İnsanoğlu subliminal iç dünyasında gerçekle bağdaşmayan bir çok gizemler yaşarlar ki kendileri dahi farkına varmaksızın olumsuz içsel davranışlara boyun eğmişçesine yaşam sürdürürler. Sonrasında kabul edilmeyenlerin tarafınızdan nasıl onaylandığını başkalarının size önermesiyle öğrenebilmekteyizdir. Ergenlik döneminde çokça yaşansa da büyüklerde de bu yoğunluk zamanımızda kazanmıştır. Elbet inat yapacağız, elbet başkalarının görüşlerine ihtiyaç duyacağız, elbette ki eleştirici ve pişmanlıklarla lakin hepsinin de bir seviyesi olmalıdır.
Özellikle başta ailesine karşı samimi, açık, pozitif olmakla başlamalıyız. Aile bizlerin olmazsa olmaz tek dayanacağımız sığınacağımız yerdir ve öyle olmalıdır. Hayatımızda vereceğimiz bir çok önemli kararların merkezi ailemizle alacağımızdır. Fikir alışverişi yapabilmek, düşüncelerinizi açıkça paylaşabilmek, her konuda uzlaşı sağlayabileceğimiz ailemiz olmalıdır. Hiçbir anne baba kendilerinin ve evlatlarının kötülüğünü beklemez.
Pasif agresiflik zamanımızda özellikle ergenlerde yoğunluk göstermektedir ki içlerinde kötülük olmaksızın.. yardımsever, meraklı, eğitime uygun, pişmanlığını sonrasında gösteren ergenler bilinmelidir ki yaşadıklarının anlamlılığını halen kaldıramamaktandır. Onları dinlemek saygılı şekilde davranmak gereklidir ki bizlerde karşılığını bulabilelim. İç dünyalarının zenginliğine ulaşabilmenin yegane yolu empatiksel yaklaşımlardır. Unutmayalım ki hayatta bizlere arka çıkacak en iyi dayanak ailemizdir.
Hayatta tek bir eseri olmayan tek bir makalesi olmayan tekbir projesi olmayanı dahi saygıda kusur etmeden dinleyebilme erdemliliğine müsaade etmeliyiz. Empatiksel yaklaşımla başkalarının size yönelik önyargıları değişerek farklı bi boyut alacaktır. Özellikle sağlıklı yaşamaları mutluluğa ermeleri psikolojiksel eğitimlerinda ailelere büyük görevler düşmektedir. Ergenlerin kendilerince bi başka fikriyette dahi olsa nefslerine dem duyarak ebeveynlerine de kulak vermeleri gerekir ki onların yaşamsal deneyimleri her zaman kendilerine maddi manevi kazandıracaktır.
Dış dünyasında neler olup bittiğini zamane net ortamından takip etmeyi yeğleyen bireyler önyargıyla hareket ederek kendilerince fikirde bulunmayı tercih etmektedirler. Aslen bilinmelidir ki ortamlarda bulunmak, istişarelerde yer almak, dialoglarını güçlendirerek bir sonuca ulaşmak gereğidir. İdeolojik olsun kültürel olsun entelektüel bakış açısıyla başkaları hakkın yargılar vermek en doğru akılcı tercih olacaktır.
Pasif agresiflik dönemleri gelip geçici ama yaşanmasıda gereklidir. Doğruyu yanlışı eksiği fazlalığımızı keşfedebilmemizde bir roldür. İnsan deneyimselliklerle kendini geliştirebilen ve ulaşabildiğince çevresinden araştırabilendir ve zaman alan mevzuulardır. Düşünme korkularını atlatabilenler yaşamında kontrölcü belirleyici bilinçli yol alabilmektedirler. Mantığının kabul etmediğine duygularının ele almasına müsaade etmeyelim.