Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi akademisyenlerince yürütülen müşterek akademik çalışmalar neticesinde, Sinop’ta yetişen kestane ağaçlarının çiçeklerinin kurutulup demlenmesiyle elde edilen çayın, kestane balından yaklaşık 40 kat daha fazla antioksidan içerdiği belirlendi. Ağaçtaki meyve oluşumunun ardından yere düşen çiçeklerin toplanmasıyla elde edilen çayın, kestane rekoltesini olumsuz etkilemeyeceği vurgulandı.

Sinop Havalimanı'ndan pilotlara sürpriz kutlama
Sinop Havalimanı'ndan pilotlara sürpriz kutlama
İçeriği Görüntüle

Ihlamur ve kestane balını anımsatan yumuşak ve tatlı lezzetiyle deneyenlerden tam not alan Kestane Çiçeği Çayının, Sinop’tan doğan yöresel lezzetlerden biri olarak, yaklaşan turizm sezonunda katma değer yaratması bekleniyor.

Kestane balından 40 kat fazla antioksidan içeriyor

Kestane balından 40 kat daha fazla şifa deposu olan Kestane Çiçeği Çayını ilk kez geçtiğimiz yıl dönemin İl Göç İdaresi Müdürü Muhammed Emin Altun gündeme getirmiş, Vitrin Haber'de yayımlanan haber büyük yankı uyandırmıştı.

Sinop’un yeni yöresel lezzeti Kestane Çiçeği Çayı, bugün tarihi Yalı Kahvesi’nde yapılan bir etkinlikle resmi olarak kamuoyuna tanıtıldı. 1992 yılından bu yana kestane üretiminin geliştirilmesi konusunda çeşitli çalışmalar yapan Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ümit Serdar, etkinlikte yaptığı konuşmada şunları ifade etti; “1992 yılında Sinop’ta başladığımız kestane çalışmalarında bugün belli bir aşamaya geldik. Sadece çeşit geliştirme değil, kestanenin farklı ürünlerini ortaya koymak, geliştirmek konusunda da çalışmalar yaptık.

Bu bağlamda kestane çiçeklerinden çay yapılması konusunda araştırmalar yaptık ve yaptığımız araştırmalarda hem bizim üniversitemizin mühendislik fakültesindeki hocalarımızla, hem de Karadeniz Teknik Üniversitesi’ndeki hocalarımızla yaptığımız ortak çalışmalar neticesinde kestane çiçeğindeki antioksidan miktarının kestane balına göre onlarca kat daha yüksek olduğu ortaya çıktı.

Dolayısıyla bu bulunmaz bir nimet. Sağlık açısından mükemmel bir olay. Bu bilgiden hareketle artık kestane tıbbi bitki olma sınıfına doğru gidiyor. Dolayısıyla bir bunu insanlara kazandırmak, insanlara önermek ve bu çayın kullanımını artırmak için elimizden geleni yapmamız gerekiyor.

Çok ilginç bir veri var. 20 kilogram kestane veren bir ağaç, 40, 50, 60 kilogram kestane çiçeği veriyor. Ve kestane çiçeğini biz ıhlamur gibi ağaçtan toplamıyoruz. Çiçekler yere dökülür dökülmez yerden topluyoruz.

Biz Sinop’un Türkiye’de kestane konusunda önder bir il olmasını istiyoruz. Sayın Valimizden bu konuda daha güzel ve yeni çalışmalar bekliyoruz.”

Kestane Çiçeği Çayının Sinop için önemli bir katma değer oluşturacağını ve çiftçilikten kafe işletmeciliğine kadar birçok farklı alanda gelir sağlayacağını ifade eden Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan, etkinlikte yaptığı konuşmada şunları söyledi; “Burada tarihi Yalı Kahvesi işletmecileri yaklaşık 2, 3 aydır bu çayımızı zaman zaman bilabedel müşterilerine ikram etmekte.

İlimiz Sinop’un yüzde yetmişi ormanlık alan. Bu ormanlık alanların içerisinde de orman bitkisi olarak kestane yer alıyor. Ama kestane bitkisi artık, biraz önce Prof. Dr. Ümit Serdar hocamızın da belirttiği gibi çiçeğinin püskülüyle beraber tıbbi, aromatik bitki haline dönüşmekte.

Biraz önce Ümit Serdar hocamız bahsetti. Burada bir akademik çalışma var. Bu bilimsel çalışmayı 19 Mayıs Üniversitesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin akademisyenleri müştereken yürütüyor.

Bu çalışmaların ortaya koyduğu bilgiler ve sahada da örnek çiftçilerimiz var. Müşterek çalışma sonucunda bu çayımızın içilebilir olduğu, zararlı olmadığı yönünde bilgiler var.

Bundan dolayı bu katma değerin devam edeceğini, kestane üreticilerimizin yalnızca kestane meyvesinden değil, kestanenin çiçeğinden de gelir elde edeceğini belirtmek isteriz. “

Muhabir: Ümit Can Gökçen