Şehrin işlek caddelerinde ve kamuya ait açık alanlarda sürü halinde sahipsiz başıboş gezen sokak köpekleri insanlar için tehdit oluşturmaya devam ediyor.
Tatil için Boyabat'ta bulunduğumuz günlerde bir arkadaşımın, "sabah erken saatte sabah namazı için de olsa tedbirsiz sokağa çıkma, her nereye gideceksen arabanla git!" diyerek tembihte bulunduğunda şaşırmadım desem yalan olur. Bir an şaka yapıyor sandım.
Meğer beni uyarma nedeni; bazı mahallerde sayıları 10'nu geçen sürü halindeki sahipsiz köpeklerin insanlara saldırması ve yaralaması ihtimalinin çok yüksek olmasıymış.
Oysa oturduğumuz mahalleden çarşıya cadde üzerinde yürüyerek gitmek ve yavaş yavaş gelmek terapi etkisi yapar bende, rahatlatır.
Gözlerimle gördüm, söylenenler doğruymuş. Gerçekten de anlatıldığı gibiydi. 15 Temmuz Şehitleri Kültür Merkezi'nin ardındaki açık alanda erkekli, dişili 10'un üzerinde sokak köpeği sürü halinde birbirleriyle dalaşarak yol boyu ilerliyorlardı.
Sağlık kontrollerinin ve aşılarının yapılıp yapılmadığıyla alakalı olarak kulaklarının küpeli olup olmadıklarına bakındım, göremedim. Zaman zaman yoldan geçen insanlara durup başlarını yukarı kaldırarak hemen saldıracaklarmış gibi dikkatli bakışları beni de korkutmadı değil.
Adnan Menderes Bulvarı üzerinde insan kalabalığının arasında köpeklerin sürü halinde gezmeleri, ayrıca akşam olduğunda Kaymakamlık ve Belediye binasının önündeki meydanda toplu şekilde yatıyor olmaları, saldırmasalar dahi oradan geçen genç-yaşlı herkesi tedirgin ediyor.
Belediye Başkanı Sayın Hüseyin Coşar’ın özveriyle çalıştığı biliniyor. Belediyeyi devraldığı günden bu buyana gece gündüz demeden sahada, çalışanlarının yanında yer alıyor. Belediye çalışmalarını yakından takip ediyor.
Konuyu köpeklerden açmışken pek fazla dillendirilmeyen fakat fısıltı halinde insanların birbirine aktararak yakındıkları ilave bir şikâyete daha değinmeden geçmek olmayacak.
Belediye son olarak şehrin içinden geçen Durağan-Saraydüzü-Tosya yolu olarak da bilinen ana cadde üzerinde erişilebilirlik standartlarına uygun olarak insan ve doğa dostu geniş yaya kaldırımı çevre düzenlemesi yaptı. Bu güzel yaya kaldırımları üzülerek ifade ediyorum yer yer köpek pisliğinden yürünmez bir hal almış…
Sahipsiz köpeklerin cadde üzerinde yol alırken yaptıkları dışkılar çok eleştiri alıyor. Dışkı, dikkat edilmemesi ve üzerine basılması durumunda yaşken ayağa bulaşıyor, kuruduğu zaman da içindeki parazitler rüzgârla çevreye ve havaya yayılıyormuş. Halk enfeksiyon kapmaktan, bir hastalığa yakalanmaktan endişe ediyor.
Belediyenin temizlik hizmetlerinde çalışan görevlilerine bir vazife daha düşüyor:
Bu sorunla da yakından ilgilenmeleri ve bu işe de odaklanmaları; lüzumlu olan önlemleri alarak çevreyi temiz tutmaları gerekiyor.
Anlatılanlara bakarsanız bir sorun halloldu derken diğeri çıkıyormuş.
Şöyle ki;
Belediye barınak yaptı, bundan sonra sokak hayvanlarıyla bir sorunumuz olmayacak, bakımları, sağlık kontrolleri, aşıları, veterinerler gözetiminde gerçekleştirilecek diye sevinirlerken, bu sefer de köylerden ve komşu ilçelerden kasabaya köpekler getirilerek gece vakti şehrin kuytu köşelerine bırakılıyorlarmış.
Hakkını verelim, belediye iyi niyetle bi’ şeyler yapıyor. Ancak belediye çalışanları hizmette kusur etmemelidir. Sokak köpeklerinin kontrollü bir hayat sürmeleri ve çevre temizliğine biraz daha önem vererek sorumluluklarını mümkün olduğunca titizlikle yerine getirme hususunda azami gayreti göstermelidir. Vatandaşa “her şey bildiğiniz gibi değişen bir şey yok aslında” dedirtmemelidir.
Şehirlerdeki sokak köpeklerinin yaşattığı olayların arkası yakın bir zamanda sona ereceğe benzemiyor. Onun için, iş, kuduz aşısı yapıp kulağına küpe takarak alındığı lokasyona-sokağa salmakla, hayvanı kendi halinde yaşamaya terk etmekle, sonra insanlar için bir korku, dehşet aracı haline getirmekle bitmiyor.
Daha dün denecek kadar yakın bir tarihte İngiltere’de 70’li yaşlarda bir vatandaşa sabah yürüyüşü yapıyorken iki köpek vahşice saldırmış. Saldırı sonucu acılar içerisinde yere yığılan yaşlı vatandaşı çevredekiler yardım ederek yerden kaldırmışlar hastaneye naklini sağlamışlar. Yaralanan vatandaşın şu anda hayati tehlikesi devam ediyormuş. Korkunç saldırıyla alakalı çok sayıda ihbar alan kolluk görevlileri geldikleri olay yerinde vahşice saldırıda bulunan iki köpeği vurarak öldürmüşler.
Acımasızca saldırıda bulunan ve ölüme neden olan sahipsiz sokak köpekleri bizde de itlaf edilsin demiyoruz tabi ki. Lâkin aynı olay bizim ülkemizde cereyan etseydi bazı kesimlerden gelen tepkiler ne olurdu varın onu da siz tahmin edin.