Biyolojik genlere bağımlı olduğu bilinse de varoluş yetisiyle bireylerde zekanın kalıtsallığı halen tartışılagelmektedir. Eğer çocuğunuzu gönderdiğiniz birkaç çalışma, eğitim, kurslarla vb. yetenek ve davranışsal gelişimi konusunda ne gibi bir katkı sağlayacağını ebeveynlerinin ve eğitimcilerinin erken farkına varmasıyla içsel keşfedebilmesiyle üstün zeka veya üstün yetenek olarak tanımlanabilinir. Bu tanımları iyice anlayabilmek gereklidir ki Üstün yetenekli, bireyin herhangi bir alanda özel yeteneğe sahip olmasıyla, Üstün zeka ise zihinsel olarak yaşıtlarınca ileride olmasıdır.
     Çocuğun akıl yürütebilmesi, yargılaması, düşünme yetisinin farkındalığı dışarıdan fazlasıyla ilgi çekerek olağanüstü performans tüketmesi zekanın, hem biyolojik ve toplumsal temelli olduğu uzmanlarca yorumlanmıştır. Mamafih zekanın doğuştan mı, kalıtımsal mı veya zamanla yeteneklerini geliştirerek mi olağan üstünlüğünde halen tartışılmaktadır. Farklı varsayımlarla bazı ilim adamlarınca karşıt fikirler beyan edilse de kalıtsallığın yüzde yirmi den az olduğu ve diğer olasılıkların yüzde otuz ile yüzde elli arasında olduğudur.
    Uluslararası araştırmalarca mizacın bazı açıdan büyük oranda genetik olduğu, fiziksel eğilimlerin doğrudan genetik olduğunda fikir birliğindedirler. Öte yandan bilişsel tarz ya da kişilik gelişiminde kalıtsallık daha az inandırıcı olmaktadır. İnsan zeki ve aynı zamanda da sosyal bir varlık olup aşk, merhamet, sevgi, kin, nefret vb duyguları taşıyarak subliminal ekzoterik derin bir varlıktır. Kişiden kişiye değişen farkındalıklarının erken müdahalesinde geleceğe bağımlı olası daha fazla istifade kendilerinden edinilebilineceği özel enstitülerde eğitime tabii tutulması elzemdir.
      On yedinci yüzyılda zeka üzerinde çevrenin etkili olduğu kuramını İngiliz düşünürü John Locke savunurken, On sekizinci yüzyılda Fransız düşünürü Jean Jacques Rousseau zeka üzerinde kalıtımını savunmuştur. Birçok araştırmalar, deneyler yapılmasıyla kalıtım ve çevrenin farklı oranlarda zekanın üzerinde katkıları belirlenmiştir. Kişilik ve yeteneklerince var olan değişkenliklerin yaşam boyu sürdürülebilinirliğinde bireyin geçmişten gelen öz iradesinin büyük katkısı olur. 
     Dilsel ve matematiksel olarak bireyin zekasının farkındalığında görülen üstünlüğü değerlendirebilme babında elbet olağan değil de üstün farkındalıklı eğitim gördürülerek topluma, vatanına faydalı olması sağlanmalıdır. Özel eğitim kapsamında çocukların eğitsel değerlendirilmelerini ve tanılamalarını yapmakla beraber, hizmet ettiği il/ilçedeki özel eğitim kurumlarını takip ve işbirliği yapan ‘’Rehberlik ve Araştırma Hizmetleri’’ RAM’lardan yardım alınmalıdır. 

    ARAŞTIRMACI YAZAR
  VOLKAN YAŞAR BERBER