Anadolu’ya özgü hayvanlardan akbaş lakaplı çoban köpeği Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) 1997’de yapılan bir yarışmada "en iyi sürü bekçi köpeği" seçilmiş.
Çoban ve bekçi köpeği denildiğinde ekseriyetle ülkemizde akla Kangal cinsi köpek gelir aslında. Çünkü koruyup kollamak üzerine yaratılmış, sahibini sahiplenici sadık bir hayvandır O.
Akbaş lakaplı köpeğin böyle bir ödüle sahip olması beni şaşırtmadı değil. Bizim de Lassie’ye benzer Dünyada tanınmış bir Akbaş’ı varmış meğer.
Bu arada Anadolu Çoban Köpeği olan Kangal köpeğinin hakkını vermek gerektiğine inanıyorum. Kökeninin Sivas ili Kangal ilçesinden geldiği tahmin edilen Kangal köpekleri yurt dışında Anadolu Çoban Köpeği olarak bilinir. Yozgat, Kayseri, Çorum, Tokat, Erzurum ve Erzincan’da da saf kanlılarına rastlamak mümkündür. Ancak birinci derecede saf Kangal çoban köpeği Sivas veya özellikle Kangal ilçesinde bulunuyor.
Akbaş lakaplı köpekler, edindiğimiz bilgilere göre, Tarım ve Orman Bakanlığı, Sivrihisar Kaymakamlığı ve Sivrihisar Belediyesinin iş birliğiyle ilçenin Kurşunlu Mahallesi'nde 30 bin metrekare alana kurulan Sivrihisar Akbaş Çoban Köpekleri Üretme ve Koruma Merkezi'nde yetiştiriliyorlarmış.
Biliyorsunuz, 26 Şubat 2018 tarih ve 30344 sayılı Resmi Gazete ile yürürlüğe giren yönetmelik kapsamında köpeklere 01/01/2021 tarihinden itibaren; kedilere ise 01/01/2022 tarihinden itibaren bir yıl içinde mikroçip uygulaması yapılması zorunlu hale getirildi.
Pet hayvanlarına kimlik çıkarılmasının zorunlu hale getirilmesi kapsamında bugüne kadar 45'i dişi 60 akbaşa mikroçip takılmış. Mikroçip sayesinde anne ve baba bilgileri, ırk takibi, aşıları, hastalıkları, uygulanan tedavi yöntemleri gibi özellikleri uzun yıllar kolaylıkla takip edilebilecekmiş. Damızlık köpeklerin ardından, tesiste doğan yavrulara da mikroçip takılacak ve istekli çıkması halinde sahiplendirilecekmiş.
Akbaş çoban köpekleri son yıllarda tanınmaya başlanmış. Tanınması da değeri de giderek artıyormuş. Artık pek çok sürüde akbaşları görmek mümkünmüş.
Merkezde bulunan damızlık akbaşlar, ırkın bütün özelliklerine sahipmiş.
Uzun uğraşlar sonucu iyi akbaşlara ulaşılmış. Mikroçip sayesinde sokağa bırakılan bir akbaşın sahibi de bulunabiliyormuş.
Yılsonuna kadar bütün yaş aralığındaki kedi, köpek gibi pet hayvanlarına mikroçip takılması ve istenilen bilgilerin Ev Hayvanı Kayıt Sistemi'ne (PETVET) girilmesi, işlenmesi gerekiyor.
Peki, mikroçip uygulaması ne işe yarıyor?
Mikroçip uygulamasının öncelikli amacı hastalıkların kontrolünü daha etkin şekilde sağlamak, hayvan hareketleri, hastalıkları ve kayıtlarını elektronik ortamda tutmaktır.
Bu uygulamanın bir faydası da kaybolan kedi ve köpeklerin sahiplerine ulaştırılabilecek oluşudur. Bunun için bulunan hayvanın bir veteriner kliniğine götürülüp mikroçipinin taranması kimlik numarasının bulunması için yeterli olacaktır.
Mikroçip ve kayıt sisteminin bir diğer faydası da, özellikle tatil beldelerinde, sokağa atılan hayvanların sahibinin tespit edilmesi olacaktır. Aynı zamanda hayvanların doğum, ölüm, kayıp, sahip değiştirme gibi durumları İl/ İlçe Tarım Müdürlüklerine süresi içinde bildirilerek kayıtların güncelliği sağlanacaktır.
Evde beslediğimiz can dostlarımıza mikroçip taktırmayı, ardın da Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından başlatılan Ev Hayvanı Kayıt Sistemi’ne kaydettirmeyi unutmayalım.