Yıllardır AK Partili başkanlar tarafından yönetilen Boyabat Belediyesi, bazı başkanların yanlış ve yanlı işçi alımları ile dolup taşmış..
Belediyenin içindeki her bir metre kare alana eleman doldurulmuş..
Bu yoğunluğu Boyabat halkı görüyor ve büyük rahatsızlık duyuyordu..
Belediyedeki bu doluluktan bazıları mutlu olsa da, bazıları da hiç mutlu değildi..!
Birde bunun üzerine belediye başkanının bazı olaylardan dolayı görevinden alınması, AK Parti'ye gönül veren Boyabatlı hemşehrilerimde şok etkisi yarattı..
Yerine, genel merkez tarafından aday gösterilen ve belediye meclis üyelerinin oylarıyla seçilen başkan, görevde olduğu süre için bu kötü imajı silmek ve borç batağındaki belediyeyi düzlüğe çıkarmak için büyük mücadele verdi..
Mücadelesinin çoğunda da başarılı oldu.
Boyabat'ta halkın yüzde 60-65'nin de güvenini kazandı..!
Tam AK Parti'nin 31 Mart'taki yerel seçimlerde Boyabat adayı Hüseyin Coşar derken, son gün parti içindeki ayak oyunlarıyla istenmeyen birini başkan adayı yapmaları bardağı taşıran son damla oldu.
Ve AK Parti bu son seçimde Boyabat'ta da, tarihin en büyük yenilgisini alarak, üçüncü parti oldu..
Vatandaş eskiden Boyabat'ta belediye başkanlığı yapan Hasan Kara'yı tekrar koltuğa oturttu..!
Çünkü başka seçenek yoktu.!
Eğer MHP'nin adayı biraz erken gelip seçim çalışmasını yapsaydı, Hasan Kara yerine o koltukta Murat Muslu oturacaktı.
Muslu, kendini halka tam anlamıyla anlatamadı ve bilinmezliğinin kurbanı oldu.
Boyabatlılar da, Hasan Kara'ya son kez vefa borçlarını ödemek istedi ve gereğini yaptı..
Sayın Kara seçim çalışmalarında vatandaşa ne sözü vermişti?
Başkan seçildiği zaman belediyedeki ihtiyaç fazlası personel sayısını azaltmaktı.
Aslında Kara'nın vatandaşa sunduğu işçi çıkarmaktan ve işe almaktan başka bir projesi bile yoktu.!
Daha erken, koltuğa oturalı dört ay oldu demeyin..
Etrafınızdaki belediyelere bir bakın.
Atacağını attı, alacağını aldı..
Halka nasıl bir hizmet yaparım derdine düştü..
Başkan Kara'nın verdiği bu sözler, sıradan vatandaşlarla bitmedi..
Kendisini seçimde maddi manevi destekleyen iş insanlarına acaba ne sözü verdi?
Bekleyip göreceğiz.
Dedik ya belediyede yanlış üstüne yanlış yapılıyor..!
Belediyede yapılan değişiklikler, tam bir acemiler mangasına dönüştü..
Bu değişiklikte çok basit bir şey yapacaktı..
Neydi bu?
Bir genelge yayınlayıp, herkesin asli görevine dönmesini isteyecekti.. Herkes asli görevine dönünce sap ile samanı ayırdedip, çalışabileceği kişileri tespit edecekti.
Ardından bu kişileri liyakat ve ehliyet durumlarına göre gerekli makamlara yerleştirecekti.
Bunu yapmadı veya yapamadı..
Sonrada üç ayı değişiklikle geçti ve birçok sözünüzü yerine getirmedi..
Allah'tan hükümet belediyelere tasarruf tedbiri getirdi de başkanı rahatlattı..
Başkana verdiği sözler hatırlatıldığında, tasarruf tedbirinden bahsedip çay kahve içip gönderme imkanı doğdu..
Kim inanır bunlara Başkan..!
21. Yüzyıldayız ...
Bilgi, bilişim ve teknoloji çağındayız..!
Bir de belediye içindeki personeli sağa sola dağıtımda en çok göze batan yerin köpek barınağı olduğu..
Eskiden muhalefet partileri AK Parti'ye, belediyede çalışanları, köpek barınaklarına gönderiyor diye isyan edip konuşuyorlardı..
Şimdi ise bu muhalefet partileri kazandıkları belediyelerde yanlışa yanlışla karşılık verir gibi onlar da çalışanları köpek barınağına gönderiyor..
Sizin ne farkınız var o zaman AK Parti'den..
Onlar öyle yaptı diye sizin de mi öyle yapmanız gerekiyordu..
Sizin bir farkınız olmalıydı.
Onu bile yapamıyorsunuz!
Eskiden Osmanlı Bankası'nın bir reklamı vardı.
Neydi o reklam..!
"Yok aslında birbirimizden farkımız, ama biz Osmanlı Bankası'yız."
Doğru koltuğa oturan siyasetçilerin de ve siyasi partilerinde aslında yok bir birbirinden farkları.
Sadece ve sadece partilerin amblemleri ve isimleri değişik o kadar..
Olan yine vatandaşa oluyor..
En azından yalana dolana başvurmayın da, harbi olun ve mutlu olun.!