Işid’i epey çözdüğümü Face book ta da kısaca yazmıştım. İsrail, ABD ve İNG. Ortak yapımı bir örgüt.
Dikkat ederseniz İsrail bu olaylara hiç ses çıkarmıyor. Kıs kıs gülüyor. Birkaç gün önce ABD nin bir yetkilisi Işid’i biz kurdurmuştuk beyanında bulunarak bu bilgileri teyid etmişti. Nedir, niçin kurulmuştur? Iraktaki ABD düzenlemesinden sonra Şii Devlet Başkanı başa getirildi. İnançları ve görevi icabı Sunilere her türlü baskı uygulandı. Irak perişan duruma düşürüldü. Suriye’deki direniş İslami hareketle karşı güç olan Baas Devlet gücü arasında oluyor.
Yani İki İslami güç çatışması değil. Arkasındaki güçler ise dini açıdan ziyade menfaat çatışmasını sürdürmekte…Irak’taki daha çok dini içerikli mezhep direnişleri. Irak’ta birinci görev tamamlandı. Diğer fasıla geçiliyor. Ezilen Sunni gruplar tahrik edilerek başka açıdan mezhep kavgaları ateşlendirilmekte. Işidi, ezilen sunileri diriltmek hatta önceki eziyetlerin revanşını almak şeklinde dizayn etmek, etnik olmaktan çok mezhebi çatışmalara ağırlık vererek ve bu çatışmalara İslam’i terör havası verilerek bir taşla birçok kuş vurmak ana gayelerini gerçekleştirmek için kurdurmuşlardır sanmaktayız.
Ne kadar mesafe alınmata olduğu da görülüyor. İç ve dış mihraklar Kobani’ye odaklandı. Kimileri kürt gruplar, kimileri türk gruplar, kimileri şii ve sunni gruplar hedef alınmakta diye biraz da haklı olarak Işid’e bakıyorlar. Hemen herkes İslami hareketlerde böyle terör (adam kesme olur mu? )Diye tavır alarak kurulan tuzağa düşüyoruz (!). Belirtmeye çalıştığımız esas gerçekler göz ardı edilerek nefsi ve kolay yaklaşım içindeyiz. Yıllardır dile getirilen bu olaylar (çok şükür birçok Devlet Yetkilimiz dile getirmekte) yeniden devlet büyükleri (!) tarafından ele alınmalı. Müslümanlar üzerine oynanan oyunların artık farkına varmalıyız. Suriye’de katledilen yüz binlerin, dünyanın Beşten büyük olduğu gibi ne kadar büyük olduğu gerçeğini idrak etmeliyiz. Kobani veya gezi olayları bahanesiyle ülkemiz değerlerini talan edenlere karşı parti hastalığımızı, nefis ve hırsımızı bırakarak bir ve beraber olmalıyız. İşimiz kolay değil, ancak çok ve akıllıca çalışarak kolaylaştıracak olan Mevla’ya dayanmalıyız.
Dikkat ederseniz İsrail bu olaylara hiç ses çıkarmıyor. Kıs kıs gülüyor. Birkaç gün önce ABD nin bir yetkilisi Işid’i biz kurdurmuştuk beyanında bulunarak bu bilgileri teyid etmişti. Nedir, niçin kurulmuştur? Iraktaki ABD düzenlemesinden sonra Şii Devlet Başkanı başa getirildi. İnançları ve görevi icabı Sunilere her türlü baskı uygulandı. Irak perişan duruma düşürüldü. Suriye’deki direniş İslami hareketle karşı güç olan Baas Devlet gücü arasında oluyor.
Yani İki İslami güç çatışması değil. Arkasındaki güçler ise dini açıdan ziyade menfaat çatışmasını sürdürmekte…Irak’taki daha çok dini içerikli mezhep direnişleri. Irak’ta birinci görev tamamlandı. Diğer fasıla geçiliyor. Ezilen Sunni gruplar tahrik edilerek başka açıdan mezhep kavgaları ateşlendirilmekte. Işidi, ezilen sunileri diriltmek hatta önceki eziyetlerin revanşını almak şeklinde dizayn etmek, etnik olmaktan çok mezhebi çatışmalara ağırlık vererek ve bu çatışmalara İslam’i terör havası verilerek bir taşla birçok kuş vurmak ana gayelerini gerçekleştirmek için kurdurmuşlardır sanmaktayız.
Ne kadar mesafe alınmata olduğu da görülüyor. İç ve dış mihraklar Kobani’ye odaklandı. Kimileri kürt gruplar, kimileri türk gruplar, kimileri şii ve sunni gruplar hedef alınmakta diye biraz da haklı olarak Işid’e bakıyorlar. Hemen herkes İslami hareketlerde böyle terör (adam kesme olur mu? )Diye tavır alarak kurulan tuzağa düşüyoruz (!). Belirtmeye çalıştığımız esas gerçekler göz ardı edilerek nefsi ve kolay yaklaşım içindeyiz. Yıllardır dile getirilen bu olaylar (çok şükür birçok Devlet Yetkilimiz dile getirmekte) yeniden devlet büyükleri (!) tarafından ele alınmalı. Müslümanlar üzerine oynanan oyunların artık farkına varmalıyız. Suriye’de katledilen yüz binlerin, dünyanın Beşten büyük olduğu gibi ne kadar büyük olduğu gerçeğini idrak etmeliyiz. Kobani veya gezi olayları bahanesiyle ülkemiz değerlerini talan edenlere karşı parti hastalığımızı, nefis ve hırsımızı bırakarak bir ve beraber olmalıyız. İşimiz kolay değil, ancak çok ve akıllıca çalışarak kolaylaştıracak olan Mevla’ya dayanmalıyız.