Vatandaşlarımızın asıl gündemi “seçim değil, geçim” dedik, bazı okurlarımızı inandıramadık nedense. Olsun; biz yine de gördüklerimizi, duyduklarımızı, hissettiklerimizi burada aktarmaya devam edelim.
Bazıları görmek istemese de yaşanan ekonomik sorunlar gündelik hayatı olumsuz etkiliyor. İnsanlarımız sıkıntı içerisinde olmalı ki daha dün Ankara’da bir grup vatandaş açlığı, yoksulluğu ve hayat pahalılığını protesto etti, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirdi.
Vatandaşın derdinin bilinmesi yeterli olmuyor artık. İhtiyaçların karşılanması, sıkıntıların giderilmesi, sorunların çözüme kavuşturulması en büyük beklendi.
Geldiğimiz noktada sorunların bilinmesinin yanında çözüm odaklı nelerin yapıldığının bilgisini aktarmak, karşılıklı hasbihal etmek, dertleşmek mühim hale geldi.
Kişileri isim üzerinde tartışmanın bir anlamı yok. Önemli olan içinde bulunulan hâl ve gidişattır.
Yöneticilerin doğası gereği unuttukları, eksik bıraktıkları iş ve işlemler olabilir. Ancak bilerek ve isteyerek yaptıkları, bile bile ihmal ettikleri bambaşka bir şey.
Sorumluluğunun farkında olan yöneticiler ihtiyaçların karşılanmasında ellerindeki imkânları plan ve programları aciliyet gerektiren mevcut durumu göz önünde bulundurarak kullanmayı görev bilirler. İstişareyi ve ortak akılı yabana atmazlar…
Halkı memnun etmenin ön koşulu; vatandaşın gündemindeki istek, şikâyet, beklenti ve ihtiyaçların karşılanmasıdır.
Gündemi takip edenler bilirler: Yerel seçim takvimi geriye doğru işlemeye başladı.
Seçime girecek partilerin belediyeleri kazanmak üzere stratejilerini belirlemeleri ve adaylarını ona göre tespit etmeleri olmazsa olmazın bir parçası.
Her parti ister ki belirledikleri adaylar kitleleri ardından sürüklesin. Mevcut oylarına oy katsın.
AK Parti, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), İYİ Parti, Saadet ve diğerleri ellerindeki belediyeleri doğal olarak kaybetmek istemeyeceklerdir.
Belediyeleri ellerinde tutmak, yeniden seçimi kazanmak için de yapılacaklar bellidir.
İşte burada gelinen noktaya, mevcut duruma, söylentilere ve geleceğe dair eğilimlere dikkat edilmesi, odaklanılması kaçırılmaz bir hâl alıyor…
Siyasi partiler belediye başkan adayları üzerinde çalışmalara şimdiden start vermiş durumda… İktidar partisi bakanlardan milletvekillerine, il başkanlarından mahalle temsilcilerine varıncaya kadar herkesi sahaya yönlendiriyor. Halkın nabzını tutacak anlaşılan.
Adaylığa niyetlenmiş olanlar da kapıyı aralamış dışarıda olup biteni gözlüyor. Orta yere ha çıktı, ha çıkacak. “Falan partiden aday adayıyım” diyenler de var bildik isimlerden.
Davasına sâdık Sağlıkçı Şükrü Kaya beyefendi yine MHP’den Boyabat Belediye Başkanlığına aday adayı olduğunu sosyal medya hesabı üzerinden ilk açıklayan isim. Aday gösterilmesi halinde seçim sürecinde tecrübesini konuşturacak. Her akşam bir yerde gruplar halinde arkadaş buluşmalarını gerçekleştiriyor.
Saraydüzü Belediye Başkanlığı için AK Parti’den aday olacağını uzun bir süredir işittiğim Gazeteci Turan Aslan beyefendi aynı zamanda meslektaşımız biliyorsunuz. Ciddiyetle çalışmalarını sürdürüyor. Halktan biri olarak gündüz gece demeden vatandaşlarla birlikte… Son zamanlarda kulis faaliyetlerini arttırmış durumda. Adaylığının hayırlı olmasını dileyenlerin sayısı giderek çoğalıyor.
Durağan Belediye Başkanlığı için Yeniden Refah Partisi’nden (YRF) aday olacağını öğrendiğim Kamu Yöneticisi İbrahim Irmak beyefendi ise yerelde yapmayı düşündüğü projelerini tanıtmaya başladı.
Her daim Durağan ve Durağanlılar’ın yanında olduğunu söyleyen Necmettin Ermiş beyefendi AK Parti’den belediye başkanlığına bir kez daha aday adayı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki deneyimini burada bankan olarak icra etmek istiyor. Ermiş, deyim yerindeyse tam bir Durağan sevdalısı.
Kıymetli ağabeyimiz, iş insanı, eski Belediye Başkanı Hüseyin Yüksek beyefendi ise Gerze’de profesyonel bir seçim çalışmasının içerisine girmiş. Seçim otobüsü hazır… Her gün bir proje paylaşıyor Gerzeli hemşerileriyle…
Seçim günü yaklaştıkça aday adaylarının sayısı artacaktır. Biz de o isimleri fırsat buldukça sizlerle paylaşmayı sürdüreceğiz inşallah.