Depremzedeler TOKİ ile hem yuva buldu, hem deprem korkusunu yendi Depremzedeler TOKİ ile hem yuva buldu, hem deprem korkusunu yendi
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : -Yenidoğan yoğun bakım üniteleri - Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Neonatoloji Uzmanı Prof. Dr. Güner Karatekin'in açıklamaları - Neonatoloji Kliniği Sorumlu Hemşiresi Fatma Hacıoğlu'nun açıklamaları - Hemşire Fatma Örkcü'nün açıklamaları - Anne Elanur Günaydın'ın açıklamaları Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde hayata tutunmaya çalışan bebekler şefkatli uzman ellere emanet - Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Neonatoloji Uzmanı Prof. Dr. Güner Karatekin: - "Yaptığımız iş parayla değerlendirilebilecek bir iş değil. Manevi tarafı çok güçlü. 500 gramlık bir bebeği buradan taburcu ettiniz, size 1 yaşında geldi, yürüyor, gülüyor, bakıyor ya da 5 yaşında geliyor, bir şarkı öğrenmiş, söylüyor. Bunlar bize çok mutluluk veriyor" - Neonatoloji Kliniği Sorumlu Hemşiresi Fatma Hacıoğlu: - "Yenidoğan hemşireliği profesyonel bir yaklaşım gerektiriyor. Bu hizmeti verirken çocukların yaşama, korunma ve gelişme haklarını gözetiyoruz. Ailelerimizle sürekli iletişim halindeyiz, bilgi vererek onları rahatlatıyoruz" İSTANBUL (AA) - Dünyaya gözlerini vaktinden erken açan veya sağlık problemiyle doğan bebekler, Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yenidoğan yoğun bakım ünitelerindeki uzman ellerde hayata tutunuyor. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Neonatoloji Kliniği'ni görüntüleyen AA ekibi, sorumlu doktor, hemşire ve bebeklerini kucağına almayı bekleyen ailelerle görüştü. Hastanenin Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Neonatoloji Uzmanı Prof. Dr. Güner Karatekin, yenidoğan servislerinde prematüre, acil cerrahi müdahale ile sağlık sorunları olan bebeklerin tedavi altına alındığını söyledi. Yenidoğanların tedavilerinin uzmanlık gerektirdiğini belirten Karatekin, "Ailelerle doğum öncesi riski gebeliklerle ilgili temas içindeyiz. Çocuğun doğumundan önce oluşabilecek risklerle ilgili bilgi veriyoruz, çocuk doğduktan sonra bebeklerin servise yatışını yapıyoruz." dedi. Annelerin gerektiğinde yenidoğan servisine geldiğini anlatan Karatekin, "Anneler, bebeği için sağdığı sütü vermek için gelebiliyor. Biz bilgilendirmeleri de belirli zamanlarda yapıyoruz. Çok istemediğimiz acil bir durum olursa günün herhangi bir saatinde aileleri arayıp çağırıyoruz." diye konuştu. Yenidoğan yoğun bakım servisinde 7 gün 24 saat aynı kalitede hizmet verildiğine dikkati çeken Karatekin, bu serviste çalışan personelin üst düzey donanıma sahip olması gerektiğini çünkü bebeklerde çok hassas cihazlar kullanıldığını belirtti. Yaptıkları işin parayla değerlendirilemeyeceğini kaydeden Karatekin, şöyle devam etti: "Manevi tarafı gerçekten çok güçlü. 500 gramlık bir bebeği buradan taburcu ettiniz, size 1 yaşında geldi, yürüyor, gülüyor, bakıyor ya da 5 yaşında geliyor, bir şarkı öğrenmiş, söylüyor. Bunlar, bize çok mutluluk veriyor. Diğer taraftan da bir ülkenin gelişmişlik düzeyi sağlıklı nesillerin olmasıdır. Bebekleri sağlıklı ve özrü olmadan taburcu ettiğimizde sağlıklı bir toplumun ve ülkemizin gelişmesi için büyük katkılar sağlamış oluyoruz." Yenidoğan ünitelerindeki bebek ölüm vakalarına da değinen Karatekin, "Bazen biz de ne yaparsak yapalım bazı şeyleri de engelleyemiyoruz. Her zaman arkadaşlara 'Biz, her şeyi yaptık mı?' diye soruyorum. 'Evet, yaptık.' dedikleri zaman gönlümüz rahat, evet biz hayat veremiyoruz ancak gereken her şeyi yaptığımız zaman huzur içinde uyuyabiliyoruz. Türkiye İstatistik Kurumu 2023 verilerine göre ülkemizde 1 yaş altı bebek ölüm oranları binde 10, yenidoğan ölümleri ise binde 6." diye konuştu. - "Yenidoğan hemşireliği, profesyonel bir yaklaşım gerektiriyor" Hastanenin Neonatoloji Kliniği Sorumlu Hemşiresi Fatma Hacıoğlu da klinikte çok hassas ve kırılgan bir gruba hizmet verdiklerini belirterek, "Bu hizmeti verirken ülkenin geleceğinin temel yapı taşlarını oluşturan bireyleri yetiştirdiğimizin farkındayız." dedi. Hacıoğlu, 13 yıldır yeni doğan hemşireliği yaptığını kaydederek, "Yenidoğan hemşireliği, profesyonel bir yaklaşım gerektiriyor. Bu hizmeti verirken çocukların yaşama, korunma ve gelişme haklarını gözetiyoruz. Ailelerimizle sürekli iletişim halindeyiz, bilgi vererek onları rahatlatıyoruz. Taburcu olduktan sonra hepsi bize mesaj gönderdi. Biz, işimizin gerektirdiğini yapıyorduk, bu mesajları beklemiyorduk. Kaybettiğimiz hastaların aileleri dahi bizlere teşekkür mesajı atıyorlar." ifadelerini kullandı. Hemşire Fatma Örkcü de klinikte büyük emek ve özveriyle çalıştıklarını anlatarak, "Bir bebek nasıl evinde annesi tarafından bakılıyorsa biz de burada hiçbir ayrım gözetmeden o şekilde bakım sağlamaya çalışıyoruz. Bebeklerin gözlerine bakıp ihtiyaçlarını, ağrılarını anlamaya çalışıyoruz." dedi. Bazı bebeklere aylarca bakım hizmeti verdiklerini dile getiren Örkcü, "Bebekleri aileleriyle kavuşturmak, bizim için en büyük zevk. Sonradan kontrole geldiklerinde onları görmek bizi duygulandırıyor. Aslında her birine bir dönem annelik yapmış oluyoruz. 500 gram doğan bebeği 3 kilogram olarak taburcu etmek, bizi mutlu ediyor." şeklinde konuştu. Erken doğduğu için kuvözde tedavi gören bebeğini ziyarete gelen anne Elanur Günaydın da çok zor bir süreçten geçtiklerini anlatarak, şunları kaydetti: "Özellikle ülkemizde yaşanan son olaylar bizi çok etkiledi. Haberleri üzülerek, tüylerim diken diken olarak izledim. Çocuğum Zeynep Kamil'de olduğu için çok şanslıyım. Hemşirelerimiz, doktorlarımız canla başla çalışıyor, haklarını yiyemem, hepsi çok güler yüzlü. Hepsine soru sorduğumda detaylı bilgi alabiliyorum."
Kaynak: aavideo