Burdur’da konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Filistin ve Lübnan’da soykırım yapan İsrail’in Birleşmiş Milletler üyeliğinin askıya alınması gerektiğini söyledi.

Burdur’da Beşinci Mehmet Akif Ersoy Bilim ve Sanat Ödülleri programı, TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un katılımıyla gerçekleştirildi. Programda farklı alanlarda seçilen sanatçı, akademisyen ve sanayicilere ödül takdim edildi. Programda konuşan TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, "Soykırımı icra edenler sadece İsrail’in Netanyahu ve çetesi değildir diyerek, "Bu soykırıma yardımcı olanlar, destek olanlar, orduları ve siyasetleriyle, Birleşmiş Milletler (BM) dahil uluslararası alanda verdikleri destekleriyle bu soykırıma yardımcı olanlar dünkü emperyalistlerin bire bir aynısıdır" şeklinde konuştu. Kurtulmuş, "Dün başka bir kılıkla, başka bir isimle geliyorlardı, bugün başka bir adla geliyorlar. Oyun hiç değişmiyor. Yine bu coğrafyada, mesela 1917’de Osmanlı, Filistin topraklarından çekilmek zorunda kaldığında, İngiliz’in yaptığı ilk şey Filistin topraklarında Yahudi yerleşimcilere yer açmaktır. Bugün de İsrail’e koşulsuz destek verenlerin bu coğrafyada yaptıkları en önemli şey İsrail’in toprak işgallerine seyirci kalmak, ona zemin hazırlamak ve ona destek olmaktır. Oyun hiç değişmiyor. Oyunu bozmak için de Allah’ın izniyle Türkiye olarak bütün irademizle ortadayız ve bu mücadeleyi sürdürmeye gayret ediyoruz" ifadelerine yer verdi.

"Geçmişte ne yapıyorlarsa şimdi de aynısını yapıyorlar"

"Geçmişte Osmanlı’nın Filistin’den çekilmesi için yapılan terörist yöntemlerin şu an da aynısını yapmaya çalışıyorlar" diyen Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Osmanlı Cihan Devleti Filistin topraklarından çekilmeden evvel başvurulan yöntemin, terör örgütlerinin kurulması olduğunu hatırlatarak, "Sonradan İsrail Devleti’nin kurulmasını sağlayan terör örgütlerinin yöntemleri de bunların arasındadır. Bugün de aynı yöntemle bire bir savaş meydanına çıkamadıkları milletlerin karşısına terör örgütleri vasıtasıyla, kahpece, kalleşçe ve arkadan saldırarak karşısına çıkıyorlar. Osmanlı Cihan Devleti içerisinde bu saydığım birkaç örnek bile terör örgütlerinin bugün ne işe yaradığını, kimler tarafından kurulduğunu, niçin desteklendiğini, niçin beslendiğini gösteren en önemli tarihsel örneklerden biridir. Bunlar Kürtleri çok sevdikleri için PKK/PYD’ye destek veriyor değiller. Bunlar birtakım unsurları çok sevdikleri için DEAŞ’a destek veriyor değiller. Bunlar yine Afrika’da Boko Haram’a destek verirken, bu örgütlerin mensupların sevdikleri için değil. Bu coğrafyadakilerin hiçbirini sevmedikleri için terör örgütlerine destek veriyorlar. Buna karşı uyanık olmak, aynı senaryonun ikincisine karşı Türkiye olarak, birlik, beraberlik içerisinde karşı çıkmak mecburiyetindeyiz” dedi.

"Filistin meselesi bizim milli meselemizdir"

Filistin meselesinin bizim "milli meselemiz" olduğunu söyleyen TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, "Gazze’de yaşananları hiçbir zaman uzakta bir yerde yaşananlar olarak görmüyoruz. Çünkü, Gazze’den gelen kahramanların, şehitlerin Çanakkale’de abidesinde ve oradaki mezarlıkta, Anadolu’nun insanı ile yan yana yattığını biliyoruz. Filistin meselesi bizim için milli bir meseledir. Dün neyse bugün de aynı şekilde bu coğrafyanın birleşmesi ve bütünleşmesinin önündeki en önemli meselenin Filistin üzerinden bölgenin tekrar dağıtılmaya çalışılması senaryosudur. Bu senaryoya karşı çıkıyoruz ve var gücümüzle mücadele ediyoruz. Filistin meselesini, Gazze’de yaşananları, bizim için bir milli mesele, insanlık için de çok büyük insanlık onuru etrafında birleşmemiz gereken bir mesele olarak görüyoruz. Her platformda, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, her uluslararası platformda Gazze’deki mazlum halkın taleplerini, onların sesi, soluğu olabilmek için gündeme getiriyoruz" diye konuştu.

"İsrail’in BM üyeliği askıya alınmalıdır"

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: "Gözlerimiz insan kaçakçılarının üzerinde" İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: "Gözlerimiz insan kaçakçılarının üzerinde"

Programda İsrail’in BM üyeliğinin askıya alınması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Kurtulmuş, "En büyük desteğin uluslararası alanda ve uluslararası alanın koruma şemsiyesi altında veriliyor. Örnek olarak BM Güvenlik Konseyinde veriyorlar. Aslında savaşı durdurmak ve barışı korumak için kurulmuş olan BM Güvenlik Kurulu, şu anda İsrail’in saldırganlığını korumak için kullanılan uluslararası bir şemsiye haline dönüştürülmüştür, Amerika’nın sayesinde. Güney Afrika’da bir Apartheid rejimi vardı. O Apartheid rejimi döneminde BM’nin yaptığı uygulamalardan vazgeçene kadar, BM kararlarına uyana kadar Güney Afrika’nın BM üyeliği askıya alınmıştı. Şimdi tekrar diyoruz ki İsrail, Netanyahu ve çetesi, BM kararlarına uyana kadar, Uluslararası Adalet Divanı’nın vermiş olduğu kararları uygulayana kadar İsrail’in BM üyeliği askıya alınmalıdır. Bu fikrin konuşulma vakti gelmiştir. Biz bu mücadeleyi sürdüreceğiz, bunu asla ve asla Çanakkale’deki Kurtuluş Savaşımızdaki bizim Milli Mücadelemizin her yerinde verdiğimiz mücadeleden ayırmıyoruz. Nasıl Gazzeli, Filistinli kardeşlerimiz Kurtuluş Savaşı’nı kendi varlıklarından ayrı görmedikleri gibi biz de bugünkü mücadeleyi bizim Kurtuluş Savaşı’mızdan anlam ve fikir olarak ayrı görmüyoruz. Özetle bir asır öncesi bugün aynı şekilde aynı yöntemlerle göz göre öyle gizli kapaklı da değil, birtakım zarif saklamalarla da değil, çok kaba bir şekilde oyunun ikinci perdesi oynanmaktadır. Bu oyunun ikinci perdesinde gerçekleştirilmeye çalışılan bizim coğrafyamızın kalan kısımlarının etnik ve mezhebi anlamda parçalanması, bölünmesi bu ülkelerin siyasi ekonomik ve toplumsal olarak içinden çıkamayacakları büyük sorunlarla boğuşur hale getirilmesidir. Buna mani olacağız" şeklinde konuştu.

"Bizim milli menfaatimiz daha fazla birlik ve dayanışmadan geçiyor"

Terörist devletlerin milli menfaatlerinin bu coğrafyanın dağılıp parçalanmasından yana olduğunu söyleyen Kurtulmuş, "Bizim milli menfaatimiz ise daha fazla dayanışmadan, daha fazla iş birliğinden, daha fazla entegrasyondan geçiyor. Biz bu birliği, dirliği sağlayarak Türkiye’nin içindeki kültürel, mezhebi meşrebi birtakım etnik köken farklılıklarını bir tarafa bırakarak, 85 milyon bir, beraber ver birlikte olarak gönülleri ve ruhları birleştirerek, öncelikle bölgede birliğin sembolü ve merkezi olacağız. Bölgede bütün halkların daha fazla iş birliği, dayanışma içinde hareket etmesini sağlayacağız. Zor oyunu bozar. Oyun ne kadar büyük ne kadar güçlü olursa olsun zor oyunu bozar. Oyunu bozan zorun altında da inanç ve direnç vardır. İnananlar ve direneneler mutlaka kazanırlar" ifadelerini kullandı.

Son olarak "Milli Mücadele döneminde zorluklara rağmen başarıyla kazanılmıştır" diyen Kurtulmuş, "Tüm zorluklar içinde miras bırakılan Türkiye Cumhuriyeti’ni ve aziz vatanı kıyamete kadar her türlü zorlukla mücadele ederek daha da ileriye götüreceğiz. Türkiye Yüzyılı olarak adlandırdığımız sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye olmasını hayal ettiğimiz ikinci asrın çok daha parlak olacağına inanıyorum.Türkiye’nin her alanda atılımlarla içeride birlik ve beraberliğini sağlamış, ekonomisi, demokrasisi toplumsal bilimsel hayatı, kültür ve sanat alanındaki gelişmeleriyle dünyaya örnek olarak yoluna devam edeceğiz” dedi. Program, ödül töreninin ardından son buldu.

Kaynak: iha