“Hayat bir nefestir, aldığın kadar… Hayat bir kafestir, kaldığın kadar… Hayat bir hevestir, daldığın kadar…” [1]
Dünya hayatında “Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur. Düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın. Öldüm der durur, yine de yaşarsın.” [2]
“Hayat, doğru cevapları olmayan bir sınav”dır. [3]
Kaçımız dünyada muradına erebildi? “Hepimiz (…) yükselmeyi; başarı, zenginlik ve itibar elde etmeyi istedik.” [4]
Dikkat edin! “Yalnızlık, hastalıkların üreyebileceği en uygun ortamdır.” [5]
“Keşke duvarların dili, zalimlerin dini olsaydı. Her şey daha başka olurdu. Yaşanan dünya yaşanacak cennete dönerdi. Herkes birbirini severdi.” [6]
Arkamızda kalanlara “Yaşayışı güzeldi, hizmeti güzeldi, ahirete intikali de güzel oldu. Geride bıraktığı hatıralar da güzeldi.” [7] dedirtmeliyiz.
Yıllarca işgal ettiğimiz ve zamanı gelince sahibine bıraktığımız makamların gerçek sahibi millettir.
“İnsanlar hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarlar, hiç yaşamamış gibi ölürler.” [8]
“Kalbe zarar veren iki şey vardır: gam ve kaygı. Gam uyku getirir; kaygı ise uyutmaz” [9]
“Ümitsizliklere ilâç, ruhlara doktor yoktur.” [10]
Dünyada “İnsan yaşadıklarıyla değil, yaşattıklarıyla anılır.” [11] O hâlde “Anılması güzel olan bir söz ol. Çünkü insan kendi hakkında söylenilen güzel sözlerden ibarettir.” [12]
“Bazı insanlar bize armağandır, bazıları ise ders.” [13]
“Bazı insanlar söyleyeceği çok şey varken susar, çünkü anlayan yoktur, bilir…”
“Dost acı söyleyen değil, acıyı tatlı söyleyendir.” [14]
“Allah kuluna üç şekilde cevap verir: ‘Evet’ der istediğini verir. ‘Hayır’ der, daha iyisini verir. ‘Bekle’ der ve en iyisini verir.” [15]
Devlet hizmetinde “Kasa, masa, nisa [16] zaafı olmayanlar ancak makamların hakkını verebilirler.” [17]
“Tebessüm bedavadır. Vereni üzmez, alanı mutlu eder.” [18]
Hayatınız boyunca “Tavrınız olsun, tarzınız olsun, hedefiniz olsun, çizginiz olsun, prensipleriniz olsun, farkınız olsun, sınırlarınız olsun.
Her şeyiniz şahsınıza münhasır olsun.
Davranışlarınız taklit, düşünceleriniz satılık, değerleriniz emanet olmasın.” [19]
“Hak yolun açık, ruhun revan, devrin devran olsun!” [20] 26.01.2019
Ekrem YAMAN
Ordu Vali Yardımcısı
E-posta: [email protected]
[1] Mevlâna
[2] Mevlâna
[3] Irvin D. YALOM, Nietzsche Ağladığında, Ter. Aysun BABACAN, 76. Basım, Ayrıntı: 163, Edebiyat Dizisi: 57, İstanbul, Kayhan Matbaacılık (…) Ltd. Şti., 2017, s. 266.
[4] Irvin D. YALOM, A.g.e., s. 267.
[5] Irvin D. YALOM, A.g.e., s. 147.
[6] Kemal MENCELOĞLU, “Yazarlar Yazmalı, Şairler Haykırmalı, Gerçekler Ortaya Çıkmalı,” Ordu Hürses gazetesi, 18.01.2019, s. 5.
[7] Dr. Muhammed Şerafettin KALAY, Âlemlere Rahmet Muhammed Resûlullah (SAV), 3. Baskı, Semerkand No: 293, Asr-ı Saadet Dizisi: 25, İstanbul, Acar Basım ve Cilt Sanayii Ticaret A.Ş., 2017, s. 165.
[8] Kenan ÇAKMAK, “Düşünceler ve Dilekler,” Ordu Vizyon gazetesi, 04.01.2018, s. 3.
[9] Hipokrat
[10] Irvin D. YALOM, A.g.e., s. 19
[11] Lev TOLSTOY
[12] Mevlâna
[13] Ordu İstikbal gazetesi, 05.10.2018, s. 3.
[14] Mevlâna
[15] Mevlâna
[16] Kadın
[17] Muzaffer GÜNAY, “Şehr’ül Emin Ya Da Belediye Başkanı,” Ordu Hürses gazetesi, 22.10.2018, s. 3.
[18] Şems-i Tebrizî
[19] Ordu Olay gazetesi, 07.12.2018, s. 9.
[20] Muharrem SARIKAYA, “Bin Yıl Ceza Da Alsa Yatacağı Süre 7 Yıl,” Habertürk gazetesi, 25.09.2018.