29 Mayıs sabahı yeni bir seçim maratonu başlatan Cumhurbaşkanımız ve AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ülke genelinde partisinin teşkilatlarını kendi haline bırakmıyor. Partililere her dönem olduğu gibi liderlik edip rehber olmayı sürdürüyor.
Bu defa da Mahalli İdareler Genel Seçimleri için yeni hedefler belirleyerek teşkilat mensuplarını deyim yerindeyse 14-28 Mayıs'ta yapılan milletvekili ile Cumhurbaşkanı seçimlerinin teri soğumadan sıcağı sıcağına yeniden sefere çıkarıyor.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), İYİ Parti, Yeşil Sol Parti (YSP), Yeniden Refah Partisi (YRP), Saadet gibi diğer partiler de yerel seçim hazırlıklarına odaklandılar.
Medya araçlarında yayınlanan haberlerden öğrendiğimize göre, 31 Mart 2024 tarihinde yapılması beklenen yerel seçim öncesinde Yüksek Seçim Kurulu da hazırlık sürecini başlatmış. Yerel seçim için takvimin 01 Ocak'ta start alacağı ifade ediliyor.
Seçimler demokrasinin vazgeçilmezi, oy kullanma işi de seçimlerin en önemli bir parçasıdır. Seçimleri kazanmak, kanamasa bile sandıktan oylarını arttırarak çıkmak her partinin hedefi. Onun için seçmenin kullanacağı oy çok kıymetlidir.
Elektronik ortamda üstün teknolojiye sahip araçlarla oy kullanılmasına dair YSK tarafında güzel bir gelişme var:
Yeni neslin üzerinde uzun zamandır durduğu Elektronik Seçim (e-Seçim) Sistemi üzerinde çalışıldığını ifade eden YSK Başkanı Sayın Ahmet Yener, Elektronik Seçim Sistemi’nin şu an yasal olarak yurt dışı için mümkün olduğunu, ancak bugüne kadar hiç kullanılmadığı bilgisini aktarmış.
Yener, yaptığı açıklamada konuşmasını şöyle sürdürmüş: "Benim şahsi düşüncem; Türkiye nihayetinde elektronik oylama sistemine geçecektir. Bu önümüzdeki seçimde mi olur yoksa iki ya da üç seçim sonrası mı olur, ancak bu nihayetinde bir gün gerçekleşecektir. Biz kurul olarak yerel seçimlerden sonra bir çalışma yapıp bunu parlamentoya, siyasi partilerimize sunmayı düşünüyoruz, takdir parlamentonun. Eğer bu şekilde bir irade ortaya çıkarsa, YSK da buna göre hazırlığını yapıp, elektronik ortam için gerekli tedbirleri alıp, bu uygulamayı da başarılı bir şekilde gerçekleştirecektir."
Mevcut sistemde seçmen kabin içinde, kendi başına, bağımsız olarak, hiçbir kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan oy kullanmaktadır.
Herkesin bir TC Kimlik Kartı ve e-Devlet şifresi var değil mi? Öyleyse seçmen bunları kullanarak rahatlıkla evinde bilgisayar başından ya da elindeki cep telefonundan sorunsuzca oy kullanabilir.
Burada önemli olan husus şudur:
Seçmene oy kullanma aşamasında müdahalede bulunulmaması, yönlendirme, etkileme ve baskı yapılmamasıdır. Hileli oy kullanılmasının önüne mutlak suretle geçerek kurulacak sistemin güvenilirliğini ve sorunsuz çalışmasını sağlamak olmazsa olmazın ön koşulu görülmesidir.
Ülkenin ve vatandaşların geleceği için yaşamsal önem taşıyan seçimlerin son derece güvenilir ortamda yapılması, sonuçlar üzerinde kimsenin herhangi bir şüphesi ve itirazı olmaması zorunludur.
Bu hassasiyet göz önünde bulundurularak e-Seçim Sistemi’ne geçmeden önce yabancı ülkelerdeki sistemler incelenmeli, tüm koşullar noksansız yerine getirilmeli, zuhur edebilecek sorunlar öngörülebilmelidir. Sistemin akışına dair senaryolar ona göre yazılmalı sonra da yurtdışı oy kullanma yerleri başta olmak üzere seçmen nüfusu az olan şehirler belirlenerek pilot uygulama başlatılmalı, sistem genele yayılmadan önce test edilmelidir.
Şimdiden e-Seçim Sistemi'n avantaj ve dezavantajını tartışmaya açmakta fayda var. Çünkü gündelik yaşantımızın dijitalleştiği bir çağda yaşıyoruz. Türkiye dünyadaki gelişmelere gözünü kapatarak görmezden gelemez.
Biliyorsunuz e-Seçimin en çok bilenen faydası; hızlı sonuç almak kadar, seçim için ayrılan bütçenin en aza indirilmesi, maliyetlerin düşürülmesidir.