Son Cumhuriyetçilerin(!) Bayramından arta, barikatların kaldırılarak kahramanca (!) yürüyüşleri kaldı. Bir de malum zihniyete Başbakan mı, Cumhurbaşkanı mı kaldırdı sermayesi kaldı. Birkaç gün tepe tepe kullandılar.
Hemen her zaman olduğu gibi bu dipsiz sermaye de tükeniverdi. Ülkemizde son on yıldır milletimizin önüne konulan öyle barikatlar kaldırıldı ki kaldıranlara helal olsun. Önce cumhuriyetten başlayalım. Kimse cumhuriyeti, cumhuriyetçi, Atatürkçü bilmem neci geçinenlere bırakamaz.
Bu millet, 1923 te Hacı Bayram’da kılınan bir Cuma namazından sonra dualarla Meclise gidilerek kurulan, ve ikinci maddede yer alan “Devletin Dini, Dini İslam’dır şeklinde kurulmuş olan Cumhuriyete sonuna kadar sahip çıkacaktır. Kimseler, başkalarını ötekileştirmeye kalkarak, bazı değerleri tabulaştırarak ucuz kahramanlık yapmaya kalkmasın. Kimse laiklik adı altında müşterek değerlerimizi manevi değerlerimizden koparmaya kalkmasın. Kimse “cumhuriyet sayesinde camilere gidebiliyorsunuz” demesin.
Bu Millet, cumhuriyetten önce de bin küsur yıldır camileri ihya etmiştir, kıyamete kadar da dini inançlarına sahip çıkacaktır. Hem de İslam düşmanı dış güçler ve yerli işbirlikçilerine rağmen…
Muhalefet, her hususta olabilir, olmalıdır da. Şahsen mensup olduğum, aktif görevler de üstlendiğim bazı siyasi partilerde de muhalif kanatlarda yer almışımdır. Ancak muhalif olmak için değil, neye muhalefet ettiğimizi, yerine neyi koyacağımızı iyi tespit ederek muhalefet etmeliyiz. Milli ve dini bayramlarımızı inançlarımıza ve milletimizin yüksek menfaatlerine uygun, insanlarımızın tamamının huzur ve mutluluğuna saygılı bir şekilde kutlamaya özen göstermeliyiz. Hiçbir vatandaşımız başı örtülü, sakalı var, uzun kısa giyinmiş diye dışlanmadan her yere, kışlaya, baroya, okula, hatta Çankaya’ya kadar girebilmelidir.
Bu yollarda hala barikatlar varsa ki öyle görülüyor. Milletimizin önünün kesen bu barikatların tümü kaldırılmalıdır. Irkçılığa, mezhepçiliğe, her türlü bölücülüğe, bölücülük sıloganlarına dayalı akımların önlerine gerçek olan fikri barikatlar konmalıdır. Okullarımızın önlerine konan barikatlar çok şükür kaldırılmaya başladı. Sivil Yönetimlere her zaman burnunu sokan askeri darbe alışkanlıklarının barikatları kaldırıldı.
Her kurum kendi asli görevini yapar hale gelmekte. Kısacası demokrasinin önüne konulan barikatlar kalkacak. Hak Yol’da yürüyecek yüce milletimizin aydınlık yolda yükselmesi, ecdadına yaraşır medeniyet seviyelerinin üstüne çıkması inşallah gerçekleşecektir. Allah’(CC) Yüce Milletimizi ve İslam Alemini her türlü şerden korusun, encamımızı hayır eylesin.
Hemen her zaman olduğu gibi bu dipsiz sermaye de tükeniverdi. Ülkemizde son on yıldır milletimizin önüne konulan öyle barikatlar kaldırıldı ki kaldıranlara helal olsun. Önce cumhuriyetten başlayalım. Kimse cumhuriyeti, cumhuriyetçi, Atatürkçü bilmem neci geçinenlere bırakamaz.
Bu millet, 1923 te Hacı Bayram’da kılınan bir Cuma namazından sonra dualarla Meclise gidilerek kurulan, ve ikinci maddede yer alan “Devletin Dini, Dini İslam’dır şeklinde kurulmuş olan Cumhuriyete sonuna kadar sahip çıkacaktır. Kimseler, başkalarını ötekileştirmeye kalkarak, bazı değerleri tabulaştırarak ucuz kahramanlık yapmaya kalkmasın. Kimse laiklik adı altında müşterek değerlerimizi manevi değerlerimizden koparmaya kalkmasın. Kimse “cumhuriyet sayesinde camilere gidebiliyorsunuz” demesin.
Bu Millet, cumhuriyetten önce de bin küsur yıldır camileri ihya etmiştir, kıyamete kadar da dini inançlarına sahip çıkacaktır. Hem de İslam düşmanı dış güçler ve yerli işbirlikçilerine rağmen…
Muhalefet, her hususta olabilir, olmalıdır da. Şahsen mensup olduğum, aktif görevler de üstlendiğim bazı siyasi partilerde de muhalif kanatlarda yer almışımdır. Ancak muhalif olmak için değil, neye muhalefet ettiğimizi, yerine neyi koyacağımızı iyi tespit ederek muhalefet etmeliyiz. Milli ve dini bayramlarımızı inançlarımıza ve milletimizin yüksek menfaatlerine uygun, insanlarımızın tamamının huzur ve mutluluğuna saygılı bir şekilde kutlamaya özen göstermeliyiz. Hiçbir vatandaşımız başı örtülü, sakalı var, uzun kısa giyinmiş diye dışlanmadan her yere, kışlaya, baroya, okula, hatta Çankaya’ya kadar girebilmelidir.
Bu yollarda hala barikatlar varsa ki öyle görülüyor. Milletimizin önünün kesen bu barikatların tümü kaldırılmalıdır. Irkçılığa, mezhepçiliğe, her türlü bölücülüğe, bölücülük sıloganlarına dayalı akımların önlerine gerçek olan fikri barikatlar konmalıdır. Okullarımızın önlerine konan barikatlar çok şükür kaldırılmaya başladı. Sivil Yönetimlere her zaman burnunu sokan askeri darbe alışkanlıklarının barikatları kaldırıldı.
Her kurum kendi asli görevini yapar hale gelmekte. Kısacası demokrasinin önüne konulan barikatlar kalkacak. Hak Yol’da yürüyecek yüce milletimizin aydınlık yolda yükselmesi, ecdadına yaraşır medeniyet seviyelerinin üstüne çıkması inşallah gerçekleşecektir. Allah’(CC) Yüce Milletimizi ve İslam Alemini her türlü şerden korusun, encamımızı hayır eylesin.