İYİ Parti, 31 Mart 2024'te yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimlerine sıkı hazırlanıyor. Bu seçimlerde her yerde tek başına, kendilerinin belirledikleri doğru adaylarla girme olasılığı yüksek. Doğrusu da bu zaten.
Vira bismillah denilerek çalışmalara start verildi.
Biliyorsunuz Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kasım 2022'de yapılan seçimlerden bu yana ana muhalefet partisi oldu. Seçimlerden hep ikinci parti olarak çıktı. İktidar partisi olamadı.
Evet! Olamadı; çünkü seçmenden iktidar olabilecek oyu alamadı. Alamamasının bir değil, pek çok sebebi var. Hakkını yemeyelim; CHP, 14-28 Mayıs seçimlerinde hiçbir seçimde yakalayamadığı bir rüzgârı arkasına aldı, iktidar olmaya o kadar çok yaklaştı ki. Son anda o fırsatta kaçırıldı.
İYİ Parti'nin, iktidar partisinin alternatifi olabileceğine dair alt yapısı aslında mevcut… Tabii kadroları da… Ne yazık ki atılan yanlış adımlar, doğru yola girilmesine ve seçmen tarafında kabul görmesine mani oluyor.
Bir önceki yazımızda bu yanlışların neler olduğuna değinmiş, maddeler halinde dilimizin döndüğünce izah etmeye çalışmıştık. Yazımıza göz ucuyla dahi olsa şöyle bir bakan okurlarımız bilirler.
Genel Başkan Sayın Meral Akşener "Biz hür ve müstakil bir siyasi partiyiz" diyor. Buna itirazı olanı sanmam. Sonra bağımsız, bağlantısız, özgürlükten yana demokrat olmayan parti günümüzde kaldı mı ki…
İYİ Parti “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem”e geri dönme söyleminden, hayalinden vaz geçmelidir. Vatandaşın Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle bir derdi yok. Yeni sistemde eksikler var, bu da kabul ediliyor. Eksiklerin tamamlanacağı, yanlışların düzeltileceğinin sözü bizzat Cumhurbaşkanımız ve AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından verildi.
İYİ Partililer 14 Mayıs seçiminde yaşadıkları hayal kırıklığını bertaraf etmek için yerel seçimlere iyiden odaklanmalı, çok çalışmalı, şehir, kasaba, köy demeden her hanenin kapısını çalmalı, seçmenle, milletle kucaklaşmalıdır. Kendisini vatandaşa iyi anlatmalı yahut vatandaşın kendilerini iyi anlayabileceği bir dili tercih etmelidir. Önceliği kaybettiği seçmenine vermeli, onların gönlünü almalı, yuvaya dönmelerini sağlamalıdır.
14 Mayıs Milletvekili Genel Seçimlerinin sonucundan ders almalılar. Yanlışları düzeltme, eksik bıraktıklarını düzeltme yoluna gitmeliler. Yine kendi ifadeliyle seçmen veli nimettir. Seçmene kızamazsınız, küsemezsiniz. Hele hele sırtınızı hiç dönemezsiniz.
Bakın Akşener ne diyor: “Çok çalışacağız. Hedefimiz; elbette ki belediye başkanlıklarını almak olacaktır.”
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinde İYİ Parti’den Sinop milletvekili adayı olan önceki dönemin çalışkan İl Başkanı Sayın Yılmaz Şanlan, biliyorsunuz 14-28 Mayıs seçimlerinin ardından İYİ Parti’nin Yerel Yönetimler Batı Karadeniz Bölge Koordinatörü oldu. Şanlan geçtiğimiz gün gerçekleştirdikleri toplantıda “yerel seçimlerle alakalı yol haritasını belirlediklerini, aday tespitlerinde izleyecekleri stratejiyi, seçimlere en doğru adaylarla gitme konusunda kararlılıklarını ortaya koyduklarını” belirten bir açıklamada bulundu.
Genel seçimlerle yerel seçimlerin dinamiklerinin farklı olduğunu hatırlatmakta fayda var. Boyabat seçimlerini yakından takip edenler bilir; uzun zamandır CHP Boyabat Belediye seçimlerinde varlığını gösteremiyor. Aday da çıkartmıyor.
Sinop’ta İYİ Parti milletvekili çıkaramadı. Bu, bölgede zayıf olduğu anlamına gelmiyor. 14 Mayıs genel seçimlerinde Boyabat’ta AK Parti’yi CHP takip ederken, 2019 yılı Mart ayında yapılan yerel seçimlerde CHP’nin yerini İYİ Parti’nin aldığı herkesin malumu.
Hani ittifak diyorlar ya, işte o yerel ittifakın yeniden kurulacağı yerlerden biri de Boyabat olacaktır. İYİ Parti burada lokomotif olacaktır. Kamuoyunun yakından tanıdığı geçmişi temiz, vizyoner güçlü bir isim aday gösterilecek. Doğru aday da İYİ Parti’ye Boyabat’ta seçim kazandıracaktır.
Sadece belediye başkan adayını belirlerken değil, belediye meclis üyelerini de belirlerken geçmişi temiz, Haktan, Hukuktan, Adaletten sapmayan doğru ve güvenilir isimlerle seçime gidilmesi önemlidir. Belediyecilikten anlayan çeşitli meslek gruplarına mensup uzman kişilere davetiye çıkarılmalı, teklifte bulunulmalıdır. Bir de adayların çevresinde, mahallesinde, bölgesinde sevilen insan olmasına, ticari ve beşeri ilişkilerinin ve iletişimin güçlü olmasına dikkat edilmelidir. Yerelde güçlü kadroya, şeffaf yönetime, halkın önceliklerini kendi öncelikleri olarak gören ekibe ihtiyaç var.
Yerel seçim hızla yaklaşıyor, siyaset kazanının altı yeniden ateşleniyor. Değişim beklentisi giderek yükseliyor. Politikada sıcak hava dalgası yaz sıcaklarını aratmayacağa benziyor.
Biliyorsunuz; gelecek iyi olacaksa beklemek güzeldir.