Almanya’nın Kuzey’indeki Kiel şehrinde yaşayan Sinoplu Hasan Keskin (64), 1993’de geçirdiği kaza sonucu 2004’de emekli olunca dünya turuna çıkmaya başladı. Şimdiye kadar 5 kıtada 65 ülkeyi gezen Keskin, en son Suudi Arabistan’a giderek umre yaptığını söyledi. İngilizce öğrenmeden bunları yapmanın imkânsız olduğunu belirten Sinoplu Hasan Keskin, “En çok Tayland ve Güney Afrika beni etkiledi. Avrupa’da ise İzlanda çok hoşuma gitti. Eylül ayından sonra Tayland’a yerleşmeyi düşünüyorum” dedi.
Hasan Keskin, Vitrin Haber aracılığıyla yaptığı açıklamada dünyada gezdiği yerleri anlatırken “Sinop’a da her iki yılda bir gelmeye çalıştığını belirtti. Şimdiye kadar toplam 65 ülkeye gittiğini belirten Keskin, gezileriyle ilgili şu bilgileri verdi:
-En son Şubat 2023’de kendi imkanlarımla vizemi alarak Suudi Arabistan’ gittim. Burada Riyad’dan sonra Mekke ve Medine’ye de giderek umre yaptım. 2022 yılının son gezisini ise İsrail ve Kudüs’e yapmıştım.
-Benim gezme zevkim daha önceden de vardı. 1993’e kadar Avrupa’nın birçok şehrini eski eşimle gezmiştik. Ben 1993 senesinde Kiel’de çalıştığım HDW adlı firmada büyük bir kaza geçirdim. 52 gün komada yattım. Komadan çıkınca bambaşka bir düşünceye sahip oldum ve Dünya’yı gezmeye karar verdim. Kazadan sonra tedavilerim uzun süre devam etti. İşyerindeki çalışma saatlerim azaldı.
-2004 yılında Almanya’da yüzde yüz engelli olarak emekli oldum. İşyerimden tazminat aldım ve dünya turuna çıkmaya o zaman başladım. Önce İngilizce öğrenmem gerektiğini fark ettim. Araştırdım ve dünyada en güzel İngilizcenin Güney Afrika’da öğrenildiğini duydum. Bu ülkenin başkenti Cape Town’a giderek 6 ay kaldım ve İngilizce öğrendim. Daha sonra toplamda 6 kez daha buraya gittim. Dünyanın her yerinden buraya İngilizce öğrenmeye geliyorlar.
-İngilizce öğrendikten sonra ilk gittiğim ülke Avusturalya oldu. Oradan da Yeni Zelanda’ya geçtim. Alman pasaportum olduğu için hiçbir sorun yaşamadım. Ondan sonra kendime güvenim artınca sırasıyla Amerika ve Kanada’ya geçerek 4 hafta kaldım ve geri geldim.
-Bir sonraki gezimi Japonya ve Kore’ye yaptım. Kore’ye gitmemin en büyük sebebi de bizim oradaki şehitlerimizi ziyaret etmek içindi. Busan’daki Türk şehitliğine gittim. Gerçekten tüyler ürpertici bir yerdi.
-2012’de de Çin’e giderek 2 ay gezdim. Moskova’dan, Doğu Türkistan’a geçtim. Oradaki Uygur arkadaşları ziyaret ettim. Sonra Pekin, Şangay derken en maceralı gezim oralar oldu diyebilirim. İyi ki gitmişim. Şu anda oralara gitme imkânı hiç yok.
-En çok hoşuma giden favori ülkelerim Güney Afrika ve Tayland oldu. Güney Afrika’ya da 12 senedir gidemedim ama önümüzdeki Eylül ayından itibaren Tayland’a yerleşmeyi düşünüyorum. Çünkü Tayland’ın havası ve insanları çok güzel. Bir de Bangkok’da bir arkadaşım Türk Restoran’ı açtı. Bana da küçük bir hisse sattı. Ondan dolayı Tayland’a yerleşerek restoranda yardım etmeye ve orada yaşamaya karar verdim. Tayland’da her şey çok ucuz ve yaşanacak bir ülke. Üstelik Müslümanlarında yaşadığı bir ülke.
-İnsanlar bana “Bu gezileri nasıl yapıyorsun? Çok mu zenginsin” diye soruyorlar. Ben 2004’de Almanya, 2008 yılında da Türkiye’den emekli oldum. İki ülkeden emekli maaşımın dışında bir gelirim yok. Buraları gezmek için en az beş kere kredi çektim. Herkes şaşırdı kaldı. 8-10 bin Euro kredi çekiyorum 3 sene ödemek şartıyla. Bu sürede geziyorum. Uzun gezilere gittiğimde Kiel’de oturduğum evi de kiraya veriyorum. Emekli maaşlarımla kredi borcunu bitirince yeniden kredi çekip tekrar gezmeye devam ediyorum.
-Bu geziler çok maliyetli aslında ama geze geze nasıl ucuz tatil yapılacağını öğrendim. Uygun yerleri de öğrendim. Genelde THY ile uçmayı tercih ediyorum. Yüzde 30 engelli indirimi alıyorum ve uzak seferlerde çok rahat oluyor. Geziler, eskiden çok pahalı değildi ama şimdi çok pahalandı. 10 bin Euro’luk krediyle şu anda bu gezileri yapmam mümkün değil.
-Gezilere hep yalnız gidiyorum. Gelmek isteyenler oluyor ama almıyorum. Yanımda birisi olsa gezilerimi tamamlayamam. Herkesin zevki farklı. Yalnızken, kafama göre takılıyorum. Ben günde 8-10 km. yürüyorum. Trene, otobüse pek binmem. Yürüdükçe insanlarla tanışıyorum. Dil bildiğin sürece hiç sorun olmuyor.
-Dünyayı gezmek istiyorsan miden geniş olacak. ‘Ben bunu yiyemem’ dersen zor olur. Mesela Asya ülkelerinde kahvaltı kültürü otel dışında hiç yok. Benim damak tadım geniş olduğundan yemek sorunu hiç yaşamadım. Asya ülkelerinde balık çok yaygın ve ben de yüzde seksen balık yiyorum. Birde bu ülkelerde böcek yeniliyor deniliyor. Herkes böcek yemiyor ki. Bunların bir kaşığı 1 dolar. Yerli halkın maaşı 250 dolar. Yerli halkın böcek yemeye parası yetmez. Bu böcekler belli yerlerde satılıyor ve daha çok merak eden turistler yiyor.
-Haritayı önüme koyduğumda gitmediğin ülkeler arasında Küba ve Güney Amerika kaldı. Küba’ya gitmeyi eskiden çok istiyordum ama şu anda fazla ilgimi çekmiyor. Kuralları çok sert. Gitmek istediğim yerler arasında Maldiv Adaları, Moritanya ve Sri Lanka var. Şu anda adalar daha çok ilgimi çekiyor. Bir de ikinci defa gitmek istediğim ülkeler var. Mesela Japonya’da iki hafta kaldım ve yeterli gelmedi. Tekrar gitmek isterim. 2024 temmuz ayındaki planlarım arasında Kırgızistan’a gitmek istiyorum.
-Gittiğim ülkelerde Türklere bakış açıları çok iyi. Dünyanın neresine gidersen git, cami olmayan bir ülke görmedim. Gittiğin zaman Müslümanlarla tanışıyorsun. Bunlarla sohbet edince Türkleri ve Türkiye’yi çoğu biliyor ve seviyorlar. Türkiye için çok pozitif konuşuyorlar. Türkiye’nin, Müslümanlığı iyi yaşadığını söylüyorlar. Tayland’da çok cami var ve çabuk kaynaşıyoruz.
-Dünyayı gezdiğim gibi Türkiye’nin de yüzde yetmişini gezdim. 12 sefer arabayla gittim. Hakkâri, Van, Kars gibi yerlere gidemedim ama çoğu yerleri gezdim. Herkese de tavsiye derim. Ülkemizin her yeri, yemekleri ve kültürü ayrı bir güzel. Mesela Diyarbakır’a gidiyorum sabahın köründe ciğer yiyorlar. Böyle bir lezzet hiçbir yerde yok. Kafamdaki Diyarbakır’dan çok farklı ve modern bir şehir.
-Türkiye her zaman birinci vatanım olarak kalacak. Türkiye’nin geleceğini parlak görüyorum ve ilerde en şanslı insan biz olacağız. Ben çifte vatandaşım ve çift pasaportluyum. 1993’den beri Alman vatandaşıyım ama Almanlar bizi kabul etmiyor. “İsmin Hasan, ne Alman’ı” diyerek arkadaşlığa bile kabul etmiyorlar. Benim iki pasaportum var ama Tayland’dan dönüş yaparsam bu Almanya değil, Türkiye olur.
-Gezmek isteyenlere tavsiyem turlar ile gitmesinler, kendileri gitsinler. Turlar kendi programlarının dışına çıkmazlar ve hızlı hızlı gezdirirler. Otel ve uçak biletinizi alarak kendiniz gezin. Ama dil bilmek şart. Dil bilmeden çok zor olur. Eğer bu konuda bilgi almak isteyenler bana ulaşsınlar. Onlara en güzel ve doğru bilgileri ben verebilirim. Tecrübemi herkesle paylaşmaya hazırım.