Yeni yıl aslında yeni umutlar,yeni ufuklar,yeni kapılar demektir.Eğer insan beklenti içinde olmazsa yaşayamaz.Umudunu kaybetmek ölmektir. Onun için umut var olanlar bekler,bekleyenler umut var olurlar. Bekleyecek hiçbir şeyi kalmamış olanın yaşamak için nedenide kalmamıştır. O nedenle yeni yıl yeni umutlar demektir. Fakat her yeni yıl, her yeni zaman aynı zamanda bizi mezara yaklaştıran bir habercidir. Ey İnsan !ölümün sesini duymak istiyorsan kalbini dinle.Zira kalbinin atan sesi ölüme yaklaşan ayak sesidir. Onun için her geçen gün,her geçen hafta,her geçen ay ve her geçen yıl ömrümüz kitabından bir sahife demektir ki bizi ölüme yaklaştırır. İnsan ölüme yaklaştıkça muhasebesi artması lazımdır. ’’Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz’ ' Dünyada kendini hesaba çekmeyenler ahirette Allah (c.c)’ü tarafından hesaba çekilirler.Kendini hesaba çekenlerde çekilecek ama dünyada kendini hesaba çekenlerin hesabı ahirette kolay olacaktır. Dünyada kendini hesaba çekmeyenlerin hesabı ahirette çok ağır olacaktır.Onun için ahirette onlara şöyle denilecek. Igraé' kitâbek, kefâ binefsikel yevme aleyke hasîbâ. "Oku kitabını! Bugün hesap sorucu olarak sana nefsin yeter" denilecektir. (1) Başkasının senin hesabını tutmasına gerek yok. Zira el,ayak, göz,kulak, burun, dil, dudak, günün, saatin, zamanın, ayın, yılın hepsi şahitlik yapacak. Onun için biz hep şahit biriktiriyoruz.
Bu manada kameri takvimin değeri hicretten kaynaklanıyor. Bir mümin her yıl kendisini hesaba çekecekse eğer,hicret üzerinden hesaba çekmelidir. Hesabını hicret üzerinden tutmalıdır. Hicret dendiğinde ilk anladığımız şey Hz. Muhammed (s.a.v)’in 22 Temmuz 622 tarihinde Mekke’den Medine’ye hicreti aklımıza geliyor. Peki hicret değince aklımıza gelen bumu olmalı? Şöyle bir soru sorsam sizlere; Kur’an-ı Kerimde Peygamber (s.a.v)’e ilk hicret emri ne zaman verilmiştir desem ne buyururdunuz? Hz. Muhammed (s.a.v)’e ilk hicret emri ilk vahyin inmeye başladığı dönemlerde verilmiştir. İlk sürenin ardından inen Müzzemmil süresi,onun ardından da müddessir süresi inmiştir. İlk on günde inen sürelerde diyebiliriz. اvehcurhum hecran cemilâ. Ve onlardan güzel bir hicret ile hicret (ayrıl) et (2)Yani Mekke’deki kötülerden iyilere hicret et. Müddessir süresinde ise Yâ eyyuhel muddessir. Ey örtünüp bürünen (Peygamber!) Ey yatan iyi iyi değildir. Gum feenzir. Kalk da uyar. Ve rabbeke fekebbir. Rabbini yücelt. Ve siyâbeke fetahhir. Ve elbiseni artık temizle. İmajını temiz eyle. Bedeninin içindeki yüreğini temiz tut. Ver rucze fehcur. Şirkten uzak dur.(3) Yani tüm kötülüklerden, günahlardan, pisliklerden hicret et. Bizim anladığımız Mekke’den Medine’ye hicret ilk hicret değil en son hicret imiş. Yani o hicrete varmak için bu hicretlerden geçmek gerekiyormuş.İşte vahyin ilk süre ve ayetlerinde hicreti böylece görmüş oluyoruz.Yani manevi hicreti gerçekleştiremeyenlerin Medine’sini kurmaya hakkı yoktur, Medine ile ödüllendiremezler demektir.
Hakiki hicret bir mekânı terk edip başka mekâna intikal değildir. Hakiki hicret gerçekte insanın iç yolculuğudur.
Değerli gönül dostlarım! Bu hicreti şöyle gerçekleştirelim.
1-Günahlardan sevaba hicret edelim.
2-Cehaletten marifete hicret edelim.
3-Gafletten tezekküre hicret edelim.
4-Pasif olmaktan aktif olmaya, nesne olmaktan özne olmaya, münfail olmaktan fail olmaya, obje olmaktan süje olmaya hicret edelim.
5-Nefretten muhabbete hicret edelim.
6-Hissilikten ilmiliye hicret edelim.
7-Taklitten tahkikliğe hicret edelim.
8-Bencillikten bizciliğe (diğerkamlık’a) hicret edelim.
9-Tembellikten gayrete hicret edelim.
10-Pintilikten cömertliğe hicret edelim.
11-Kindarlıktan dindarlığa hicret edelim.
12-Hayalden hakikate hicret edelim.
13-Uydurulan dinden indirilen dine hicret edelim.
14-Atalar dininden vahiy dinine hicret edelim.
Asıl hicret işte budur. Eğer bu hicreti becerebiliyor isek Rabbimiz bizi Medinesiz inşallah bırakmayacaktır. Rabbim bizi hakiki hicret edenlerden kılsın.
Hicretimizi mübarek kılsın.(amin)
Hicretimizi mübarek kılsın.(amin)
1-İsra süresi 17/14
2-Müzzemmil Süresi 73/10
2-Müzzemmil Süresi 73/10
3-Müddessir Süresi 74/1,2,3,4,5