Değerli Vitrin Haber okurlarını ve takipçilerini saygı ve muhabbet ile selamlarım.
Evet başlığımızın adı “Efendiler belediye ne tarafta”…!!!!
Değerli okurlar öncelikle bir tanım yaparak konuya girmek gerekir.Kanunların tümünü içeren bir yerel yönetimden bahsetmek PEK TABİ öyle kolay işler değil..
486 SAYILI UMURU BELEDİYEYE MÜTEALLİK AHKAMI CEZAİYE HAKKINDA KANUN
1319 SAYILI EMLAK VERGİSİ KANUNU
2886 SAYILI DEVLET İHALE KANUNU
5393 SAYILI BELEDİYE KANUNU
657 SAYILI DEVLET MEMURLARI
YANİ YAKLAŞIK 98 ADET KANUN İLE YÖNETİLEN BİR ŞEHİR VE BELDE DÜŞÜNÜN..
Makaleme şöyle bir geniş açı vererek başlayayım. 35 yıl belediyenin her kademede yer almış üst düzey çalışmış (657 sayılı devlet memuru) her zaman devlet terbiyesi çizgisinden taviz vermemiş 5 ayrı belediye başkanı, birbirleri ile tezat yönetim şekilleri , aymaz yönetici kadroları, akla hayale gelmeyen zıtlıklar içersinde ki insan profilleri ve bunlarla bir beldenin yönetilmesi…
Şimdi başlayalım; Belediye ne taraf TA usta..!
Kısa bir tanım yapalım;
Belediye, Osmanlı Devleti’nde belediye zabıtasının işini yapan, temizlik işleriyle ilgilenen yerel yönetim olarak ifade edilmektedir (TDK, 2022). Batılı anlamda belediyelerin ilk hâlinin 1855 yılına kadar uzandığı “Şehremaneti” kuruluş amacı itibarı ile şehrin idare teşkilâtını ifade etmektedir. O tarihe kadar kadılar ve vakıflar tarafından hizmet ihtiyacı karşılanan şehirler artık belediye teşkilatları tarafından yönetilmeye başlanmıştır. Hizmet ihtiyacı doğrultusunda şehirlere özgü yönetim ve hizmetlere özgü personel istihdamı bir gereklilik hâlini almıştır. Halkın ihtiyaçlarının ön plana çıkmasıyla birlikte hizmet kalitesinin artırılması, etkin ve verimli hizmet sunmak bir öncelik olarak belirlenmiştir. Bu bağlamda hizmet veren konumunda olan insan faktörünün önemi her geçen gün daha çok fark edilmiştir. Özellikle siyasi kurumlar olan belediyelerde rekabetin bir sonucu olarak en iyi insan kaynağına sahip olmak, insan kaynağının stratejik bakış açısıyla yönetilmesi, personelin sürekli olarak güçlendirilmesi önem kazanmıştır. Hizmet rekabetinde öne geçmek insan kaynağının nitelikli olmasıyla ilintilidir. Yönetici kademesi öncelikli olmak üzere halka hizmet sunan personelin nitelikli olması ise eğitim ile mümkündür. Kentin emanet edildiği belediye yönetimi ve belediye personelinin nitelikli olması ise hizmet kalitesini ve vatandaş memnuniyetini artırıcı yönde etki yapmaktadır.
Bu aslında belediyenin tam teşekkülü bir tanımı olmasına rağmen ilerleyen yıllarda artık kanunlar delinmeye başlanıştır..
Turgut Özal‘ın (zamanın başbakanı merhum) o yıllarda ki çok meşhur sözünü hatırlayalım..
“Kanunlar bir kere delinmeyle bir şey olmaz” ..artık aşağıdaki sıralama her yönetimin başına kaçınılmaz bir sıkıntı oldu..
1. Gelenekselleşmiş bürokratik yapının varlığı
2. Hiyerarşik yapının her kademede yoğun bir şekilde yer alması
3. Kurum yapısından kaynaklanan sorunlar (esneklik problemi)
4. Yönetim şeklinden kaynaklı sorunlar (denetim ve cezalandırma)
5. Nitelikli personel ve nitelikli yönetici temininde sıkıntılar yaşanması..(torpille adam alma kayırma)
6. Görev belirsizliği, teknik destek ve eğitim eksikliği, gerçekçi olmayan hedeflerin varlığı….
Ve artık belediyelerde çökmeler başlamıştır..şöyle ki;
1. Belediyelere yönelik hizmet içi eğitim yetersizdir.
2. Belediyelerin kendi iç düzenlemelerinde hizmet içi eğitimde kanunlar ve yetkiler anlatılmıyor..
3. İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlükleri özlük işlerinden çok hizmet içi eğitimin planlaması olmadığı gibi liyakat ortadan kaldırıldı..
4. Eğitime her kademeden personelin katılımının sağlanmadığı gibi seçilmişler tam bir kanun delici konumundadır..
5-DENK BÜTÇE YAPILAMAZ OLDU…(Rüşvet ve yolsuzluk)
- Siyasi kadrolaşma, İFTİRALAR, YILDIRMA VE MOBİNG…
EN ÖNEMLİSİ DEVLET TERBİYESİ YOK EDİLDİ..
Aslımıza dönecek olursak, belediyenin nasıl işletildiğini yaşadığım birkaç hikâye ile tam bir açıklık getirmek istiyorum.
Hikaye şöyle başlar..
1985 emlak vergi maliye bakanlığından belediyelere geçmiştir ilk kuruluş aşaması ve ben o yıllarda sicil sistemini kurmaktayım. manüel kart sistemi (her şey el ile yazılıyor)Üsküdar ilçesi içinde evi, arsası olan her birey kendi verdiği beyan doğrultusunda sicil kartı oluşturduk..
Tam bu arada 3194 sayılı imar kanunu önümüze gelir..kış mantarı gibi yeminli serbest mimarlık ve mühendislik büroları açılır..büyük bir rant kapısı….(Ayrı bir tez konusu)
Konu şu;Üsküdar sınırlarında hazine arazisi içinde gerek arsa gerek gecekondusu olanlar beyan vermiş olmaları durumunda bu kanundan yararlanabileceği açıklandı..YANİ MÜLK SAHİBİ OLACAK…(KONMA)
İşte tam burada kıyamet koptu. Hazine arazisinde yeri olup,emlak beyanı vermeyen ancak bu kanundan faydalanmak isteyen her vatandaş belediyeye hücum emri ile gelmeye başladı..
Bu durumda ne yapmak gerekiyor..
1-Vatandaş emlak vergisi vermedi ise bu haktan yararlanmayacak hatta aynı zamanda ilgi yer hazineye geri verilecek..
2-Mahkemeye verecek hak arayacak..
Böylemi oldu dersiniz.!!!.tabiki hayıııır…
Bütün sistemi kontrol altında tutan EMLAK VERGİ SİCİL KONTROL memuru BEN Ahmet Mertol Canel olarak;
Hazine arazisin de yeri, gecekondusu olan, amaaaa emlak vergisi vermeyen, sicil kartı olmayan vatandaşı geri çevirdim…
İşte tam bu sırda bir ses yükseldi…”KANUN BİR KEZ DELİNMEYLE BİR ŞEY OLMAZ”(Turgut Özal)
3 GÜN SONRA YERİM DEĞİŞTİRİLDİ..
NERESİ DERSİNİZ..?
ÜSKÜDAR BELEDİYESİ AYNİYAT BAŞ SAYMANI… HAYIRLI OLSUN…
Konuyu şimdilik burada bağlayacak olursak,ilk şaşkınlığım karışık oldu.. Acaba terfi mi aldım, yoksa benden kurtuldular mı ?. Onu yıllar sonra öğrendim.... Bu arada Sayıştay’a hesap veren ve tüm belediye hesaplarını kontrol eden önemli bir yere gelmiştim…
Şimdi böyle başlayan bir köşe yazısı ile sizlerle tanışmış olalım.. EĞER bir yazı şansı daha bulursam tarih tarih belediyenin evrim teorisini sizin ile sohbet havsında paylaşmak isterim..
Şimdi yine tekrar edelim..
Neymiş… Belediye ne taraf TAAAA usta…!!!
Kalın sağlıcakla…
AHMET MERTOL CANEL KİMDİR?
1962 SİNOP merkez doğumlu..
1968 yılında İstanbul’a göç ederek ilk orta ve lise eğitimini tamamladıktan sonra,
Eskişehir işletme fakültesi,Amerikan newport psikoloji ,Eskişehir hukuk fakültesi ve adalet yüksek okulunu bitirmiş,NLP kişisel gelişim uzmanlık alanında mastır yapmıştır..
35 yıllık belediye geçmişi olup, hep üst düzey bürokraside yer almış,10 yılını Üsküdar belediye başkanlığında İŞLETMELER (Müdürlük ve sistem kurucu) den sorumlu başkan yardımcılığı görevini başarı ile tamlamıştır.
(1994-2004 ÜSKÜDARDA ALTIN YILLAR DİYE ANILMAKTA)
Başkan yardımcılığından emekli olduktan sonra, ticari hayatı ile birlikte kişisel gelişim uzmanlık alanında seminer ve konferanslar düzenlemekte, aynı zamanda danışmanlık hizmeti vermektedir.
Bir çok STK Topluklarında aktif rol almıştır.
