Nazi Almanya'sında Hitlerin Yahudilere yaptıklarını kesinlikle doğru bulmuyorum. İnancımız gereği insan kutsaldır. Allah'ın verdiği canı Allah alır. Her türlü soykırıma karşıyım ama bu kadar çile çeken bir kavim olan Yahudilerin Filistinlilere karşı bu kadar zalimleşmelerini anlayamıyorum. Bir zamanlar Almanya'da Hitlerin, Mısır'da Firavunun ezdiği Yahudiler zalimlikte şimdi onlardan aşağı kalmıyorlar...
Theodore Herzl Sultan 2.Abdülhamit'ten devletin borçlarını kapatma karşılığı Yahudilere yurt olarak Filistin topraklarını isteyince red cevabı almıştı. Bunun üzerine "Gel bu istediğiniz Yahudi Yurdunu, Devletini Filistin'de kurmaktan vazgeçin, size Uganda'yı verelim" diyen İngilizlerin teklifi kabul etmişti ve yönünü Afrika'ya çevirmişti. Herzl ölünce Uganda projesi rafa kalktı, Filistin'in kalbine hançer saplandı. Uganda yüzölçümü İsrailden 11 kat daha büyüktü. Yahudiler geniş geniş otururdular. Proje olsaydı dünyanında Yahudilerinde başı bu kadar ağrımazdı galiba.
Siyonizmin ana hedefi kendine başını sokacak bir yurt edinmekten öte geçmiş gizli planlarını bir an önce gerçekleştirmek için sonsuz çaba ve gayret içerisindedirler. Kimseyi bunu bilmiyor sanıyorlar. Sizlere Gazze, Batı Şeria, Filistin az gelir İsrail yöneticileri. İsterseniz ortaya karışık Arz-ı Mevud yaptıralım. Hani şöyle Nil'den Fırat'a kadar uzanan...
Bir avuç toprak olan Gazze Şeridinde 1,5 milyona yakın, tamamına yakını müslüman olan insan yaşıyor. Ve bunların çoğu 1948 İsrail-Filistin Savaşı sırasında İsrail'den kaçan veya atılan kişiler ve onların çocukları. İsrail yerleşim yaptıkça, savaşlar,isyanlar ve değişik toplumsal olayları kullanarak Filistinli müslümanları adeta Gazze Şeridine hapsetmiştir. Şimdi orada da rahat bırakmıyor. İsrail topraklarında Yahudilerin konut sorunu varmış. Yerleri çok darmış. Allahınızı severseniz kimi kandırıyorsunuz. İstanbul'un 4 katı yüzölçümüne sahip olacaksın, İstanbul'un nüfusunun yarısı kadar nüfusun olacak ve bana bu topraklar yetmiyor diyeceksin. İstanbul'un 8'de bir yoğunluğundasın ve yerim dar diyorsun. Galiba İsrail Filistinlileri denize dökmeden rahatlamayacak...
Siyonizmin babası Theodore Herzl 1897'de ilk siyonist kongresini toplamayı başardığında Yahudiler'in bir devlet kurmak için değil, Filistin'de bir yurt edinmek için çalışmalarda bulunacaklarının şiddetle altını çiziyordu. Meğer tüm dünyaya kendilerini mazlumlar, zavallılar, yeri yurdu olmayan garibanlar olarak gösterirken hikaye anlatıyormuş. Şimdi barınmayı geçip, kurdukları montaj devlet yetmiyor, işgal ettikleri topraklar yetmiyor; hepi topu Anadolu'da 20 köy yüzölçümüne sahip bir avuç toprak olan Gazze Şeridinde fırtınalar koparıyor. Gördüğüm şu ki bu fırtına sonunda öz yurdunda garip, öz vatanında parya olan Filistinlileri değil, İsrail'i boğar.Bu Yahudiler kazanmayı çok iyi biliyorlar. Önce dünyanın tüm servetlerini kazandılar. Tüm şirketleri ele geçirdiler. Ekonomik anlamda neredeyse tüm hayatımız onlara bağlandı. Yahudilerin kazanma hırsı yetmemiş olmalı ki yaptıkları pisliklerle şimdi de tüm insanların nefretini kazandılar.
Filistinli müslümanların uğradığı zulümlere karşı sosyal medya başta olmak üzere ciddi bir toplumsal infial oluşmuş durumda. Bir çok insan Yahudi firması olarak bilinen firmalara karşı boykot çağrıları yapıyor. Boykotlarla durumu kullanmak isteyen uyanık bazı firmaların olması da muhtemel. Kola içmeyerek yapılan İsrail boykotu sinek ısırığından farklı olmayacaktır. Boykot sözde yada sosyal medyada değil hayatın her alanında yapılırsa gerçek olur. Yoksa kola fiyatlarını litrede 50 kuruş aşağı çekince insanlar boykottan vazgeçip stok yapmaya başlıyorsa boykot sabun köpüğü olur. Ülkemizde maalesef dönem dönem yapılan boykot çağrıları hiç netice vermemiş, magazin malzemesi olmaktan öte gitmemiştir. Yakın geçmişte Fransız ürünlerine yapılan boykotun akıbetini hatırlarsınız. 1973'te İsrail'le yapılan Yom Kippur (Ramazan Savaşı) sonunda Suudi Arabistan, İsrail'i destekleyen ülkelere petrol ambargosu başlattı. Petrol fiyatları bütün dünyada hızla yükselirken küresel nitelikte bir ekonomik kriz baş gösterdi. Dünya karıştı ve İsrail'e dünya devletleri çağrı yapmak zorunda kaldı. Bir eyleme girişiyorsan caydırıcı olması için karşıdakinin canını acıtması lazım. Dünya ülkeleri canları yanmadan Filistin'i umursamayacaklardır. Sinek ısırığından kimseye bir şey olmaz. Az kaşınır geçer. Boykotlarımız sinek ısırığı tadında olduğu sürece sanırım ses getirmeyecek. Ülkemizde ki boykotların etkisizliğinden olsa gerek ilgili firmalar kılını bile kıpırdatmıyorlar.
İşin özünde İslam ülkeleri bilim ve teknoloji açısından da diplerde. Şu yazdığımız yazıyı yazdığımız bilgisayarın, internetin, okuduğunuz aygıtın bir çok parçasının bile yahudilerin olma olasılığı çok yüksek. Özetle İsrail herşeyi biliyor. Bütün imkanlarımızı, bütün silahlarımızı ve bütün vurdumduymazlığımızı. Facebook'ta Filistin paylaşımı yaparken akşam yediğimiz yemekleri de, kaşıkladığımız tatlıları da , başkasıyla yaptığımız esprili şen sohbetlerimizi de biliyor. Nereleri gezdiğimizi, lokantaları nasıl doldurduğumuzu, marketlerden nasıl alışverişler yaptığımızı, dinlediğimiz neşeli müzikleri hepsini biliyor. Bunlardan birşey olmaz diyor. Saldırdıkça saldırıyor...
İslam dünyası oyunda oynaşta. Petrol zengini şeyhlerimiz, krallarımız haremlerine yeni olarak hangi best modeli katacaklarının planını yaparken, barınmak için altından kubbeli saraylar inşa ettirirken, milyar dolarlık yatlarla dolaşırken, kollarına milyon dolarlık saatler takarken, hanımlarına onbinlerce euroluk parfümler alırken, Filistin'de çocuklarımızın yaşamalarını bile sağlayamıyoruz. İslam dünyası aptalca para harcamaktan vazgeçsin. Şeyhlerine, krallarına, yöneticilerine artık dur desin. Kendini korumanın, gücün yolu bilim ve sanayiden geçer. Milyar dolara yat alanlar bilime para harcamak için daha neyi bekliyorlar. Hepimizin ölmesini mi?