Kurban, insanın ruhunu kaplayan dünya ve madde sevgisini kesip atmasını ve hepsini Hz. Allah’ın yolunda feda etmesinin işaretidir. Kurban, yakınlığın nihai noktası “huzurda” olmaktır. Yani kurban, “sürekli huzurda olmak” demektir. Kur’an-ı Kerimde ‘’nusuk, nusk, mensek, nezr, nahr, zebh, zibh, zebîh’’ gibi kelimeler “kurban” kelimesinin çağrışım alanına girmektedir. Onun için kurban;insanın ömrünü Allah yolunda geçirmesidir. İnfak ve sadaka, servetin kurban edilmesidir. Vakıf, malın ve taşınmazların kurban edilmesidir. Şahadet, canın kurban edilmesidir. Hatta misak ve ahd’e giren sözler de, kurban ile aynı anlam alanında değerlendirirsek “sözün kurbanı,” olarak sayılabilir.
Kurban ile kastedilen “Allah’ın yaklaşması” değil, “Allah’a yaklaşma”dır. Onun için açılımı, hem failin hem mef’ulün yaklaşmasını birlikte ifade eden kurbullah biçiminde değil, et-takarrub ilallah (Allah’a yaklaşmak) biçimindedir. Zira Allah-u Teâlâ ‘’ve nahnu egrabu ileyhi min hablil verid’’ kuluna zaten yakındır; hem de şahdamarından bile yakın.(1) Mesele kulun Allah’a yakın olup olmaması meselesidir. Kurban; tüm ibadetler gibi kulu önce kendi öz benliğine, sonra Hz. Allah’a yaklaşmasına vesile olan bir ibadettir.
Kurban mali bir ibadettir. Bu ibadetin maldan olmasının bir de hikmeti vardır.O’da Hz. Allah’ın insana bahşettiği dünyalıkların insan ile Rabb’i arasına girmesine müsade etmemesidir. Kurban, Rabb’in bahşettiği dünyevi nimetleri O’ndan uzaklaşmak için değil, O’na yaklaşmak için kullanma temrinidir. Özünde “Ey insan, dünyevileşme!” talimatıdır. “Sahip olmak mı - ait olmak mı?” ikileminde, birincisine işaret eder. Yani servete ait olmayıp gerçekten sahip olmanın doğru yolunu öğretir. Zira insan, malı mülkiyet bildiğinde veremez. Kişi veremediğine sahip olamaz, veremediğine ait olur. İnsan, malı emanet bildiğinde verebilir; Allah için verdiğinde ise gerçekten sahip olur.Onun için hiç bir köle efendisini azat edemez.Azat edende köle olamaz.Malınızın atımısınız yoksa süvarisimi?Süvari iseniz atınızı verebilirsiniz.Eğer sizin malınızsa kurban edebilirsiniz.
Kurban, hicretin ikinci senesi Zilhicce ayında vacip olmuştur. Kitap ve sünnet ile sabittir. Kevser süresinde ki fe salli lirabbike venhar ’’Rabbin için namaz kıl ve kurban kes’’(2) ayeti kerimesi ile sübutu kat’ı olmakla beraber delaleti zanni olduğu için ve sarih olarak kurban boğazlamaya amir olmadığı için Hanefi mezhebinde kurban kesmek vacip sayılmış, Maliki ve Şafi mezheplerinde sünnet-i müekkede, Hanbelî mezhebinde ise sünnet kabul edilmiştir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v); men vecede seaten velem yüzahhı fela yagrubenne musallana - Kim ki,kurban kesmeğe mali kudreti yerinde olurda kesmezse,o kimse namazgahımıza sakın yaklaşmasın buyurmuştur.(3)
Kurban İbadetinin Fıkhi Yönü
Kurban kesmenin vacip olmasının şartları:
1-Müslüman olmak,
2-Hür olmak,
3-Misafir olmamak,
4-Akıllı olmak,
5-Ergenlik çağına gelmiş olmak,
6-Nisap miktarı mala sahip olmak. Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 20 miskal (80.18 gr.) altın veya bunun değerinde para veya eşyaya sahip olan kişi dinen zengindir; dolayısıyla Allah'ın kendisine bahşetmiş olduğu nimetlere şükran ifadesi ve Allah yolunda fedakarlığın nişanesi olarak kurban kesmelidir. İbadetlerde sorumluluk ve bu sorumluluğun bir neticesi olan ceza ve mükafat da bireyseldir. Bu nedenle, dinen zengin olan karı-kocadan her birinin ayrı ayrı kurban kesmesi uygun olur. Kurban kesmekle mükellef olan şahsın, satın alacağı hayvanın ücretini kredi kartıyla ödemesi, kurbanın sıhhatine engel teşkil etmez.
Kurban edilecek hayvanlar: Kurban; koyun, keçi, sığır, manda ve deveden olur. Bunların dışındaki hayvanlar kurban olarak kesilemezler. Kurban olabilmesi için, kurbanlık hayvanın süt dişlerini değiştirmiş olması gerekir. Bu da genel olarak, deve 5; sığır ve manda 2; koyun ve keçi 1 yaşını doldurunca gerçekleşir. Bunun yanında, 6 ayını tamamlayan koyun, bir yaşını doldurmuş gibi gösterişli olması halinde kurban edilebilir.
Kurban edilecek hayvanda aranan şartlar: Kurban edilecek hayvanın, sağlıklı, azaları tam ve besili olması, hem ibadet açısından hem de sağlık bakımından önem arz eder. Bu nedenle, kötürüm derecesinde hasta, zayıf ve düşkün, bir veya iki gözü kör, boynuzları kırık, dili, kuyruğu, kulakları ve memesi kesik, dişlerinin tamamı veya çoğu dökük hayvanlardan kurban olmaz. Ancak, hayvanın doğuştan boynuzsuz olması, şaşı, topal, hafif hasta, bir kulağı delik veya yırtılmış olması, kurban edilmesine mani teşkil etmez.
Kurban edilecek hayvan nasıl kesilmelidir: Kurban edilecek hayvana acı çektirilmemeli ve eziyet verilmemelidir. Hayvanlar ehil kişiler tarafından kesilmeli ve kesim işlemi süratli bir şekilde yerine getirilmelidir. Kıbleye karşı sol tarafına yatırılmalıdır. Üçayağı bağlanır, arka sağ ayağı boş bırakılır. Üç defa Allahü Ekber Allâhü Ekber Lâ ilâhe İllâllahü Vallâhü Ekber, Allâhü Ekber ve Lillâhi`l-Hamd söylenir. Bundan sonra kurban duası olarak bilinen '' inne salati ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî lillahi rabbi’l-âlemîne lâ şerike leh “Şüphesiz benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamam da, ölümüm de âlemlerin Rabbi Allah içindir. O’nun ortağı yoktur.” (4) okunur. Şöyle bir duada yapılabilir. “Yâ Rabbi! Şu vücûdum sana karşı o kadar hata, o kadar isyân etti ki, affedilebilmem için bu vücûdu sana kurban etmem icabediyor. Fakat sen şerîatınla insan kurban etmeyi haram kıldığından vücûduma bedel olarak bu hayvanı kesiyorum, kabul eyle Yâ Rabbi, “Bismillahi Allahü ekber” diyerek kurbanı keser. Evlâ olan, kişinin kurbanını kendisi kesmesidir. Ancak, kesmek elinden gelmeyenin, Müslüman birini vekil edip yanında durması efdaldir. Kurbanın eti üçe taksim edilir. Bir parçası kendi ailesine nafaka, ikinci parçası dost ve ahbaba ziyafet, üçüncü parçası da fakirlere sadaka olarak verilir.
Kesilen Hayvanların Yenmesi Caiz Olmayan Azaları Şunlardır: Ferci (idrar yolu),husyeleri (çekirdekleri-hayaları), husye bezleri, mesane (idrar torbası), safra kesesi (öd),akan kanı ve kamışı.Hayvanın bu kısımları kesildikten sonra parçalanırken ayrılır ve atılır.
Bazı yanlışlıkları giderme adına;
a-Kurbanı evin büyüğü keser veya geçen yıl kendime bu senede hanıma kesiyorum gibi bazı sözler memleketimizde yaygındır.Bu kesinlikle yanlıştır.Kurbanı yaşı büyük olan değil,nisaba malik olup şartlarına haiz olan keser.
b-Bazı yörelerde gelin olan kadına ilk kurban annesi evinden gönderilir.Bu gelinceye kadar bu kadın kurban kesemez deniyor.Böyle bir söz ve düşünce yanlıştır,saçmadır.İslam’ın ruhuna da aykırıdır.
c- Ölü İçin Kurban Kesilir mi? Sevabını ölmüş bir akrabamızın veya sevdiğimiz bir zâtın ruhuna bağışlamak üzere keseceğimiz kurbanın, kurban bayramında keseceğimiz sair hayvanlardan farkı yoktur. Vasiyet edilmemişse ölü için kurban kesmek bir vecibe değildir. Bir kimse kendi parası ile aldığı ve sevabını ölmüş bir yakınına bağışlamak üzere kestiği kurbanın etinden yiyebilir, başkalarına da yedirebilir. Böyle bir hayvanın bayram günlerinde kesilmesi de şart değildir. Her zaman kesilebilir. Hatta arefe günü kesilip fakirlere dağıtılması daha isabetli olur. Çünkü Kurban bayramı günü fakirler zaten etten nasipleneceklerdir. Arefe günü kesilip dağıtılırsa, o gün de onların et yemekleri temin edilmiş olur. Bir kimse kendisi öldükten sonra kurban kesilmesini vasiyet etmiş ise, bu kurbanın bayram günleri içinde kesilmesi lâzımdır. Böyle bir kurban etinden kesen yiyemez. Tamamının tasadduku gerekir. Ölen adamın vasiyeti yoksa ve kurban da onun parasından alınıp kesiliyorsa, bu kurban da vasiyet üzerine kesilen kurban hükümlerine tâbidir.
d- Kurban edilmeğe mahsus hayvanlar,ibadet kastı ile kurban edilmelidir.Hz. İbrahim (a.s) Hz. İsmail (a.s) Hz. Allah’a o derece teslim olmuşlardır ki,biri öz evladını sadece Allah-u Teala’nın rızası için kurban etmek,diğeride, Allah-u Teala’nın emrine canı pahasına uymak niyetinde idiler.İşte kurban,bu teslimiyetin bir lutfudur.Kurban kesenlerin bunun mahiyetini iyi idrak etmelidirler.Onların etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz. Fakat ona sizin takvanız (Allah'a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız. İyilik edenleri müjdele.(5) buyrulmuştur.
Not: Çevre temizliği ve ekolojik dengenin korunması için gerekli tedbirler alınmalıdır. Kurban kesimi esnasında, psikolojik açıdan etkilenmemesi için çocukların kesim mahallinden uzak tutulmalarına dikkat edilmelidir. Aynı şekilde, hayvanların diğerinin kesimine şahit olacak şekilde yan yana bulundurulmaları da uygun değildir.
Not: Müslüman kurban ibadetini yerine getirme yollarını aramalı, nasıl kurban kesmekten kurtulurum fetvalarına sarılmamalıdır.Alan el değil veren el olunmalı ve yaptığınız ibadetin sizin hayatınıza kattığı zevki,huzuru ve mutluluğu asla akıldan çıkartılmamalıdır.Kurban ibadeti pek çok afeti,sıkıntıyı,belayı; ailemizden , beldemizden ve ülkemizden def edecektir.Eğer Doğu vilayetlerimizde tam manasıyla bu ibadet gerçekleştirilse idi biz bu terör belasından kurtulabileceğimize inananlardanım. Yüce mevlam keseceğiniz kurbanları makbul,sizin ve bizim manevi alemler miracına Burak,affımıza ve rahmeti ilahiyeye nail olmamıza vesile eylesin.Allahın selamı rahmeti bereketi üzerinize olsun.
1-Kaf süresi 50/16
2-Kevser süresi 108 /2
3-Sünen-i İbn-i Mace c/2,sahf 1044 H. No:3123 (Adahi,2)
4-En’am süresi 6/162 ve 163’ünün bir kısmı
5-Hac süresi 22/37
Şehid:Amelini imanına şahit tutana denir. Bu vesile ile Hakkari'nin Çukurca ilçesinde çıkan çatışmada şehid düşen BÜLENT YALÇIN şehidimize Allah-u Tealadan rahmet ; Ailesine,arkadaşlarına,dostlarına ve tüm milletimize baş sağlığı diliyorum.İstiklal şairimizin dediği gibi diyorum.
''Ey Şehid oğlu şehid isteme benden makber,
Sana aguşunu açmış duruyor peygamber''.
Mekanın cenneti ala ,makamın makamı Muhammed Mustafa (s.a.v)'e komşu olasın.(amin)
Şehid:Amelini imanına şahit tutana denir. Bu vesile ile Hakkari'nin Çukurca ilçesinde çıkan çatışmada şehid düşen BÜLENT YALÇIN şehidimize Allah-u Tealadan rahmet ; Ailesine,arkadaşlarına,dostlarına ve tüm milletimize baş sağlığı diliyorum.İstiklal şairimizin dediği gibi diyorum.
''Ey Şehid oğlu şehid isteme benden makber,
Sana aguşunu açmış duruyor peygamber''.
Mekanın cenneti ala ,makamın makamı Muhammed Mustafa (s.a.v)'e komşu olasın.(amin)