yumurtalar, ezilen domatesler gibi nakliye hataları da bir çok insanın belleklerinde kötü hafıza birikimine dönüşmüş durumda.
Memleketten uzakta büyükşehirlerde yaşayan güçlü bir nüfusumuz var. Ve bu nüfus memleket ürünlerine karşı ciddi bir talebi özlemle dile getiriyor. Facebookta köy ürünlerine yapılan her beğeni, bir özlemi, bir satın alma içgüdüsünü yansıtıyor. Sinop'ta uzun yıllar Ziraat Mühendisi olarak görev yaptım. Erfelek'ten Dikmen'e Durağan'dan Boyabat'a, Gerze'ye bir çok ilçesinde mesleğimle ilgili çalışmalar yürüttüm. Arazilerin önemli bir kısmı ekilmiyor, ekilmeye ekilmeye ormana dönüşen arazilerin toplamı ise oldukça büyük yekün tutuyor.
Bugün Sinop'ta ilçelerde makul fiyattan satılan köy ürünleriyle dolu özellikle kadın üreticilerin satış yaptığı köylü pazarlarımız var. Bu pazarlar çok ilgi görüyor. Azıcık nüfusuyla Sinop'ta bu kadar ilgi çeken köy ürünleri pazarlarının Devlet eli değecek şekilde, artık İl Özel İdaresi mi olur, Belediyeler mi olur bir kanalla gurbetçi Sinopluları köylerinin doğal ürünleriyle yaşadıkları yerlerde düzenli olarak buluşturmak gerekiyor. Bunu yapabildiğimiz sürece arazilerimiz kıymetlenmeye,işlenmeye başlayacak, çiftçilerin gelirleri yükselecek, Sinop kazanacak. Gurbette memleket ürünlerine hasret yaşayan yüzbinlerce Sinoplu ise makul fiyatlarla doğal memleket ürünlerini tüketebilir hale gelecektir.
Sinoplu bir gökdelende, bir villada, bir sitede yada bir gecekonduda yaşasın. Sofrasında Sinop ürünleri görmek istiyor. Bunu 2 yıldır bulunduğum büyükşehirde yakından tespit etme fırsatım oldu. Sinop'un doğal ve lezzetli ürünlerinin Sinoplularla buluşmasını ilkel buluşma yöntemlerinden sıyırıp periyodik modern ve rahat buluşma yöntemlerine çevirebilmek gerekiyor.
Yazın Sinop'ta bir işletmeciyle tanıştım. Ne iş yaptığını sorunca "Urfa Sofrasının sahibiyim" dedi. "Nerelisin" dedim. "Sinopluyum" deyince. " Neden dükkanın adını Sinop Sofrası koymadın Urfa Sofrası koydun" deyince "Önceden Sinop Sofrasıydı .Sinek avlıyordum. Adını değiştirip Urfa Sofrası yapınca millet kuyruğa girdi"dedi. Bu tip örnekler mevcut olmakla birlikte Sinop tereyağı, Sinop Kestanesi, Sinop Hamsisi, Sinop Cevizi, Sinop Pirinci, Sinop ıhlamuru, Sinop domatesi ve diğer tüm Sinop ürünleri için hasretle bekleyen insanların beklentileri yerine getirilerek Sinop ekonomisine ve Sinopluya büyük bir hizmet edilmiş olacaktır.
Sinop'tan çok büyük Sinop dışarda yaşıyor , gözleri hep Sinop'ta.