Sinop'un en büyük ilçesi Boyabat'ta yerel seçim havası ılıman geçiyor..
AK Parti'de Belediye Başkanı Hüseyin Coşar dışında aday adaylığını açıklayan yok..
Diğer aday adayları arayışlarını hâlâ sürdürüyor..
Birilerinden icazet alsak da, aday adaylığımızı açıklasak diye..
Çarşıda gezerken, bir hemşehrim ismini vermediği bir kadının AK Parti'den aday adaylığını açıkladığını söyledi.
Aday adaylığını açıklayan o kişi de, kendini nerede açıklamış, kime açıklamış belli değil..
Bakın Hüseyin Çoşar ciddiyet içinde aday adaylığının nasıl açıklanması gerektiğini gösterdi.
Yanında ilçe başkanı, mahalle muhtarları ve yerel basın vardı..
Kapalı kapılar arkasından aday adaylığı açıklanmaz..
Fiskos yoluyla da aday adaylığı açıklanmaz..
Çıkarsınız Başkan Coşar gibi açıklarsırız..
Bir de şunu belirteyim..
Ben Sinop'tan bir kadın milletvekilinin olmasını isteyenlerden biriyim..
Belediye başkanı da olmasını isterim.. Benim istememle de olmuyor bu işler..
Hemşehrilerimin istemesi lazım..
Hele Boyabatlı hemşehrilerim bir kadının bırakın milletvekili yapılmasını, belediye başkanı bile olmasını istemiyor..
Çünkü tarihinde yok diyorlar bir kadın belediye başkanının olduğunu..
Herşeyin bir ilki var diyerek, aday adayı olmak isteyen olur..
Olmalıda fakat, Boyabatlı hemşehrilerimin bir kadın belediye başkanına şimdilik sıcak bakmadığını tekrar belirteyim..
Bunu bilmenizi isterim..
Kadın aday adaylar, şöyle bir düşünce içinde de olabilir..
Aday ve Başkan yapmasalar da, ismimizi duyurmuş oluruz..
Hani bir söz vardır..
"Reklamın yani tanıtımın iyisi, kötüsü olmaz" derler..
Sizde ancak kendinizi tanıtmış olursunuz o kadar.!
MHP'de sosyal medya aracılığıylada olsa Şükrü Kaya ve Meftun Çağlar'dan başka aday adaylığını açıklayan yok..
İyi Parti'nin ve CHP'nin aday adayları veya adayları belirsizliğini sürdürüyor.
Anlayacağınız Boyabat'ta yerel seçim atmosferi böyle bir ılıman havada geçiyor..
Kim belediye başkanı olursa olsun Boyabatlı hemşehrilerimin yeni başkandan bazı istekleri var.!
Belediyenin kapatılan ekmek fırınının tekrar açılmasını istiyor..
Çünkü pazar günleri ve bayramlarda ekmek sıkıntısının çileye dönüştüğü için!
Haksızda değiller..
21'inci Yüzyıl'da bayramlarda ekmek bulamama veya pazar günleri dörtlü ekmek diye çıkardıkları tek ekmek, tam bir dayatma..!
İster ye..
İster yeme..
Sorsak fırıncılar onlarda işçi bulamadıklarından ve izin yapamadıklarından şikayet eder..
İstanbul'da 20 milyonu doyuran fırıncının bir şikayeti yok ama..
Sizin gibi saat 5'ten sonrada fırını kapatmıyorlar..
24 saat açıklar..
Onların da dinlenmeye ve çocuklarıyla vakit geçirmeye hakları var..
Fakat mazeret üretmeden gece gündüz dönüşümlü çalışıyorlar..
Biz eskiden beri böyle geldik, böyle gidiyoruz da, diyebilirsiniz..
Biz de o zaman eskiden çıkardığınız o ekşi mayalı normal ekmekleri de çıkarmanızı isteriz..
İki fırın çıkarır gibi, o da fazla ekşi mayalı değil..
Yani eskiye takılıp kalmayalım..
Devir artık eski devir değil.!
"Bilişim Çağı"ndayız..
Hemşehrilerimin, en çok merak ettiği ve sorduğu şeylerin başında da, o demir yığını kulenin akıbetinin ne olacağı..
Yıkılacak mı?
Yapılacak mı?
Merak konusu olmuş..
Ben olsam Boyabatlılar'a sorarım..
Yapalım mı?
Yıkalım mı diye..
O kule eğer yapılıp hizmete açılacaksa kime hizmet edeceğini de soruyorlar..
Biz de yeni gelen belediye başkanına sorarız diye geçiştiriyoruz!
Bir de hemşehrilerim, çöp sorununu, asbestli su borularının değiştirilmesini, su sorununun yaşanmaması için yeni kaynakların hayata geçirilmesini ve şehir içini kösbek yuvasına çeviren doğalgaz çalışmasının ne zaman tamamlanıp, asfaltlanacağını konuşur halde.!
Yılan hikayesine dönen çevre yolunu unutmak ise mümkün değil.
Vatandaşın bunları sorması, konuşması ve belediyeden de hizmet beklemesi kadar doğal birşey de yok..
Madem belediye başkanları da halka hizmet etmek için o koltukta oturuyor, vatandaşın bütün sorunlarını da elinden geldiğince çözmek zorunda..
Vatandaşın derdini dinleyen, sorunlarına eğilen, yeni projeleri ile şehirin çehresini değiştiren, belediyenin parasını çar çur etmeyen bir belediye başkanını, halkta sever, "Hak" da sever!