Açıklamada, 2004 yılında yürürlüğe giren 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu çerçevesinde sokak hayvanlarının kısırlaştırılıp aşılandıktan sonra yaşadıkları ortama geri bırakıldığı hatırlatıldı. Söz konusu yasanın uygulanması sürecinde Sinop Belediyesi’nin öncü bir rol üstlendiği, saldırgan, güçten düşmüş ya da bakıma muhtaç hayvanların ise rehabilitasyon merkezlerinde koruma altına alındığı belirtildi.
Hale Oğuz Erdoğan, son dönemde hayvan popülasyonundaki artışın temel sebebinin kırsal bölgelerde kısırlaştırma çalışmalarının yeterince yapılmaması olduğunu ifade etti. İl Özel İdarelerinin sorumluluklarını yerine getirmediğine dikkat çeken Erdoğan, kırsalda bakılamayan hayvanların şehir merkezlerine bırakıldığını, bu durumun da sokak hayvanları ile ilgili mevcut sorunları derinleştirdiğini vurguladı.
“Toplama Kampı Değil, Rehabilitasyon Alanı Talep Ediyoruz”
Yapılan açıklamada, 2 Ağustos 2024 tarihinde 7527 sayılı yasa ile değiştirilen mevcut yasal düzenlemenin sorumluluğu belediyelere yüklediği belirtilerek, kalıcı çözümün kısırlaştırma seferberliği ve yaşam alanlarının oluşturulmasıyla mümkün olacağı ifade edildi.
Vali Yardımcısı ve Sinop Valisi ile yapılan görüşmelerde, sokak hayvanlarının bir daha salınmamak üzere toplanması yönünde görüş birliğine varıldığının anlaşıldığını belirten Erdoğan, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş’ın Sinop ziyareti sırasında hayvanların yeni yaşam alanı inşa edilene kadar toplanmayacağına dair güvence verdiğini aktardı.
Abalı Köyü’nde Yeni Yaşam Alanı Planlanıyor
Basın açıklamasında, Ayancık Yolu üzerindeki Abalı Köyü yakınlarında 22 dönümlük ormanlık alanda yeni bir yaşam alanı oluşturulmasının planlandığı bilgisi de paylaşıldı. Bu alanın, doğaya zarar vermeyecek şekilde çevre düzenlemesi yapılmış, su ve elektrik altyapısı tamamlanmış, sağlık ve rehabilitasyon birimleri ile donatılmış bir merkez olması gerektiği ifade edildi. Ayrıca vatandaşların bu alanı ziyaret edebilmesi ve hayvanlarla temas kurabilmesi için sosyal alanların da oluşturulması gerektiği vurgulandı.
“Hayvanlara Yönelik Uygulamalarda Vicdan ve Bilim Esas Alınmalıdır”
Erdoğan, korkunun insan doğasında yer alan doğal bir duygu olduğunu belirterek, toplumun bazı kesimlerinin köpeklerden korkabileceğini kabul ettiklerini, ancak bu durumun tüm sokak hayvanlarının potansiyel tehdit olarak değerlendirilmesini meşru kılmayacağını ifade etti. Açıklamada, hayvanların insanlık tarihi boyunca sadakatle yanında olduğu, çeşitli görevlerde hayat kurtardığı, dolayısıyla bu canlılara yönelik her uygulamanın vicdani ve bilimsel temellere dayanması gerektiği vurgulandı.
Son olarak, petshoplarda hayvan satışının yasaklanması, evcil hayvan ithalatının durdurulması ve tüm yurtta eş zamanlı bir kısırlaştırma seferberliği başlatılması çağrısında bulunuldu.
Açıklama, kamuoyunun duyarlılığına ve tüm ilgili kurumların sorumluluk bilinciyle hareket etmesine yönelik bir çağrı ile sona erdi.