Çocukluğumuzda şarkı şeklinde söylerdik. Yerli malı yurdun malı her Türk onu kullamalı. Bu sözün zamanla slogandan öteye gitmediği görüldü.
Batılılaşmanın sisi korkunç tahribatı iliklerimize işlemişti. Eğitim-Öğretim başta olmak üzere üretim, tüketim, sanayi alanlarında batıdan nasıl gelmişse aynen uygulamaya konuldu. Bunun adına İlericilik dendi. Aynı akım inançlarımızı da kapsadı. Batının emirleri Ilericilikle yerine getirilirken buna biraz direnebilenlere "Gerici" yafyası" takıldı. Siyaset arenasında işin farkına varan oy kaygısıyla da olsa bazı sesler yükselmesine rağmen kanunlarımızda da yerini aldığından Batılılaşma tahribatına çıkı iktidarların gücü yetmedi. Rahmetli Erbakan, Özal direnmişlerse de Askeriyenin, basın ve bürokrasinin acımasız güçleri karşısında İktidarlarından uzaklaştırıldılar.
Böyle geri kalmışlık ve zulümlere layık olmayan Yüce Milletimizin başına Mevlanın da yardımıyla REİS RTE veliverdi. Üstün cesaret ve kabiliyeti ile bu gidişata DUR dedi. Kendisine karşı çıkan Askeriye, basın ve muhalif siyasilerle amansız bir mücadele verdi. Kanun ve kadro değjşikleriyle hemen her alanda YERLİ VE MİLLİ unsrları harekeye geçirdi. Askeriye ve bürokraside yabancı
Şhopen marşlarıyla cenazelerimizin kaldırılması yasaklandı, Allah" lafzının kullanılması, yerli ve milli kıyafetle her alana rahat girilebilmesi, özellikle Sanayi alanında Yerli ve Milli Silah ve araçların yapılması, daha nice yerli yenilikler getirildi. Milletimizin zihnine Yerli ve Milli umdeler nakşedildi. Yerli ve Milli imkanlarımızla dünya mazlumlarına en büyük yardımlar sağlandı. Bu mucize kalkınmayı hazmedeyen iç ve dış şer güçlere rağmen Hedefe doğru YÜRÜYÜŞ devam etmektedir inşallah. Selam ve dualarımızla..!